kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Aysegul Aldinc @ SABAH
 

Temizlik zamanı

Başlığım 'Kryon' ciltlerinden birinin başlığı havasında farkındayım. Konu bu değil gelgör ki. Konu: Arkadaşlık, dostluk ve benzeri hareketler. Makalemiz budur bu Cumartesi itibariyla. İtibar edersiniz etmezsiniz artık o sizin bileceğiniz iş. Bu arada ben Anadolu'nun bağrından şehre kesin dönüş yaptım. Bu vesileyle dost ve müşterilere duyururum. Elinizin altında, emirlere amade, çantada kekliğinizim yani. Düz ovada avlayabilirsiniz. Kanadım kanadım bana kalsın!.. Di mi...? Yok ööle yağma! Şeerden uzak kalmanın kendini dinlemek, onca patırtı gürültü arasında her şeye rağmen sükunetle ('u'yu şapkalı hayal ediyoruz!) dolaşmak gibi bir faidesi olmuyor değil. Oluyor. Hayatınızdaki yerli ve yersiz insan şürekası ('a'nın üzerinde de şapkamızı hayal edelim) gözünüzün önünden bir bir geçiyor. Vaktiyle pişmiş olan dostluk, arkadaşlık pilavında pirincin taşlarını ayıklayamayacağınızı size düşündürüyor. Pirinç artık pişmiştir zira... Yok aslında, uzaktan bi bakmayı deneyin de görün. Hiyyyç öyle değil. "Bi tane adam gibi dostum olsun dişimi kırıcam" düzlemine ağzınızdaki "Bursa'nın ufak tefek taşları"yla üstelik dişinizi kırmadan pekala geçebilirsiniz. Üstelik bunu yaparken kendinizi yoklayın bi bakın ağzınızın tadında, ciğerinizin köşesinde en ufak bi eksiklik hissetmeyeceksiniz. Oradan anlayacaksınız zaten niye yüklenmişsiniz ki siz bunu? Neyi idare ediyormuşsunuz bunca zaman? Ve niye?... Şu anda kaç yaşındasınız bilmem ama aklın yaşta değil başta oluşu itibarıyle artık "AĞIRLANMA ZAMANI" dır. Silkinin taşlar düşsün. Eteğinizde mi biriktirdiniz? Kızınca hasmınızın kafasına ekleştirmek üzere avucunuzda mı tuttunuz? N'aaptıysanız yaptınız; atın gitsin. Tükürün, hayatına yerde devam etsin. Ben gurbette düşündüm düşündüm. Gelir gelmez telefon defterimi temizlemeye karar verdim. Nekkadaar doluu. Lüzumsuz bissürü bağlantı. Kopar gitsin. İçi temizlensin, içerin temizlensin. Size de olur mu? Bazı insanların ismini görmek bile içinizi kaldırır. Niye ve nasıl girmiştir onlar o deftere belli değil. At gitsin! (Yüce imparatorumuz İbr Tatlıses'in bi şarkısı.) Artık ufak çapta insan sarrafı olmuşluğumuz vardır (Ermeden önceki mertebe!). Gözünden gözünden anlayayazıyoruz ademi. Bi de kendi kendiyle kalmak ne menem bi erdem bileniniz var mı? Bi deneyin de görün. İki insan görmek isterseniz bütün sokaklar sizin. Hoş oralarda da gördüklerinize bayılmayacaksınız ama olsun. Aynı gittiğiniz bar ve kafelerdeki güruhun değişmesi ve bu durumun sizin hoşunuza gitmemesi gibi bişey. Oralara da az gider olursunuz zira. Ben artık gerçek dost ve akraba takımına ağırlık verme çalışmalarını başlatıyorum mesela... (Yani aniden ararsam hazırlıklı olun diye söylüyorum!) Geçende Yosun'umla bu ve benzeri konuları konuşuyorduk; korunma güdüsü insanları ne hale getirmiş? Nasıl da ürkek, gölgesinden korkar, güvensiz ve güdük bırakmış. Nasıl da ilişkiler layıkıyla yaşanamıyor. Ölmemek için öldüriyim gitsin boyutu... Oo my gat! Yani aman Allahım! (Geri dön Banu... Seni seviyoruz...) Yosun bi süredir Marmarislere attı kendini. Ben de insanın olanakları çerçevesinde "Bi orda bi burda" durumu yaratması lazımlı bir hareket olacaktır kanaatini taşımaya başladım. Hele bundan sonra... Bu haftaki yazı çok karamsar oldu bunun da farkındayım. Amma velakin inanın çok güzel günler beklemiyor bizi sevgili okur-okumaz. Bunu benden duymuş olmayın. O zaten öyle. İster inanın ister inanmayın. Anı ('A'nın üstü... artık annadınız) yaşayın. BURADA ve ŞİMDİ yapın. Gerisini boşverin. Yok ki zaten. Gurunuz Ayşegül

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir uçağa yakışma kuralları   / 06-11-2004
 Bildiklerimiz gördüklerimiz duyduklarımız   / 30-10-2004
 Davulcuları seviyorum   / 23-10-2004
 Karışık kuruşuk işler   / 16-10-2004
 Artık üşüme vaktidir   / 09-10-2004
 Sevgili okuyucu   / 02-10-2004
 Hayat bir kiraz tabağıdır   / 25-09-2004
 Ya ümitsizsiniz ya sizsiniz   / 18-09-2004
 Lüzumsuz ise söndür!   / 11-09-2004
 Hem nalına hem mıhına   / 04-09-2004
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Temizlik zamanı
Başlığım 'Kryon' ciltlerinden birinin...
FİLİZ AKIN
Kontroller var ama şimdilik yendik
Ben kanser mi oldum?...
Oda müziği tadında bir polisiye
Oda müziği tadında bir polisiye
Hollanda'da yaşanmış bir kaçırma olayından yola çıkmış bir öykü.
Uzaktan gelen çok sıcak bir hikaye
Uzaktan gelen çok sıcak bir hikaye
Kendi hayatlarını yaşamış ve çocuklarıyla sağlam bir ilişki kuramamış...
Hamburgeri sağlıklı hale getirmenin yolunu bulun
Günün her saati tüketilen fast food ürünler, bazı ufak...
Diyabet artık kader değil
Doç. Dr. Cihan Top, "Şeker hastalığı görülme sıklığı katlanarak...
Yeni nesil yaşlılar artık gençler gibi yaşıyor
Kafelerde buluşuyor, dünya turuna çıkıyor, spor yapıyor, üniversiteye gidiyor...
İç mimari ve orkestra benzerliği
Yeni bir mekan yaratmak hayli heyacanlı ama bir o kadar da kapsamlı çalışma...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.