Temizlik nereden gelir?

Almanya'da vaazında ırkçı söylemlere yer verdiği için bir Türk imamının görevine son verilmişti. İmam demiş ki; "Bu Almanlar, bu Avrupalılar koltuk altlarını temizlemiyorlar. Terleri kıllarına yapışıyor ve pis kokuyorlar." İmam belli ki, kişisel tecrübelerini genelleştirme saçmalığına düşmüş. Bireyleri tek tek inceleyerek hangi toplumun daha temiz, hangisinin temizlik fukarası olduğunu anlamaya imkan yok. Bu haberi duyunca, araştırma şirketi ACNielsen'i aradım. Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki kişisel temizlik ürünlerinin karşılaştırmasını istedim. Çünkü bir ülkede kişi başına harcanan tuvalet kağıdı, şampuan, sabun, diş macunu ve su temizlik konusunda bir fikir verebilirdi. Edindiğim verileri sizinle paylaşmak istiyorum.
Örneğin tuvalet kağıdı. Bir yıl boyunca kişi başına Almanya'da 46 adet, Fransa'da ise 50 adet tuvalet kağıdı tüketiliyor.
Türkiye'de kişi başına tükettiğimiz tuvalet kağıdı miktarı sadece 5.4 adet. Almanya'da kişi başına (yıllık) 320 mililitrelik deodorant kullanırken, Türkiye'de bu oran sadece 31 milimetrede kalıyor. Gelelim diş macununa. Fransa ve Almanya'da kişi başına 4 adet diş macunu tüketiliyor. Türkiye'de kişi başına yıllık tüketilen diş macunu sayısı 1 adet bile değil. Sadece yarım adet. Bir başka önemli kriter ise, elbette su tüketimi. Kişi başına günlük kentsel su tüketim standartı 150 litre olarak kabul ediliyormuş. Su kaynaklarının bolluğu ile övünen Türkiye'de bu oran günlük 111 litre. Avrupa'da ise 266 litre.
Avrupa'da nüfusun yüzde 96'sı kanalizasyon sisteminin kapsama alanı içinde. Türkiye'de nüfusun sadece yüzde 63'ü kanalizasyon sistemine ulaşabiliyor. Veriler, kişisel temizlik konusunda gelişmiş ülkelerle aramızda, aleyhimize ciddi farklar oluştuğunu gösteriyor. Ter kokan kişilerle karşılaşma oranı ülkemizde daha fazla. Gerçek bu.
Not: Mustafa Sarıgül'ün yanıtlarını beklemeye devam ediyorum. Duyduğuma göre, Pazartesi sorularıma tek tek yanıt verecekmiş.