kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
  » Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Dünyaya gelen her bin bebekten 9'u kalp hastası
Fetal Eko ne zaman yaptırılmalı?
Ameliyata en son başvuruluyor

Dünyaya gelen her bin bebekten 9'u kalp hastası

Günümüzde kalp hastası olarak doğan bebekler, erken fark edildiklerinde başarılı bir tedavi ile yaşamlarını sağlıklı sürdürebiliyorlar. Çocuk Kalp Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Barbaros Kınoğlu, bu alanda tıp tekniğinin ileri olduğuna, ancak özellikle kırsal kesimdeki merkezlerin azlığına dikkat çekiyor. Ailelerin iyi birer gözlemci olması gerektiğini vurgulayan Kınoğlu; "Bebeğiniz süt emerken tıkanıyor, ağlarken morarıyorsa, kilo almıyorsa uzmana başvurun" uyarısında bulunuyor

Türkiye'de doğan her 1000 bebekten 9'u kalp hastası olarak dünyaya geliyor. Bunlardan en az yüzde 30-40'ını ise anne karnında, yenidoğan veya süt çocukluğu döneminde kaybediyoruz. Uzun yıllardan beri özel olarak çocuk kalp cerrahisi ile ilgilenen, aynı zamanda yetişkin kalp cerrahisi konusunda da önemli deneyimleri olan Doç. Dr. Barbaros Kınoğlu, "Kırsal kesimde doğanlar için zaman zaman geç kalıyoruz. Ancak, tanı yöntemlerinin gelişmesi, çocukların hayatını kurtarıyor" diyor. Doç. Dr. Barbaros Kınoğlu, ''Süt çocukluğu döneminde de anomalilere bağlı ölümlerin en sık nedeni yüzde 7.5 ile yine doğumsal kalp hastalıkları. Ancak son yıllarda fetal ekokardiyografi yöntemi ile acil tıbbi ve cerrahi girişim gerektirecek kompleks anomalilerin doğumdan önce saptanması, uygun yaklaşımın zaman geçirilmeden yapılmasıı sağlanarak bu bebeklerin yaşama şansı önemli ölçüde yükseltildi" müjdesini veriyor. Medical Park Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Bölümü Direktörü Doç. Dr. Barbaros Kınoğlu, 1970'li yıllarda ciddi doğumsal kalp hastalıklı bebeklerin yüzde 30-40'ının yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde kaybedilirken, günümüzde bu oranın binde birin altına indiğini açıklıyor.

SEBEPLERİ NELER?
Anne karnındaki bebeğin kardiyolojik gelişiminin en hassas döneminin gebeliğin 14-60 günleri arasında olduğunu hatırlatan Kınoğlu, bu periyot içinde; alkol, ilaçlar, kimyasal maddeler, ağır metaller ve bazı enfeksiyonlarla karşılaşılmasının doğumsal anomali riskini artırdığını vurguluyor. Kalp ve damarlarda görülen doğumsal bozuklukların neden olduğu hastalıklara 'konjenital kalp hastalıkları' adı veriliyor. Ailesel ve çevresel faktörler, gebelik sırasında geçirilen bazı enfeksiyonlar, bir uzmana danışmadan ilaç kullanımı, radyasyona maruz kalma, akraba evlilikleri gibi faktörlerin bebeğin kalp hastası olarak dünyaya gelmesinde rol oynadığı biliniyor. Buna rağmen, kalp hastası olarak dünyaya gelen bebeklerde sebebe yönelik yapılan araştırma ve aile sorgulaması sırasında, büyük kısmında bu gibi olumsuzlukların bulunmayışı da dikkat çekiyor.

FETAL EKO İLE TEŞHİS
Günümüzde kalpte ya da büyük damarlardaki gelişim bozuklukları, gebeliğin 16'ncı haftasından itibaren yapılan fetal ekokardiyografi ile saptanabiliyor. Türkiye'de bugün birçok gelişmiş merkezde, gebeliğin takibi sırasında tanı konarak, öncelikle risk altındaki bebeğin doğumunun emniyetle gerçekleştirilmesi sağlanıyor. Doğumun hemen sonrasından itibaren ise, bebeğin takibe alınması ve doğru tedavinin planlanması sağlanabiliyor. Çocuk kalp hastalıklarının teşhis edilmesinde, iki boyutlu doppler yöntemleri ve üç boyutlu ekokardiyografi gibi tüm ekokardiyografi yöntemlerinin kullanıldığını vurgulayan Doç. Dr. Barbaros Kınoğlu, ''Nöral tüp defektleri veya ağır kromozom anomalileri yönünden tarama yapılması özellikle gelişmiş toplumlarda rutin hale gelmişken, kat kat fazla görülen doğumsal kalp anomalileri için rutin fetal ekokardiyografi yapılması hiçbir ülkede gerçekleşemedi. Şimdilik doğumsal kalp hastalığı riskinin arttığı durumlarda yapılması öngörülüyor'' diyor.

