Gül: 'Azınlık raporu bize gelmedi'
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu'nun raporuna ilişkin olarak, kendisinin böyle bir talebi olmadığını, hükümete de herhangi bir rapor gelmediğini söyledi.
Gül, Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi kuzey vilayetleri sorumlusu Taki El Mevla ile Dışişleri Konutu'nda yaptığı görüşmeden sonra basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Raporla ilgili yazılanları kendisinin de basından okuduğunu kaydeden Gül, kurulun bir danışma kurulu olduğunu, başında ''başbakanlık'' diye bir ibarenin bulunmadığını belirtti. Gül, ne kadar doğru ne kadar yanlış bilmemekle birlikte, raporda başta TBMM'ye, başbakana çok büyük haksızlıklar, hiç yakışmayacak üslupla ağır sözler bulunduğunu ifade etti.
Bakan Gül, ''Bütün dünyada meclisimiz, hükümetimiz, başbakanımız çok büyük takdirle karşılanırken, sessiz devrim yapan kişiler olarak görülürken, bu hiç yakıştıramadığım tabirleri, eğer doğruysa kıskançlık ve basit bir duygu olarak görüyorum'' diye konuştu. Türkiye'de insan haklarıyla ilgili çok büyük değişiklikler olduğuna, hükümetin kararlılığını tüm dünyanın büyük ilgi ve takdirle takip ettiğine dikkati çeken Gül, Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nin denetiminden çıkması, AB Komisyonu'nun raporunda müzakerelere başlama tavsiyesinin bulunması, Avrupa İşkence ve Kötü Muameleyle Mücadele Komitesi Başkanı'nın, ''Türkiye'deki kurallar, yasalar Avrupa'nın en ileri ülkelerinin seviyesindedir. Kim Türkiye'de sistematik işkence var diyorsa büyük haksızlık yapıyor'' açıklamasında bulunması gibi olumlu gelişmeleri hatırlattı.
''Tüm bunlar olurken ne yazık ki çok polemik tartışmalar görüyoruz. Bunlar çok kritik bir dönemde oluyor üstelik'' diye konuşan Gül, insan hakları danışma kurulunun 2001'de kurulduğunu, sivil toplum, kamu kuruluşlarından 78 üyesinin bulunduğunu, raporlar hazırlayıp hükümete verdiklerini, tamamen danışma, istişare niteliğinde olduğunu anlattı.
''BİZİM İKTİDARIMIZDAN ÖNCE KURUL HİÇ TOPLANMADI'' Hükümetin göreve gelmesinden önce yasanın gereği yerine getirilmeyerek kurulun hiç toplanmadığına, kendileriyle istişarede bulunulmadığına, kendileri iktidara geldikten sonra ise 2 yılda 9 kez toplandığına dikkati çeken Gül, insan haklarından sorumlu bakan olarak, kurulun hazırladığı raporun kendisine gelmesi gerektiğini belirtti. ''Ortada azınlık raporu diye de bir raporun dolaştığına'' işaret eden Gül, ''bir üst kurulun başına da başbakanlık eklenip, gazetelerde de çıkınca bazı çevreler sanki başbakanlık böyle bir şey hazırlatmış, bunu da böyle el altından yayıyor'' gibi bir intibanın varolduğunu gördüğünü söyledi.
Gül, ''Bunların hiçbiri doğru değil, bize böyle bir rapor da gelmemiştir, biz (böyle bir rapor hazırlayın) diye kimseye böyle bir görev vermedik veya talepte de bulunmadık. Yine gördüğüm kadarıyla bu rapor hazırlanmış mı hazırlanmamış mı, usulünce mi olmuş olmamış, onlar da şu an için belirsizdir, tüm bunları basından izliyoruz. Türkiye böyle kritik bir dönemden geçerken, hepimiz büyük bir gayret sarf edip, çok çalışma içindeyken, dayanışma içindeyken, çeşitli sebeplerle olabilir, bu tip şeylerin ortaya çıkması bizi üzmüştür'' diye konuştu.
Gül, ''danışma kurulu başkanı Vahit Bıçak sizin isteğinizle (bu rapor bizim değildir) açıklamasını yaptığını söylüyor'' şeklindeki bir hatırlatma üzerine, Bıçak'ın danışma kurulu başkanı olmadığına, başbakanlıkta insan haklarıyla ilgili bir birimin başkanı olduğuna dikkati çekti.
Gül, ''Doğrudur. Yurtdışındaydım o zaman, bana da sormaya başladılar, başbakanlık böyle bir rapor mu hazırlattı, böyle bir şeyi tartışmaya mı açıyor diye sorular sorulmaya başladı. Ben de o zaman Vahit Bıçak'a (bu açıklamayı yap) dedim, yaptığı açıklama benim direktifim doğrultusunda yapılmıştır'' diye konuştu. ''Bunların bir egzersizle ilgili ya da entelektüel çalışmayla ilgili olabileceğini'' kaydeden Gül, bir soru üzerine, bu tür raporları, devletin, bakanlığın, üniversitelerin yapabileceğini, MGK'da çalışmaların yürütülebileceğini, bir üst kurulun da çalışmada bulunabileceğini belirterek, ''Ancak bu çalışmaları yapacak olanlar usulüne göre yaparlar, bize verirler. Aykırı şeyler de yazılabilir, biz de bunları görürüz, katılmadığımızı açıkça söyleriz'' dedi.
Dışişleri Bakanı Gül, ''Kurulda çok değerli bilim adamları var, saygıdeğer sivil toplum kuruluşları temsilcileri var, onları da tamamen suçlamak istemiyorum. Kim yapıyorsa görevinin dışında işler yapıyorlar. Bunlar kıskançlıktan olabilir, çeşitli kaprislerden olabilir ya da başka şeyler olabilir'' diye konuştu.
|