|
|
|
|
Hem resmini yapıyor hem kitabını yazıyor
Ressam ve folklor araştırmacısı Ekber Yeşilyurt, ömrünü geleneksel baş bağlama şekillerine adadı. Anadolu'yu adım adım gezen sanatçı, gördüğü türban modellerinin resmini yapmakla yetinmeyip, tarihini yazmaya başladı.
Türban tartışmalarında sık sık başörtüsünün Anadolu'da bir gelenek olduğundan söz edilir. Ancak, bunun nasıl bir gelenek olduğu ve içinde ne hikayeler barındırdığı pek bilinmez... Bu gerçekten yola çıkan folklor araştırmacısı ve ressam Ekber Yeşilyurt, yıllardan beri Anadolu'daki baş bağlama tekniklerinin izini sürüyor. Yeşilyurt, elde ettiği bulguları tualine aktararak, ölümsüzleştiriyor. Bir süre önce de başörtüsü geleneğinin kitabını yazmaya karar veren sanatçı, gelecek nesillere aktarılacak bir çalışma gerçekleştiriyor. Yeşilyurt'un yakında baskısı yapılacak olan kitabında Anadolu'nun her yöresinden baş bağlama şekilleri yer alıyor. Sanatçı kitabında ayrıca, desenler ve bunların ne anlama geldiklerine dair bilgiler de veriyor.
Türkiye'nin hangi yöresine gidilirse gidilsin başlık ve bağlamanın ortak bir gelenek olduğunu kaydeden Ekber Yeşilyurt, bunun Anadolu'nun aynası olduğunu söylüyor. Anadolu'da hala bazı yörelerde baş bağlama törenleri yapıldığını ifade eden sanatçı şu bilgileri veriyor: "Her baş bağlama şekli ayrı bir anlam ifade eder. Örneğin bebek baş bağlaması, çocuk baş bağlaması, evli ama kocası gurbette olan kadın baş bağlaması, gelin baş bağlaması, boşanmış kadın baş bağlaması, kocası ölen kadın baş bağlaması, çocuğu olmayan kadın baş bağlaması, kaynanasıyla arası açık olan kadın baş bağlaması gibi çok çeşitli teknikler var..."
ZEUGMA'DAN GÜNÜMÜZE Baş bağlamasının yörelere göre değişiklik gösterdiğini vurgulayan folklor araştırmacısı Ekber Yeşilyurt, baş bağlaması geleneğinin çok eski tarihlere kadar uzandığını hatırlatıyor. Yeşilyurt, Birecik Barajı'nın yapımı sırasında ortaya çıkarılan Zeugma mozaiğindeki baş bağlamasının, Gaziantep'teki Barak stiline çok benzediğini hatırlatarak, "Bu örnek, Anadolu'da İslamiyet öncesine kadar uzanan geleneksel başörtüsünün türbanla uzaktan yakından bir ilişkisi olmadığını kanıtlıyor" şeklinde konuşuyor.
İŞLEMELERİN DİLİ VAR Bağlamalarda kullanılan takı ve işlemelerin de bir anlamı olduğunu vurgulayan Yeşilyurt, şunları anlatıyor: "Başına iki dizi altın takan kadın ailesinin maddi durumunun iyi olduğunu ifade eder. Mavi boncuk ya da mercan takılması ise o kadının güzellikte iddialı olduğu anlamına gelir. Başına sim takan kadın, 'Ben taze gelinim' mesajı yollar. Kaynanası ile arasının açık olduğunu ifade etmek isteyen kadın, başındaki örtüye kaynana dili çiçeği motifi işler. Kocasının gözü dışarıda ise baş bağlamasına farklı renkte iki gül işler. Mor sümbül platonik aşk yaşayan kızı, pembe sümbül nişanlı kızı ifade eder. Kocası gurbete giden kadın, yaban gülü oyası, kocasına küsen kadın ise başına biber baharı oyası takar."
NEVZAT ATAL HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|