Türkiye Avrupa'dan ne kadar uzak?

Fransa'nın eski Cumhurbaşkanlarından Valery Giscard d'Estaing bu hafta Financial Times'da yayımlanan makalesiyle bir tartışma başlattı: "Türkiye ne kadar Avrupalı?". Türkiye karşıtı açıklamalarıyla dikkat çeken d'Estaing'e göre topraklarının yüzde 95'i Asya'da bulunan Türkiye kültürü ve dili ile Avrupalı olmaktan çok Asyalı. D'Estaing Türkiye'nin ekonomik olarak da Avrupa'nın çok gerisinde olduğunu ve bu nedenle tam üyelik yerine farklı bir ortaklığa gidilmesi gerektiğini söylüyor.
D'Estaing'in öne sürdüğü gerekçeleri biliyoruz: Türkiye'de yaşam standartları Avrupa ortalamalarının çok altında. Kişi başına düşen gelir Avrupa'nın yeni üyelerinin bile yarısından az. Türkiye ekonomisinin yapısı Avrupa normlarının uzağında...Bunların hepsi doğru. Türkiye ekonomisi ile AB ekonomileri arasında ciddi farklar var. Ancak bugünkü Türkiye ekonomisine ait verileri alıp AB'ye üye olmuş ülke verileriyle karşılaştırmak elma ile armutu kıyaslamak gibi bir şey.
Eğer 17 Aralıkta müzakere tarihi verilirse Türkiye en iyimser ihtimale 2014 yılında tam üye olacak. Bize durumu en çok benzeyen ülkeler 2007'de üyelik statüsü kazanacak olan Bulgaristan ve Romanya ile hızlandırılmış bir müzakere süreci ile 2010'a kadar üye yapılması beklenen Hırvatistan. Dünyanın önde gelen finans kuruluşlarından JP Morgan bu ülkelerin 2003 sonu verilerini karşılaştırmış: Türkiye ile AB'nin mevcut üyeleri arasında önemli gelişmişlik farkları olabilir ancak yukarıdaki rakamlar da gösteriyor ki, Türkiye ekonomisi ile AB'nin birkaç yıl içinde bünyesine almayı planladığı ekonomiler arasında öyle büyük farklar yok . Üstelik Bulgaristan ve Romanya'nın üyelik müzakerelerine başlayıp, tam üye olmaya kısa bir süre kala çekilen fotoğrafı ile Türkiye'nin müzakerelere henüz başlamadan, yani müzakere sürecinin ekonomisinde yaratacağı etkiyi görmeden çekilmiş fotoğrafını karşılaştırıyoruz.
Müzakere sürecinin başlamasıyla ekonomimizde de bazı dönüşümler yaşanacak. AB'ye uyum sürecinde yapılacak yasal ve yapısal değişiklikler ile ekonomide sağlanacak istikrar şu anda Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan'dan daha yavaş olan doğrudan yabancı sermaye girişlerini hızlandıracaktır. Kamu borcunun ve bütçe açığının gayri safi yurt içi hasılaya olan oranları gerileyecek, enflasyon yavaşlayacak, kişi başına gelir artacaktır . Yani üyelik sürecinde biz onların bugün bulunduğu noktaya geldiğimizde onlardan daha iyi bir durumda bile olabiliriz. Bu nedenle, ekonomik gelişmişlik düzeyi Türkiye'yi AB'den dışlamak isteyenlerin bir gerekçesi olamaz.