Felluce gerçeği

Irak'ın işbirlikçi hükümeti, meşruiyeti bulunmayan bir karar alarak Kuzey Irak hariç tüm ülkede bir dizi önlem açıkladı. Bu önlemlerin arasında saat 18.00'den sonra başlayan bir sokağa çıkma yasağı da var.
CIA'nın yetiştirdiği bir ajan, hiçbir yasal yetkisi bulunmadan Irak halkının infazı için emirler yağdırıyor. İşgale direnen herkes terörist ilan ediliyor.
Felluce'de evlerine hapsolmuş binlerce masumun bu kararlardan haberi olup olmadığı kuşkulu. Çünkü, işbirlikçi hükümetin bu kararları onlara duyurma kabiliyeti de yok.
Ancak işgal ordusu, bu karara dayanarak saat 18.00'den itibaren sokağa çıkan herkesi "düşman" ilan edip hedef alacağını açıkladı.
Şu anda Felluce'de 30 ile 100 bin arasında sivil bulunuyor. Amerika, uçakları, tankları, füzeleri ve makineli tüfekleriyle bu insanların evlerini, arabalarını acımasızca vuruyor. Bombalanan evlerde kadınlar, çocuklar vurulup ölüyor. Babaları yavrularını mezarlığa bile götüremediği için bahçelerine gömmek zorunda kalıyor.
Bu insanlar Felluce'den çıkamıyor. Çünkü gidecek bir yerleri yok. Ceplerinde beş kuruşları yok. Gidebilecek olsalar, geçen yıl kaçan 150 bin kişiyi izlerlerdi zaten. Tek dayanakları, içine sığındıkları evler. Şimdi işgal ordusu onlara bu şansı da vermiyor. Elektriksiz, susuz, ölüm ne zaman kapımıza gelecek diye bekliyorlar.
Koca bir şehirde halka karşı toplu kıyım uygulanıyor.
Ne uğruna? Felluce'yi ele geçirmek uğruna. Akan kanın, yitirilen canın önemi yok. Çünkü, Bush "direnişi kırmak" istiyor.
İşgalcilerin gözleri öylesine dönmüş durumda ki, hastaneler bombalanıp "işgal" ediliyor.
İşgal güçleri, Iraklı doktorların böyle çatışmalı ortamlarda şişirilmiş can kayıpları açıkladıklarını, bunun da ülke içinde gerilimi artırdığını ileri sürerek hastanelerin yönetimine el koyduklarını söylüyor.
Oysa, Dördüncü Cenevre Konvansiyonu, "Yaralı ve hastalara, doğum yapacak kadınlara hizmet etmek amacıyla organize olmuş hastanelerin, hiçbir şekilde saldırı hedefi olamayacağını" açıkça vurguluyor. Ama bütün uluslararası hukuk kurallarını hiçe sayan Washington yönetimi Felluce'de de hukuku, savaş teamüllerini yok sayıyor.
Hastaneleri işgal eden, yaralılara hizmet verilmesini engelleyen, ambulansların servis vermesini durduran, çocukları babalarının kucağında öldüren Amerika, Irak'a demokrasi ve özgürlük getiren bir ülke oluyor, işgale direnen bütün Irak halkı terörist ilen ediliyor.
Türkiye'nin hemen yanıbaşında bir insanlık suçu işleniyor. Bütün Filistinliler, bütün Iraklılar terörist, köktendinci kabul ediliyor, tanklarına haç asan Evangelist işgalciler, özgürlük savaşçısı...
Büyük Ortadoğu Projesi, masum insanların kanı üzerinde adım adım inşa ediliyor. Hedef, bütün dünya savaşlarının ortak hedefi. Hammadde (bu durumda en büyük enerji kaynağı petrol) kaynaklarını denetim altında tutmak.
Bu arada, binlerce masum Müslüman'ın ölmesi önem taşımıyor. Çünkü onlar işgale boyun eğmiyor.
Uygarlık çatışması dedikleri bu olsa gerek.