kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Oncel Ozicer @ SABAH
 

Beyninizi şaşırtın, dinç kalsın!

Vücudunuz için egzersizin ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
Peki düzenli olarak egzersiz yapıyor musunuz?
Hayatım boyunca sporla aram olmadı benim.
Hemşirem Yücel'in aksine ben top gördüğümde bomba görmüş gibi kaçtım hep.
O basketbol, voleybol oynayıp üzerine bir de folklor kurslarında topuk döverken, ben her yıl beden eğitimi dersine girmemek için rapor alırdım.
Artistik patinaj haricinde keyifle izlediğim başka spor yok.
O da spora benzemediği için herhalde; tüllü müllü elbiseler, birbirine aşık aşık bakıp buz üstünde, ha öpüştü ha öpüşecek gibi dans eden insanlar.
Bu spor işi ayrı bir kültür, ayrı bir zevk tabii.
Ve bu kültür bende yok!
Neyse, beden sarkmış sarkmamış pek umurum değil de, beyin sarktı işte o çok fena.
Beyin bu... Silikonla filan da toparlanmaz ki.
Eee? Ne yapacağız o zaman?
Bir zamanlar nette dönen bir mail vardı, beyin egzersizleri öneren: "Oyun oynayın, geri geri yürüyün, sol elle diş fırçalayın, bulmaca çözün, kahve ve yeşil çay için, Mozart dinleyin(!)" gibi tavsiyeler içeriyordu. Aslında bu saydıklarım beyni forma sokma konusunda işe yarayabilir.
Düşünsenize, beyin, bedene şimdiye kadar yaptığı rutin bir işi farklı bir şekilde yapmayı emrediyor. Böylece tembellikten kurtulup kendini sürekli canlı ve dinamik tutuyor.
Mesela ben şu anda bu yazıyı amuda kalkmış, tuşları sol burun deliğime denk getirmeye çalışarak yazmaya çalışıyorum.
Bakalım bir işe yarayacak mı?

"Anne, ben nasıl oldum?"

Yaşım, taş çatlasın, beş.
O gün, çok istemesine rağmen tıbbi nedenlerden ötürü çocuğu olmamış ve bu yüzden benim kendisine Süheyla Anne dememi isteyen, beni kızı gibi seven uzak akrabamızın evinden gelmişiz. Annem akşam yemeğini hazırlamakla meşgul. Henüz başına ne geleceğinden habersiz. Bir annenin, hele de hazırlıksız yakalanmışsa, en zor cevap vereceği sorulardan birini soruveriyorum:
- Anne, bebekler nasıl olur?

- Anneyle baba eğer Allah'tan bir bebeklerinin olmasını çok isterlerse, Allah da onlara bir bebek verir.
- Eeee? Süheyla Annem'in neden çocuğu yok o zaman. Çocuğu olsun istemiyor mu? Eğer çocuğu olsun istemiyorsa neden bana, kendisine anne dedirtiyor?
Film orada kopuyor. Ondan sonrasını hatırlamıyorum. Annemin konuyu nasıl toparladığını yani.
Peki aynı soru, şimdiki çocuklara sorulduğunda ne gibi yanıtlar alınıyor dersiniz?
Bir grup küçük çocuk, bakın bu konuda ne gibi görüşler bildirmişler:

***

- Bebek yapmak için anne bir yumurtanın üzerine yatar sonra baba gelip yumurtayı kırar.
- Ben asla bebek yapmıycam. Babam dedi ki, bebek beklerken kadınlar her gün biraz daha hasta ve manyak oluyormuş.
- Bir kadınla bir erkek yatağa girdikleri zaman, ikisinden birinin bebeği olacak demektir.
- Bebek annemizin içinden çıkar, doktor da onun poposuna vurur. Çünkü bebek doktoru ısırmıştır.
- Bebek yapmak için, bunu önemsemeyen biriyle olmak gerekir.
- Karşımızdaki evdeki adamın karnında bebek var ama bir türlü dışarıya çıkamıyor.
- Bebek yapmak için uygun zamanı kollamak lazım, evde misafir olmaması lazım.
- Ben nasıl yapıldığını biliyorum ama hiç yapmadım.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Beyninizi şaşırtın, dinç kalsın!   / 03-10-2004
 Uğur Yücel beni dövdü!   / 26-09-2004
 Gitti karizma be amcam!   / 19-09-2004
 Da Vinci Şifresi'ne katkı   / 12-09-2004
 İnan da nasıl inanırsan inan!   / 05-09-2004
 Yelkenci geldi haaanııım!   / 29-08-2004
 Talkın verip salkım yutma umuduyla!   / 22-08-2004
 Hariçten gazel yazısı   / 15-08-2004
 Dikkat, yine ters dönüyor!   / 08-08-2004
 Bu bayram tadından yenmez   / 01-08-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
ALİ POYRAZOĞLU
Bilesin ki seni içime gömdüm
Perşembe akşamı "Havada...
REFİK DURBAŞ
Para, el kiri mi?
Henüz ayın başında sayılırız, "zam"...
Yemeğin lezzeti kokusunda
Koku alma duyusu, bir gurmenin en önemli organı. Eğer kokusunu alamazsak,...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.