Bürokrasi reforma direniyor
IMF'nin yeni standby için şart koştuğu reformlar nihayet hükümete sevkediliyor. Aslında bu yasalara ilişkin çalışmaların çoktan hazırlanmış ve Meclis'e sevk edilmiş olması gerekiyordu. "Bürokratik direnç" nedeniyle çalışmalar gecikti. IMF'nin Meclis'e sevk edilmesini beklediği başlıca üç düzenleme var: Bankacılık, gelir idaresinin yeniden yapılandırılması ve sosyal güvenlik. Bankacılık yasası denetim konusuna geldi, takıldı. IMF " Getirin bankacılık sisteminizi; ben denetleyeceğim " demiyor. Diyor ki, " Mevcut denetleme sisteminiz İmarbank örneğinde de görüldüğü gibi bankacılık sektöründeki sorunları ortaya çıkarmaya yetmiyor. Bunun yerine daha iyi işleyen yeni bir sistem kurun ." Böylesi bir değişim durumunda şu anda denetimin ana unsuru olan bankalar yeminli murakıpları mevcut tekelci rollerini kaybedecek; denetime BDDK'nın bankacılık uzmanları da katılacak. İşte yasaya karşı bürokratik muhalefetin kaynaklandığı nokta. Gelir İdaresi'nin yeniden yapılandırılmasında da durum çok farklı değil. Oluşturulacak ve geniş bir otonomi ile donatılacak yeni gelir idaresi şu anda Maliye Bakanlığı bünyesinde varolan denetim yapısını sarsacak, radikal değişiklikler getirecek . Dolayısıyla yasa çalışmaları mevcut denetim elemanlarının tepkisiyle karşılaşıyor.
Tepkiler ilk değil Bürokrasiden gelen bu tür tepkiler ilk değil. Geçmişte de böylesi direnişlerin örneği görülmüştü. TOBB'un son genel kurulunda konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de yatırım ortamının neden bir türlü iyileştirilemediğini anlatırken " nüfuzunu kaybetmek istemeyen " kamu kuruluşlarından bahsetmiş ve bunların reformları engellemek pahasına ellerindeki görev ve yetki alanlarını koruma mücadelesi verdiklerini anlatmıştı.
Hisarcıklıoğlu'nun söylemi Bu konuşma yapıldığı sırada salonda Başbakan Erdoğan ve en az beş bakan vardı. Hisarcıklıoğlu hükümete seslenerek," Sayın Başbakan'ım, Bu bürokratik taassubun kırılması için hükümetimiz, siyasi iradesini güçlü bir şekilde ortaya koymalıdır " demişti. Bu konuşmanın üzerinden altıyedi ay geçti ve " bürokratik taassup " reformların önünde hâlâ engel olmaya devam ediyor. Türkçe'de kullandığımız " reform " Latince kökenli İngilizce bir kelime. Bir şeye tekrar şekil vermek anlamında kullanılıyor. Bugün hangi ülkede olursa olsun bir hükümet, mevcut bir şeye yeni bir şekil vermeye kalktığında statükonun devamından yana çıkarı olanların tepkisiyle karşılaşır. Bu doğal ve beklenen bir tepkidir. Hükümetlerin başarılarının sırrı ise siyasi iradelerini bu tepkilerin karşısına koyabilmelerinde yatar.
|