Klasik elegansın markası: Armani
Her zaman detaycı, gösterişten uzak şıklıkta silüetleri tasarlamış; dikiş, kumaş, kesim kalitesi ve stili aynı oranda önemsemiş olan Giorgio Armani, bu kış için 1940'lı yılların asker kostümlerinden etkilenmiş. Dünya çapında klasik elegansın markası olan Armani, asker kostümlerinin sert çizgilerini akan kumaşlar ve feminen detaylarla yorumlamış.
Geçtiğimiz hafta bayram tatilinden fırsat bulup kısa bir Milano gezisi yaptım. Bunu yazmamın nedeni, Milano'da yeni sayılabilecek bir restoran ve sahibinden söz etmek istemem... 'Nobu', New York, Londra, Paris gibi dünyanın belirli şehirlerinde Uzakdoğu mutfağıyla ün yapmış bir restoran zinciri. Milano'daki 'Nobu'nun Giorgio Armani tarafından açılmış olduğunu öğrenince gidip görmek istedim. Artık öyle bir hale geldim ki; gördüğüm, öğrendiğim, yaşadığım birçok şeyi sizlerle paylaşmak adına her şeyi farklı gözlemler oldum... Milano'daki Armani mağazası oldukça büyüktür. Bu mağazanın hemen bitişiğinde açılan restoran, alt katı bar, üst katı restoran olarak ikiye ayrılmış. Öğrendiğime göre, açıldığı günden beri hep dolu oluyormuş. Sanırım sahibinin 'moda dünyasının yıldızlarından' diyebileceğimiz bir isim olması önemli bir etken. Burada birçok tasarımcı, manken ve fotoğrafçıya rastlamanız mümkün. Benim orada olduğum akşam Giorgio Armani de oradaydı. Fotoğraflarına baktığımda onu hep pozitif enerjisi olan biri olarak düşünmüştüm. Yakından gördüğümde de pozitif, aynı derecede mütevazı ve elegan biriyle karşılaştım. Aklımdan geçen ise bir yere gelebilmekten daha çok, gelinen yeri taşıyabilmenin ne kadar önemli olduğunu idi. İşte Armani bunun için güzel bir örnek...
TIP EĞİTİMİNDEN MODAYA
Bu hafta da düşündüm ki Armani'nin hikayesini ve bu sezonun koleksiyonunu sizlerle paylaşabilirim. Giorgio Armani, 1934 yılında kuzey İtalya'da Piocerza'da doğmuş. İki yıl tıp okuduktan sonra eğitimini bırakıp bir alışveriş merkezinde vitrin tasarımcılığına başlamış. Aynı alışveriş merkezinin erkek giyim direktörlüğüne kadar yükselmiş. Böylece hedeflediği noktalar için gerekli kontakları, insanları tanımış. 1961-1970 yılları arasında Nino Cerruti için tasarımlar yapmış, kendi stüdyosunu kurup, bağımsız bir tasarımcı olarak farklı firmalar için tasarımlara başlamış. 1975 yılında kurduğu şirketini ilk önce erkek koleksiyonu, iki yıl sonra kadın koleksiyonu, sonra da 'Emporio Armani', 'Armani Jeans' ve 'Armani Kids' koleksiyonları izlemiş. Giyim koleksiyonları dışında aksesuvar, parfüm, kozmetik, dekorasyon ve son olarak restoranla birçok faklı alana ismini taşımış. Armani bugün dünya çapında klasik elegansın markasıdır. Armani, birçok ödül töreninde, gecelerde yıldızların kıyafetlerinde imzası olmasının dışında, bugüne dek birçok filmin kostüm çalışmalarını da yapmıştır. 'Ransom' filminde Mel Gibson ve Rene Russo'nun, hepimizin bildiği 'Amerikan Jigolo' filminde Richard Gere'in gardırobu Armani'nin çalışmalarıdır. Armani'nin başladığı noktaya ve bugün geldiği yere bakınca, modada öncelikle kişinin içindeki yaratıcılıkla, kendine olan inancıyla var olduğunu anlayabiliyorum.
40'LARIN ASKER KOSTÜMLERİ
Giorgio Armani, bu kış için 1940'lı yılların asker kostümlerinden etkilenmiş. Bu sert çizgileri lüks, akan kumaşlar ve feminen detaylarla yorumlamış. Genelinde siyah, kahve, gri tonlarındaki koleksiyonda az da olsa beyaz, elektrik mavisi ve fuşya kullanılmış. Bilekte büzgülü saten-krep pantolonlar, uzun ceketler, tayyör takımlar ve uzun paltolarsa koleksiyonun ana parçaları. Armani her zaman detaycı, gösterişden uzak şıklıkta silüetleri tasarlamış, dikiş, kumaş, kesim kalitesi ve stili aynı oranda önemsemiştir.
ELDİVEN VE ŞAPKA YILI
Soğuk havalar kendini hissettirmeye başladı ve bundan sonra kış mevsiminin gerektirdiği gibi giyinmemiz ve korunmamız gerekecek. Geçtiğimiz haftalarda kış modasından söz ederken, aksesuvarlardan, özellikle broş ve kemerlerden bahsetmiştim. Oldukça soğuk geçeceği düşünülen kış için farklı stil ve materyallerdeki eldiven ve şapkaları size hatırlatmak istedim. Soğuktan korunmanın dışında, değişik birçok model içinden kendinize uygun olanını seçerek, kıyafetinize farklı bir görünüm, zenginlik ekleyebilirsiniz. Modanın en önemli özelliklerinden biri sürekli ve hızlı değişimi, arayışı, gelişimidir. Çok uygun fiyatlara, yılın modasını sunan H&M adlı bir İsveç markası vardır. Chanel başta olmak üzere, 'Lagerfeld Gallery' adı altında tasarımları yüksek fiyatlara satılan Karl Lagerfeld ve H&M işbirliği yaparak koleksiyonlarını çok uygun fiyatlara, fakat sınırlı sayıda üretip satışa sununca, Paris'te, Londra'da sabahın altısında başlayan kuyruklar oluşmuş. 10.30'a kadar ise tüm Lagerfeld koleksiyonu bitmiş. Umarım ülkemizde de bu tür çalışmalar olur. Çünkü bana göre moda herkes için alınabilir olmalı. Lagerfeld'in de dediği gibi; "Hazır giyimde ucuz satılan da pahalıya satılan kadar iyi olmalı. Tasarım önemli ve artık tasarım fiyat ile ilgili bir şey değil." Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Dilek Hanif
|
