kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Doc. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 
Konuşma bozuklukları
Bu Satırlar Sizlerin!
Okuyucu mektupları

Konuşma bozuklukları

İnsan beyninin en önemli özelliklerinden biri olan iletişim, temel olarak sözel ve sözel olmayan iletişim olarak ayrılır. Sözel iletişim gelişimi başladığı andan itibaren çocuğun çevreyi tanıması, öğrenmesi, anlaması için önemli hale gelir. Çocuktan çocuğa değişmekle birlikte, ilk sözcüklerin başlaması ve konuşmanın tamamlanması 2-2,5 yaşlarında olur ve 3 yaşında çocuk 2-3 sözcüklü cümleler kurabilir.

KONUŞMA GECİKMESİ
Konuşma gecikmesi durumlarında düşünülmesi gereken bazı durumlar vardır. Öncelikle çocuğun duymasına ilişkin bir sorun olup olmadığı araştırılmalıdır. Duyma sorunu olan çocuklar sözcükleri söyleyemez. Konuşması geciken bir çocuğun duyma sorunu yoksa başka nedenleri araştırmak gerekir. Konuşmanın gecikmesinin nedenlerinden biri de çocuğun zeka gelişimindeki geriliktir. Zeka sorunu, çoğu zaman konuşmanın gecikmesiyle saptanır. Konuşma gecikmesine genellikle diğer alanlardaki gelişimsel gecikmelerde eşlik eder. Yaygın gelişimsel bozukluklarda da konuşma gecikmesi sık görülen bir bulgudur. Otizm gibi hastalıklarda konuşma olmaması, ya da konuşmanın normal olmaması (başkaları tarafından anlaşılmayan kelimeler kullanma gibi) belirtilerden biridir. Evde çocukla az konuşulması, ilgilenilmemesi, uyaran eksikliği nedeniyle konuşmayı geciktirir. Çocukların zamanının önemli kısmını TV başında geçirmesi de konuşmayı geciktirmektedir. Ailelerin çocuğun devamlı TV izlemesinin konuşmayı kolaylaştıracağı inancı yanlıştır. Çevrenin erkek çocukların geç konuşacağı, ailede geç konuşanlar olması nedeniyle bunun sorun olmadığı yönündeki inanış ve telkinleri sorunun saptanamaması ve çözümün geçikmesiyle sonuçlanabileceği unutulmamalıdır. Konuşma gecikmesi, kesinlikle bir uzmana danışılması gereken bir durumdur.

FONOLOJİK BOZUKLUK
Fonolojik bozukluk gelişimsel olarak çıkartılması beklenen konuşma seslerini çıkaramamasıdır. Bazen bir sesin yerine başka bir ses söyleme şeklinde de olur. Çocukluk döneminde en sık rastlanan R harfi yerine Y, K yerine T kullanılmasıdır. Bu durum başlangıçda aileler tarafından sevimli olarak algılanmakla birlikte, yaş büyüdükçe çocuğun rahatsız olacağı endişesiyle telaşlanırlar. Bu sıkıntının çocuğa yansıtılması çocuğun kaygısını artırır. Konuşma terapilerinin yanı sıra çocuğun ve ailenin kaygısının yatıştırılması önemlidir.

KEKEMELİK STRESLE ARTAR
Konuşmanın akıcılığının ya da ritminin bozuk omasıyla oluşan konuşma bozukluğuna kekemelik denir. Kekemelik; seslerin ve hecelerin yinelenmesi, sesleri uzatma, sözcükleri parçalama, konuşma sırsında duraklama ya da patlamalar şeklinde olabilir. Stresli ortamlarda kekemelik artar. Çoğu kez sözcüklerin söylenmesindeki zorluklar nedeniyle kekemeliğe, çeşitli yüz ifadeleri, tekrarlayan beden hareketleri (ayağı yere vurma, kolunu sallama vb.) eşlik edebilir. Kekemeliğin oluş nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genellikle ani korkuların neden olduğu düşünülmekle birlikte, korku ve korkutmalar yatkınlığı olan çocuklarda neden olmaktan çok, tetiği çekici mekanizmalardır. Dil kısalığı gibi biyolojik ya da nörolojik etkenler saptanmamıştır. Ailesinde kekemelik olan çocuklarda daha sık görülme nedeni genetik yatkınlık kadar aynı zamanda bir öğrenme davranışıdır. Konuşmanın yeni kazanılmaya başladığı 2-5 yaşları arasında kekemelik ve akışda bozukluk ortaya çıkabilir. Bu dönem aynı zamanda çocuğun çevreyi tanımaya başladığı dönemdir.

