kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Aynanın karşısına geçip de saçlarımı okşadığım çok oldu
Aynanın karşısına geçip de saçlarımı okşadığım çok oldu
'Otomobil' lakabı kavga sebebiydi

Yalnızlıktan korkuyorum

Savaş Ay'ın konuğu, haftalardır gündemden düşmeyen Gizem Özdilli. Güzel manken yaşadığı aşklardan ruhsal sorunlarına her şeyi cesurca anlattı.

-Başımı yastığa koyduğum zaman Acaba 60 yaşına gelince de yalnız mı olacağım?" diye düşünüyorum.

-Bir gün Recep Tayyip Erdoğan'ın Atatürk kadar sevilebileceğini düşünüyorum.

-Magazinciler eski sevgilime Otomobil' lakabını taktılar. Bu yüzden sürekli kavga ediyorduk.

-İşten eve gelince aynanın karşısına geçip saçlarımı okşadığım çok oldu.


***

Aynanın karşısına geçip de saçlarımı okşadığım çok oldu

Savaş Ay'ın bu haftaki konuğu, son günlerde adı gündemden düşmeyen Gizem Özdilli. Güzel manken Savaş Abi'sine, yaşadığı aşklardan yalnızlık fobisine kadar her şeyi dobra dobra anlattı.

* Niye bu kadar hırslısın?
Galiba eksik olan bir şeyler var hayatımda...

* Ne eksik hayatında senin?
Aile, huzur... Aile huzuru yok. Böyle düzenli bir hayat, çoluk çocuk, eş...

* Onu mu istiyorsun?
İstiyorum tabii. 33 yaşında oldum. Dışarıdan iyi görünüyor da içerisi çok fena. Yani o yüzden de işe vurdum.

* Peki bu arada çok değişik çevrelere giriyorsunuz. Biraz entelektüel birikimi artırmak gerekmiyor mu? Yani dünyadan bu kadar kopuk yaşayınca oluyor mu?
Ne güzel dışarıdan öyle gözüküyor ama yalnız yaşıyorum. Sevgililerimle yaşamadım ya da ailemle yaşamıyorum.

* Sevgililerin mi sana geliyor?
Eşyalarını alıp yerleşme olayı yani birlikte yaşama olayı hiç olmadı. Ailemle de olmadığı için uzun süre yalnız yaşayan insan bunun sıkıntısını çok iyi bilir. Eve gelip biriyle dertleşmek istediğim zaman kimse olmayınca, aynanın karşısına geçip kendi saçımı okşadığımı bir ben bilirim.

* Peki senin ailen?
Ankara'da yaşıyor ailem. Zaman zaman görüşüyoruz ama yeterli olmuyor. Ben artık hayatımda sürekli bir insan istiyorum.

* Niye olmuyor?
Bunu söylediğim anda herkes yengeç gibi yan yan kaçıyor. Çok güzel giden ilişki bir anda bitiveriyor. Bilmiyorum demek ki korkutan bir şey var.

BENDE YALNIZLIK FOBİSİ VAR
* Kendine dışarıdan bak; bir erkek Gizem Özdilli'den ne bekleyerek onunla hayatını sürdürebilir?
Dışarıdan çok iddialı görünüyorum; sarı saçlar, uzun boy, o bile etkileyebiliyor. Ama ben alışamadım bu tip bir yaşama. Başımı yastığa koyduğum zaman sabah saat 4-5'e kadar binlerce şey düşünüyorum. "Ben acaba 60 yaşına gelince de yalnız mı olacağım? Hastalanırsam ya da bir bayram ziyaretinde benim elimi öpmeye gelen bir çocuğum, torunum olmayacak mı?" diye... Yani bende yalnızlık fobisi oldu artık.

* Seni üzen konulardan biraz uzaklaştırmak istiyorum çünkü devamlı gözlerin doluyor. Psikolojik yardım almayı düşünüyor musun?
Var, şu anda hala devam ettiğim bir terapistim var.

* Peki bizim tanıdığımız Gizem Özdilli'nin dışında Gizem nasıl biridir?
Edebiyata filan çok fazla ilgim yok. Şiir okumak beni mutlu eden bir şey değil. Belki de hiçbir zaman bir şiir kitabı alıp okumadım. Yani çok da ayıp bir şey değil ama benim de hoşuma giden müzik dinlemektir mesela.

