|
|
|
|
|
Papa'nın 'melekleri'
|
|
Geçtiğimiz pazar günü Papa'lığının 27. yılını kutlayan Papa II. Jean Paul'ün tören sırasında yaptığı konuşma pek anlaşılamadı. Papa'nın artık Polak dilinden başka dillerde konuşmakta zorlandığı bir sır değil. Papa'nın parkinson hastalığının ileri safhada olduğu ve yazı da yazamadığı bilinen bir gerçek. Papa uzun süredir halk huzurunda ayin yapmıyor ve pek çok töreni de sessizce izlemekle yetiniyor. Papa'nın hastalığı nedeniyle zayıf düştüğü bu dönemde "arkasındaki güçler kim?" sorusunun yanıtı, Katolik dünyasının gittikçe güçlenen birkaç ismi üzerine toplanıyor. Papa'nın özel sekreteri Monsignor Stanislaw Dziwisz bunlardan biri. Papa'nın Krakov'da sıradan bir rahip olduğu yıllardan bu yana yanından ayrılmayan Dziwisz, Vatikan'ın en güçlü isimlerinden biri oldu. Papa'nın Polak dilinde söylemeye çalıştıklarını dile getiren nadir isimlerden Dziwisz için, tarihçiler, "Kilise içindeki en etkin Papa özel sekreteri" diyorlar. Öte yandan "Türkiye'nin AB'ye girişine dini nedenlerle karşı olan" Kardinal Ratzinger de Vatikan'da son dönemin parlayan isimlerinden. Bütün dünyadaki piskoposlara gidecek tebliğler Ratzinger'in elinden geçiyor. Yaş haddinden emekli olması gereken Ratzinger şimdilerde Papa adayları arasında en ön sıralarda. Koyu Katolikler'e göre "modernizmin saldırısı karşısında daha entegre bir Papa düşünülemez." Kardinal Ratzinger'in Türklerin AB'ye girişine sıcak bakmadığı bilinirken, Dziwisz'in de Papa'ya suikast nedeniyle benzer duyguları paylaştığı bir sır değil.
|
|
|
|
|
|
|
|
|