FİZYOLOJİK OLABİLİR
Aklından çok şey geçer, ancak konuşma hızı yetmez. Bu dönemdeki kekemeliğe fizyolojik kekemelik denir
. Kekemeliğin sosyal işlevlerde bozukluğa yol açması nedeniyle yaygın olarak kaygı başlar. Kaygı, kekemeliği artırır. Zamanla benlik saygısında azalma gibi sorunlar ortaya çıkar. Kekemeliklerin yaklaşık yüzde 80'i düzelir ve bunların yüzde 60'ı kendiliğinden geçer. Düzelme genellikle 16 yaş öncesi olur ve kızlarda daha hızlı ve çok düzelme görülür. Tedavide davranışların düzenlenmesi, gevşeme ve nefes alma teknikleri sık kullanılır. Aşırı kaygı durumlarında kekemeliğin artması nedeniyle, kaygı giderici ilaçlar kullanılabilir. Ailenin ve çevrenin tutumu tedavi ve çocuğun sosyal yaşamı için önemlidir. Bu nedenle aile ve çocuğa yapılacak psikoterapi önem kazanır. Dalga geçilmesi, aşağılanma, dinlenmeme, konuşmanın kesilmesi gibi benlik duygusunu azaltacak, çocuğun yetersizlik duygusunu artıracak davranışlardan kaçınılmalıdır. Ailenin çocuğun sözünü kesmeden, tamamlamadan sabırla beklemesi, kendi endişesini yansıtmaması, uyarmaması önemlidir. Tedavinin amacı sadece kekemeliği geçirmek değil, çocuğun olumlu yönlerini saptayıp, destekleyerek kekemeliğe önem vermemesini sağlamakta olmalıdır. Konuşma bozuklukları geniş bir yelpazeye yayılan, zamanında anlaşılamadığı ve tedavi edilmediği zaman önemli sorunlara yol açabilen durumlardır. Bazen başka sorunların bir belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Konuşmaya başlama döneminden başlayarak, bu sorun yakından izlenmeli ve gerektiği zaman kesinlikle uzman yardımına başvurulmalıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 'Ayrılık da sevdaya dahil' ama yine de acı verir   / 06-11-2004
 Pasif agresyon, direnç ve işyerleri   / 04-11-2004
 Çocuklarda uyku bozuklukları   / 01-11-2004
 Gençlik intiharları   / 28-10-2004
 Gerçek hasta ve engelli olanlar kim?   / 25-10-2004
 Cinsel isteksizlik   / 23-10-2004
 Gençlik nereye koşuyor?   / 21-10-2004
 Artık büyüyorum (18-36 ay)   / 18-10-2004
 Ergenlikte cinsellik   / 16-10-2004
 Çocuklarda cinsel gelişim   / 11-10-2004
Doç. Dr. BENGİ SEMERCİ
Konuşma bozuklukları
İnsan beyninin en önemli...
Biri ağlattı diğeri paylandı
Biri ağlattı diğeri paylandı
Anadolu Ateşi'nde bu hafta 'Kışlalar Doldu Bugün' uzun havasıyla jüri...
Anadolu insanı tiyatroya kucak açtı
Anadolu insanı tiyatroya kucak açtı
İstanbul'da yeterli sahne ve seyirci bulamayan ünlü tiyatrocular,...
Doping iddiaları!
Doping iddiaları!
Geçen hafta Cumhuriyet Kupası'nı kazanan Sencer Can'ın adı doping...
Eski sevgilisi komşu geliyor!
Eski sevgilisi komşu geliyor!
Eski sevgilisi Seray Sever'den ret yanıtı alan Hakan Altun, son aşkı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.