* Ne tarz müzik seviyorsun?
Türk Sanat Müziği seviyorum, Latin müziği seviyorum, fado dinliyorum. Türkiye'de çok kişi fadoyu bilmez mesela. Bir arkadaşım Portekiz'e giderken 5 sene önce ondan fado CD'leri istemiştim, o zaman Türkiye'de yoktu bile.

* Ne tür müzik fado?
Fado, Portekiz menşeili bir oda müziği.

* Türk Sanat Müziği'nden ne tarzı seviyorsun?
Türk Sanat Müziği'nden eskileri seviyorum. Mesela şimdi benim arabamda bir CD var, karışık bir CD. Aşiyan Yolları filan ama eski versiyonları.

* Bestecilerden kimi seviyorsun?
Besteci olarak bilmem. Selahattin Altınbaş var mesela yanlış hatırlıyorsam kusura bakmasın; duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.

* Onu sormuyorum zaten. Senin zevkini ortaya çıkarmak için beğendiğin bestecileri soruyorum.
Bu soru-cevap psikolojisi beni geriyor. Senin yaptığın bütün röportajlarda var bu... "Şunu sordum, şundan cevap bile alamadım." Kendimi böyle hissediyorum şimdi gerildim... Yıldırım Gürses var mesela. Eski aranjeleri seviyorum. Şimdiki gibi bilgisayar seslerini sevmiyorum.

* Senin eğitimin nedir?
Ben liseden sonra üniversite sınavına girmedim.

* Hangi lise?
Ankara Ayrancı Lisesi. Edebiyat bölümü. Kuvvetli olduğum ders sanat tarihi ve resimdi.

* Sanat tarihinden ne kaldı aklında?
O dersi sevmemin nedeni de çizimim çok kuvvetli olduğu için. Çok iyi çizim yapardım.

* Ne çizerdin sanat tarihinde?
Mesela camilerin iç tonozlarını, bağlantı köşelerini. Hatırladığım tek o.

* Sadece çizim yaptığını hatırlıyorsun. Sanat tarihinden bu yani. Senin sevdiğin Türkiye'de Türk-İslam sanatı denince akla gelen isimler neler mesela?
Tabii ki Mimar Sinan. Eser olarak Sultanahmet Camii mesela dünyanın sayılı eserlerinden.

* Peki Mimar Sinan'ın sevdiğin eserleri var mı?
Iııı... Soru cevap mı yapıyoruz böyle? Bütün gün böyle üniversite sınavı gibi soru mu soracaksın bana? Cevap vermek istemiyorum.

* Mimar Sinan'ı çok seviyorum dediğin anda Mimar Sinan'ın 3 tane eserini sayarsın sandım... Ne konuda konuşmak istiyorsan onu konuşalım.
İstediğim bir konu yok. Sadece bizim camiamızdaki herkesin kafasız, aptal, dünyadan bihaber olduğunu vermek son derece mutlu ediyor özellikle medyanın bir bölümünü.

* Bu kızların çok boş olduğunu düşünüyorlar. Farklı olanı da göstereyim, istedim. Sana güveniyorum, dedim.
Bana göre farklılık insan olmak.

* Estağfurullah... Kim kimin insanlığını burada test edebilir!
İçi boş insanlar olarak gösteriliyoruz. Ama insan illa ki etrafında olan her olaydan haberdar olup sorulan her soruya doğru cevap vermek zorunda değil.

* Sence nüfus patlaması bir sorun mu?
Bu konuda cevap veremem. Duygusal cevap veririm. Eski kafalıyım. Kürtaja karşıyım, oldu mu doğmalı diye düşünüyorum.

* Biraz da dindar tarafın var galiba?
Var. Her şeyi okurum. Kur'an okurum.

* Türkçe mealini mi?
Türkçe meali değil. Bir ara Kur'an kursuna gitmiştim. Bildiğim duaları okurum.

