kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ergun Babahan @ SABAH
 

Mösyö yoksa haklı mı!

Geçen hafta Roma'da Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkileri konusunda üç günlük bir toplantıya katıldım. Türkiye ve İtalya'dan önemli isimlerin konuşmacı ve tartışmacı olduğu toplantıda, en önemli gündem maddelerinden biri Türkiye'nin İslam alemine model olması üzerineydi.
Konuşmacıların hemen tamamı, "model"in çok iddialı bir tanım olduğu görüşünde birleşti. Her ülkenin kendine özgü gelenekleri, geçmişi, kurumları olduğunun altını çizerek Türkiye ile Arap ülkeleri arasındaki tarihi farkların önemini vurguladı. Herkesin üzerinde birleştiği nokta, Türkiye'nin Müslüman alemine örnek olabileceği ama model olmasının mümkün olmadığı yolundaydı.
İtalya'da Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne sağlayacağı katkılar tartışılırken Fransa eski Cumhurbaşkanı Giscard d'Estaing, Türkler'in Avrupa'da yeri olmadığı yolundaki görüşünü bir kez daha savunuyordu.
D'Estaing'in bu görüşüne yanıt Financial Times'tan geldi. SABAH da bu yanıtı " Yanılıyorsun Mösyö " başlığıyla manşete taşıdı.
Bütün bunlar olurken aralarında ne yazık ki SABAH'ın da olduğu büyük medya, Mardin Kızıltepe'de meydana gelen korkunç bir olayı görmezden geldi. SABAH yazarı Umur Talu günlerdir bu olayı ısrarla köşesinde gündeme getiriyor. Olay şu: Mardin Kızıltepe'de 12 yaşındaki bir çocuk ve babası 13 kurşunla evlerinin önünde öldürüldü. Mardin Valiliği, çocuk ve babasının "Karakol basan teröristler" olduğunu açıkladı. Aile, iddiaları reddetti ve yasal haklarını kullanacağını belirtti.
12 yaşındaki bir çocuğun 13 kurşunla öldürülmesi ve bu haberin büyük gazetelerde ancak tek sütun bir yer bulabilmesi..
Hatırlarsınız, benzer bir olay İsrail'de meydana gelmiş ve 13 yaşındaki bir Filistinli kızın öldürülmesinin ardından yer yerinden oynamıştı.
Bizde bile Filistin olayı, Mardin Kızıltepe'den daha fazla yer almıştı. Gazetelerimiz İsrail askerlerinin tutumunu özgürce eleştirmişti. Ancak aynı olay Mardin'de olduğunda, geleneksel tavrımız bizi benzer tepki göstermekten alıkoyuyor.
Akılda tutmak gerekir ki, Felluce'deki vahşeti "embedded" diye küçümsediğimiz Amerikalı gazeteciler ortaya çıkardı. Batı'da meydana gelen bu tür olayları da Batılı gazeteler gündeme getiriyor.
Biz ise devletin asker-polis güvenlik güçlerinin insan haklarına, hukuka aykırı uygulama ve davranışlarını afişe etmekten özenle kaçınıyoruz sanki.
Oysa, Avrupa Birliği felsefesine bakınca bireyi devlet karşısında korumanın, bürokrasinin elindeki devlet imkânlarıyla vatandaşa zulmetmesine engel olma zihniyetinin öne çıktığını görüyoruz.
Avrupa Birliği'nin temel felsefesinde, 12 yaşında bir çocuğun terörist diye 13 kurşunla öldürülmesi ve bütün bir ülkenin, başta medyası bu olay karşısında derin bir sessizliğe gömülmesi de yok.
Futbol terörü karşısında esip gürleyenlerin Mardin'deki bir devlet terörü karşısında başını kuma gömüp gizlenmesini Avrupalı'ya anlatmanız mümkün değil.
Devleti baba, vatandaşı onun istediği gibi sevilip dövülen evladı gibi gören bir anlayışın da bu felsefede yeri yok.
Bu coğrafyada meydana gelen olaylara farklı, Felluce veya Filistin'de meydana gelen olaylara farklı tavır gösteren bir anlayışın da ne yazık ki, böyle bir toplum ve ahlak anlayışında yeri yok.
Kendi vatandaşının yaşam hakkını koruyup sorgulayamayan bir toplumun komşularına bırakın model olmayı, örnek olmaktan söz etmeye de hakkı yok.
Türkiye'deki gelişmelere böyle bakınca, insan "yoksa Mösyö haklı mı" demekten kendini alamıyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Saatli bir bomba!   / 24-11-2004
 Siz kimsiniz?   / 14-11-2004
 Felluce gerçeği   / 11-11-2004
 İğneyi kendimize batırma zamanı   / 08-11-2004
 Solsuz bir dünya   / 05-11-2004
 Bu iş yine mahkemelik   / 01-11-2004
 Hâkim ve hakem   / 30-10-2004
 29 Ekim ve Türkiye gerçeği   / 29-10-2004
 Krizden çıkacak ders   / 28-10-2004
 Batı'nın Müslüman fobisi   / 25-10-2004
ERDAL ŞAFAK
Hastaneler ve yarım gerçekler
Başbakan...
ÖMER LÜTFİ METE
Her yaşa bir kurşun
Bir güvenlik operasyonu (?!)...
UMUR TALU
Yaman çelişki
Aslında yaman bir çelişki. Günlük yazı...
ERGUN BABAHAN
Mösyö yoksa haklı mı!
Geçen hafta Roma'da...
MEHMET ALTAN
Spor ve mafyası
Cuma günü, ertesi gün yayınlanacak olan...
Tarih pazarlığı
Şiiler'in güç kazanmasından endişe eden Kürt ve Sünni siyasiler, 30...
Gölge lider Sistani
Irak'ta nüfusun yüzde 60'ını oluşturan Şiiler'in ruhani lideri...
Yedek Devrim: 4-2
Yedek Devrim: 4-2
Bosque, "eksiklere" rağmen "eskilere" ilk 11'de şans vermedi... 2.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.