CHP'de bitmeyen kavga

Çevre Sokak, her ne kadar barları, lokantaları ve Gazeteciler Cemiyeti'ni de içinde barındırsa, siyasal tarihte adı CHP ile anılır.
Yıllar boyu parti içi mücadelelere, kulislere ev sahipliği yapan Çevre Sokak'ta dün yine siyasal kavga vardı.
Bir yanda Genel Merkez yönetimi, diğer yanda parti üyesi olan ve "rüşvet almakla suçlanan" Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül... Bu satırların yazarının üzerinde durduğu, kısa bir süre önce gösterişli törenler düzenlenip, hakkında övgüler düzülerek CHP'ye davet edilen Sarıgül hakkındaki iddiaların doğru ve yanlışlığı değil. Veya başta anayasa olmak üzere, ceza ile ilgili tüm yasa maddelerinin ilk sırasında yer alan, "hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz" koşulu da değil.

Genetik muhalif
Konu, Çevre Sokak'ın en eski sakininin içinde yıllardır devam eden kavga...
Tam bitti, dışa döndü denildiği anda, amip gibi bölünüp yeniden iç mücadeleyi öne çıkaran muhalefet anlayışı...
CHP'nin eski tüfeklerinden birinin de dün vurguladığı gibi..
"Üç kişi bir araya gelince, bir klik oluşturup, yeni bir hareket olarak yola koyulduğu genetik yapı..."
İç muhalefeti kalmayınca, kendi bünyesinden yaratıp, daha sonra da yok etmek için etkin mücadele vermekten yorgun düşen yönetim anlayışı...
Peki, yarın sayısı kaç olur bilinmez ama, bugün CHP içinde kaç klik var?
Köklü CHP'liler de soruya yanıt veremez durumda. Ancak, bilinen ve şu an için etkin olanlara bakıldığında şöyle bir sıralama yapmak olası:

BAYKALCILAR: Genel Başkan Deniz Baykal'ın başını çektiği grup, Bülent Ecevit'ten, Altan Öymen'e kadar birçok etkin isimle çetin mücadele sonucunda Genel Merkez yönetimini elinde tutuyor. Zaman zaman aralarında anlaşmazlık çıksa da kurultaylar sonrasında uzlaşı sağlanıyor.

ANADOLU HAREKETİ: Genel Merkez yönetimine karşı, milletvekili ve üye destekli en ciddi muhalif hareket olarak görülüyor. Eski il başkanlarının önderlik yaptığı hareket, bir süre önceki kurultayda yönetim ve tüzük değişikliği için mücadele verse de Genel Merkez'in delege iptalleri dolayısıyla bu çabasında başarı elde edememiş bulunuyor. Mücadelesini, "gönülden CHP'liler" ve muhalif milletvekilleri tabanlı olarak, İktidara Yürüyüş Hareketi ile birleşmiş şekilde azimle devam ettiriyor.

İKTİDARA YÜRÜYÜŞ HAREKETİ: CHP'nin son kurultayı ile ortaya çıkan hareketin temeli başlangıçta sayıları 30 olan, sonradan 9'a düşüp, üçünün hakkında ihraç kararı verilip, mahkeme kararıyla partiye dönen milletvekillerine dayanıyor. İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hakkı Akalın, ihraç sonrası mahkeme kararı ile dönen milletvekilleri Mehmet Tomanbay, Ahmet Güryüz Ketenci, Hasan Aydın ekibin içinde bulunuyor. "Son tahlilde" Anadolu Hareketi ile mücadelesini birleştirmiş şekilde, muhalefetine devam ediyor.

YENİDEN CHP'LİLER: CHP'nin çınarlarından merhum Turan Güneş'in oğlu Hurşit Güneş'in başlattığı hareket toplantı, konferanslarla gidiyor.

SARIGÜLCÜLER: Mustafa Sarıgül hareketine, ilk başlarda teveccüh gösteren milletvekilleri Genel Merkez tarafından ortaya atılan iddialar dolayısıyla geri çekilmiş olsa da yine de "gizli" destekçileri bulunuyor. Genel Merkez'e karşı, basın açıklaması ve meydan savaşları ile mücadelesini sürdürüyor.

LİDERSİZLER: Anadolu Hareketi ile de bir ara dirsek teması sağlayan, Sarıgül hareketini de reddeden bu grupta İstanbul eski İl Başkanı Ali Özcan ile bazı eski milletvekilleri yer alıyor. Bayram sonrasını bekliyor...

DERVİŞÇİLER: Kemal Derviş, her ne kadar liderlik mücadelesi içinde olmayacağını söylese de "Yok, senden iyi lider olur" diyerek umudunu kesmemiş birkaç milletvekilinden oluşuyor.
Kendi içinde bu kadar parçalanmış olan CHP'de sorun lider olmaktan çıkıp, parti problemi haline dönüşmüş bulunuyor.
Türkiye'de yaşanan muhalefetsizlik probleminin temeli de CHP'nin içindeki paradoksları bir türlü giderememesine dayanıyor. Sonunda Yüce Divan'a göndermek için önerge verdiği Koray Aydın'ı, Meclis kürsüsünde alkışlayıp, "Bizim iki yılda yapamadığınızı sen kürsüde iki saatte yaptın" demek zorunda kalan da CHP oluyor.