* Hatim indirdin mi peki?
Hayır indirmedim. Çok sıkılırsam gittiğim yatırlar vardı. İstanbul bu konuda cennet, çok var yani. Orada yatırda oturuyorum dua okuyorum ve dertleşiyorum kendi kendimle.

* En fazla nereye gidiyorsun ?
Yuşa Efendi Hazretleri'ne giderim, Eyüp Sultan'a giderim. Dualarımı ederim. Ayet-el Kürsi okurum daha çok... Allah biliyor her şeyi, beni de tek rahatlatan o.

* Eyüp Sultan kim?
Eyüp Sultan değil Eyüp Sultan Hazretleri. Siz de bir ara ziyarete giderseniz görürsünüz.

* Hazreti Muhammed efendimizin sancaktarı.
Bilmiyorum. O konuda size açıklama yapabilecek kadar bilgim yok. Yanlış bir şey söyleyebilirim.

* Normal vatandaş kadar politikayla ilgileniyorum diyorsun. Hükümette en beğendiğin bakan kim?
Sevdiğim demeyeyim de geçen gün Recep Tayyip Erdoğan'ı bir kanalda gördüm. Bir anda Atatürk kadar sevilebileceğini düşündüm. Atatürk pek çok yenilik yaptı ve eğer Avrupa Birliği'ne girersek bu Recep Tayyip Erdoğan döneminde olacak.

* Atatürk'ün yaptığı devrimler arasında en çok benimsediğin hangisi?
En çok bence Türk Alfabesi'ni yapması. Biz Arap değiliz ki Arapça konuşalım.

* Peki harfler nereden?
Latin. Latin Alfabesi kullanmıyor muyuz.

TEYZEMİN KIZI 'YANDIN' DEDİ
* Mankenlik adı altında başka işler yapanlar var, diyorsun... Bunlara tepki vermiyor musunuz diğer arkadaşlarınla birlikte?
Ben çıktım televizyondan söyledim ve o kişiyle şu anda da konuşmuyoruz.

* Ama mesela aynı podyuma çıkıyorsunuz. Hiç medyaya taşımadan "Gelsene arkadaş, sana kenarda bir şey söyleyeceğiz" demiyor musunuz?
Beni mi dinleyecek? O, o anda bu reklam sayesinde fiyatını 5'e katladı. O parayı kim verirse oraya gidecek. Bu insanları geçelim artık, Savaş Abi. Onlar o yolun yolcusu olmuş. Bunlar yüzünden sinir hastası oluyorum ben... Sabahleyin teyzemin kızıyla konuşuyordum. Savaş Abi'yle röportaj yapacağım, dedim. "Allah yandın, herkese felaket geçiriyor, yerden yere vuruyor. Tarih, coğrafya soruyor. Sorulara cevap veremeyince cahil yazıyor. Mahvoldun" dedi.

* Öyle bir satırımı bulamazsın. Asla bir yorumda bulunmadım. Cahil demiyorum.
Sen demiyorsun ama okuyan insan direkt öyle algılıyor.

* Sen şimdi buradan gidince teyzenin kızına ne diyeceksin?
Bilmem ki yazıyı okuyacağız.
DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Çarşı Mağazaları adını değiştirdi imajını yeniledi
 Moda haftası kullanma kılavuzu
 Ücretsiz iftar için Fransız Sokağı'na
 Kürkleri sandıktan çıkarın
 Makyaj çantası
 Samsun'da bisiklet ordusu
 Petek şimdi yeni yuvasında
 Üfleme tekniğiyle cama şekil veren en genç sanatçı
 'Sefirden Sefile' sergisi
 700 yıllık müzeye 'personel' kilidi
 21. yüzyıl kadınları için antikalar
 Paris ve Londra Baleleri aynı sahnede
 Herkes onu örnek alıyor
 Akupunktur şimdi de hayvanlar aleminde
 Evler kutsal sığınağımızdır
 İki gazeteciye geçmiş olsun
 Bu bahçede her şeyi unutun
 Kısa... Kısa...
 Haftanın Kitapları
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Evinizde işler yolunda...
Sahura kadar dört öğün şart
Ramazan boyunca sağlığınızı ve kilonuzu korumak için yemeklerinizi iki yerine...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.