Spor salonunda yarış sohbeti

Geçen Pazar günü Beşiktaş Bayan Voleybol takımının Ankara Emlak TOKİ ( TOKİ , Devletin Toplu Konut İdaresi'nin kısaltılmış hali imiş. Emlak Bankası kapanınca takıma bu İdare sahip çıkmış. Bence iyi de etmiş. ) ile Kartal Spor Salonunda maçı vardı. Salona girerken dört beş genç kardeş "Hasan ağabey" diye seslendi. Yanlarına gittim. Delikanlı çocuklar" Siz Hasan Saydam'sınız değil mi?" diye sordular. Benden "Evet" cevabını aldıklarında At yarışı sohbeti başlamıştı bile
Belli ki son üç dört senenin YarışseverleriYeni sayılırlar ama biri, ikisi çoktan profesyonel Yarışsever olmuş bile. Hele biri belli ki iyi bir Hasan Saydam'cı. Küçük para ile büyük paralar kazanılacağına inanmış. Çocukların esas şikayeti devamlı kaybediyor oluşları"Nasıl tutturacağız bu altılıyı?" sorusu ana soruları döndüğünce anlatmaya çalışıyorum. "Her gün kupon yapmayın" diyorum."İnandığınız yorumcunun altılısına mutlaka kendinizden bir iki at ilave edin." diyorum.
"Belli bir bütçeyi aşmayın." diyorum. Bazı hesaplar yapıyorum "Haklısın ağabey" diyorlar ama biri dayanamayıp serzenişte bulunuyor. "Ağabey bu işte hile hurda var galiba" diyor. "Parası tatlı olan şeker yesin" diyorum ama, aklım son bir ay içinde rastladığım bazı koşulara takılıyor acaba kötüye gidiş mi var diye düşünüyorum.
Atyarışı sohbeti saatlerce sürecek ama, salonda da maç başlayacak. Çocuklar Galatasaraylı Albayrak'ın ekibi TOKİ'yi desteklemeye Sefaköy'den on otobüs gelmişler. Salona girdik. Atyarışı sohbeti bir başka yerde başlamak üzere şimdilik bitti.