kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

'Şimdi herkes 2. Cumhuriyetçi'

"İkinci Cumhuriyet" son on yılın en çok tartışılan kavramlarından biri oldu ve siyasal terminolojiye köklü şekilde yerleşti. İnternetteki arama motorlarına "İkinci Cumhuriyet" yazmanız halinde ortaya çıkan rakamın yanı sıra "http://www.ikincicumhuriyet.org" sitesini ziyaret edenlerin sayısının yüz bini aşmış olması da bunu göstermekte...
Ne var ki, cumhuriyetin demokratikleşmesini amaçlayan bu kavram, özellikle ilk başlarda statükonun egemenleri tarafından hedef olarak gösterildi. Arşivlere baktığınızda kimin ne neler yazdığını, demokratikleşme arzusunun nasıl linç edilmeye uğraşıldığını görerek isterseniz hüzünlenebilir, isterseniz Türkiye'nin on yılda aldığı mesafeye sevinebilirsiniz.

***

"İkinci Cumhuriyet" Türkiye'yi en azından "cumhuriyet"le "demokrasi" kavramlarının farklı şeyler olduğundan haberdar etti.
Bugün de, "cumhuriyet"le "demokrasi" arasındaki farkı bir çırpıda söyleme aşamasına gelmiş değiliz. O aşamaya gelmememize rağmen "İkinci Cumhuriyet" kavramını gerçek ve doğru anlamıyla büyük basında ilk kez SABAH, büyük reformları hedefleyen Abdullah Gül'ün hükümet programı ertesinde manşete çekti. 24 Kasım 2002'de demokratik reformlara yönelik siyasi bir irade "İkinci Cumhuriyet gibi" manşetiyle özetlendi.
Kavramın ikinci kez ulusal basına manşet olması ise son Cumhuriyet Bayramı ertesine rastladı. Vatan, Avrupa Anayasası'nın imzalanması ertesinde, "Avrupa Cumhuriyeti'nin temeline harç koyduğumuzu" kabulden hareketle "İkinci Cumhuriyet" manşeti attı. 30 Ekim tarihli bu manşet, Vatan'ın dünkü Pazar Eki'nde daha pekiştirilip derinleştirilmişti.
Ek'in birinci sayfasında "Bir zamanlar haindiler... Şimdi İkinci Cumhuriyetçilik gözde" spotu vardı... İçeride ise, "Şimdi herkes İkinci Cumhuriyet'çi" başlığı yer alıyordu. Buket Aşçı'nın haberi öncelikle "İkinci Cumhuriyet" tanımıyla başlıyordu: "1923 Cumhuriyeti'nin demokratik ve çoğulcu bir niteliği bulunmadığı, egemenliğin halka değil bürokrasiye ve orduya ait olduğu, devletçi ekonomik anlayışın 'bir soygun sistemine' dönüştüğü tespitlerinden hareketle ortaya atılan, cumhuriyetin demokratikleşmesi ve siyasi sistemin yeniden yapılanması amacını İkinci Cumhuriyet'in kurulması olarak niteledi..."
"İkinci Cumhuriyet'in" hedefleri de şöyle netleştiriliyordu:
"-Rejimin bürokratik yapısının değiştirilmesi.
-Devletin ekonomik ağırlığının azaltılması.
-Şeffaflaşma.
-Vergi verenlerin vergilerinin nereye harcandığını denetleyebilecek hale gelmesi.
-Rejimin ordu vesayetinden arındırılması.
-Tüm toplumsal katmanların katılımıyla devlet çatısının üretken ve demokrat olarak yeniden çatılması..."

***

İkinci Cumhuriyet kavramının bugün artık hayatımızın doğal bir parçası haline gelmesi, "cumhuriyetin demokratikleşme" ihtiyacının aciliyeti yanında AB sürecinin bu talebin doğruluğunu kanıtlamış olmasından da kaynaklanıyor. AB süreci cumhuriyeti demokratikleştirerek, İkinci Cumhuriyet'in kuruluşunu gerçekleştirmekte...
Hepimizin arzuladığı, neticede insanın özgür, zengin ve mutlu olduğu bir Türkiye. Bunun için de Türkiye'nin öncelikle tarımını AB standartlarına taşıması gerekiyor. Dört milyonu gizli işsiz, sekiz milyon insanın tarımda çalıştığı, üretimin ve verimliliğin çok yetersiz olduğu bir yapıyla cumhuriyet köklü bir şekilde demokratikleşemez. Çünkü demokrasi bireyin sürekli olarak yaşam alanını özgürleştirip, zenginleştirmesini talep etmesiyle doğar, büyür ve gelişir.
"İkinci Cumhuriyet" rüştünü ispat etti ama tam anlamıyla henüz hayata geçmedi... Sanayileşmesini tamamlayamamış bir tarım ülkesi olmaktan tam anlamıyla kurtulduğumuz ve evrensel demokrasinin tüm gereklerini yerine getirdiğimizde İkinci Cumhuriyet gerçekleşecek.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Silah mı, bilgisayar mı?   / 06-11-2004
 Başbakan'ın evi...   / 01-11-2004
 Cumhuriyetçilerin anlamadığı..   / 30-10-2004
 Altı Türk'e bir kitap...   / 25-10-2004
 En değişimci dinamik hangisi?   / 23-10-2004
 Bu haber beni ürküttü...   / 18-10-2004
 Van'ın uydusu...   / 16-10-2004
 Önemli...   / 11-10-2004
 Tatara, titiri...   / 09-10-2004
 İslamcılar, Kürtler ve 2. vites...   / 04-10-2004
MAHMUT ÖVÜR
İçinden foseptik akan şehir
İstanbul'un en büyük...
MEHMET ALTAN
'Şimdi herkes 2. Cumhuriyetçi'
"İkinci Cumhuriyet" son...
YAVUZ DONAT
Demirel: "Arafat'tan sonra ne olur?"

Süleyman...
Kendi acıları dinmeden başkalarını düşündüler
İstanbul'dan sonra Antalya'da da gencecik bir insanın ölümüyle...
Korku vagonları!
Kapkaççılar kaçması kolay olduğu için banliyö trenlerini seçiyor.
Cami kapısı bilime açıldı
Cami kapısı bilime açıldı
Topkapı Çinili Cami imamı Ahmet Yüter, camisinde bilimsel...
Vakıf üniversitesi maaş veriyor, biz ise ismimizi
Vakıf üniversitesi maaş veriyor, biz ise ismimizi
141 yıllık Boğaziçi Üniversitesi'nin ilk kadın rektörü Ayşe Soysal,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.