BELİRTİLERİ GÖZLEMLEYİN
Doç. Dr. Kınoğlu, ailelere yönelik tavsiyelerini özellikle bebeğin süt emmesi sırasında yapılacakları, gözlemlerle açıklıyor: "Bebeklerin süt emme sırasında tıkanması, ağlama sırasında morarması, kilo almada ve gelişmede geri kalması, aile için şüphe uyandırıcı belirtiler olmalıdır. Bu bebeklerin derhal bir çocuk kardiyoloji uzmanı tarafından tetkik edilmesi şart. Bebeğin güvenli biçimde yaşamını sürdürebilmesi için doğru bir zamanlama ile cerrahi müdahaleye hazırlanması gerekiyor. Zamanında doğru teşhis ve tedavi ile normal hayatını yaşama şansına sahip bu çocukların bir kısmı ülkemizde, özellikle de kırsal kesimlerde zamanında teşhis konulamaması nedeni ile ameliyat şansını yitirip, beklenen ömrünü sürdüremiyor. Oysa, çok ağır bozukluklar ile dünyaya gelen bebeklerde, mevcut hastalığa ilişkin belirtiler hemen çoğu zaman doğumla beraber dikkati çekecek şekilde ortaya çıkıyor.

EMERKEN YORULUYOR MU?
Doğumdan sonraki saatlerde ciddi doğumsal kalp anormalliği olan çocuklardaki başlıca belirtiler; temiz ve kirli kanın karışması sonucu kandaki oksijen seviyesinin düşük olmasına bağlı morarma, kalp yetersizliğine bağlı olarak gelişen solunum sıkıntısı, sık ve hızlı soluk alıp vermedir. Bunun yanı sıra; emme fonksiyonunun yerine getirilmesi sırasında yorulma ya da tıkanma, huzursuzluk, bebekte dikkate alınması gereken durumlar olmalıdır. Doğumdan hemen sonra bu belirtilerin görülmesi, çocuk hastalıkları uzmanı tarafından yapılan rutin muayene sırasında bir doğumsal kalp hastalığının bulunması bakımından şüphe uyandırıcı olmalı ve hemen kesin teşhis için araştırmalara başlanmalıdır. Doğumsal kalp hastalığına ilişkin belirtilerin saptanması halinde, kesin tanı için mutlaka gerekli olan ileri tetkikler (ekokardiyografi, kateterizasyon, anjiyografi gibi..) yapılmalı ve planlanan tedavi şekli ile zamanlaması yine bu alanda deneyimli bir kalp-damar cerrahisi uzmanı tarafından koordine biçimde yürütülmelidir. Kesin tanı konduktan sonra doğumsal kalp hastalıklarının büyük bir çoğunluğu tablonun ağırlığına göre, cerrahi tedavi gerektirebiliyor. Doğumsal kalp hastalığı nedeniyle ameliyat kararı verilen bir hasta için ideal girişimin gerçekleştirilebilmesi ve başarılı bir sonuç elde edilmesi; bu konuda uzmanlaşmış bir cerrahi ekip ile ameliyat sonrası bakımı yürütecek olan deneyimli yoğun bakım görevlilerinin yanı sıra, yüksek bir teknolojik desteğe bağlı.

MERKEZ SAYISI YETERSİZ
Doç. Dr. Barbaros Kınoğlu, Türkiye'deki mevcut tıp ortamına ilişkin görüşlerini ise şöyle özetliyor: "Türkiye'de bugün birçok merkezde bu ameliyatlar dünya standartlarına paralel düzeyde gerçekleştirilmekle beraber, ameliyatların yapıldığı merkezlerin sayısı hasta sayısına göre yeterli olmadığından, çok sayıda hastaya ileri tarihlere ameliyat günü verilebiliyor. Bunun için bu konuda uzmanlaşmış hekim ve yardımcı personel sayısının artırılarak, bölgelere dengeli dağılımın ve teknolojik desteğin sağlanması gerekiyor. Ayrıca, sağlık politikasının gözden geçirilerek, gerekli iyileştirilmelerin yapılması şart. Çocuklarımızı, ancak bu koşulları sağlayarak sağlıklı yaşatabiliriz."
DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Sıkıntı Maske Takıyor Hasta Bunalıp Çok Yiyor
 Dramı Değil Komediyi İzleyin Hüzün Yerine Mutluluğu Seçin
 Açık Havaya Çıkmak Kış Depresyonun Dan Koruyor
 Mevsim Bunalımı Kapıda!
 Ne Olursa Olsun Umut Sizinle Kalsın
 Koah Veremden Daha Büyük Tehlike
 Şifacı Eczacılar Geliyor
 Türkiye'de Sinsice Yayılan Yeni Tehlikenin Adı 'koah'
 Hastalıklı Genler Ayıklanıyor Sağlıklı Bebekler Doğuyor
 Tüp Bebekte Özür Riski Yok
 Alkol Alıyorsanız Enginar Yiyin
 Şiş Gözlerin Çaresi Var...
 Kırmızı Enerji Veriyor
 Dünyaya Gelen Her Bin Bebekten 9'u Kalp Hastası
Ankara ve Avrupa bu evlilikte buluştu
Ankara ve Avrupa bu evlilikte buluştu
Ankara'nın tanınmış simalarından İsmet Möble'nin sahibi İsmet Akyürek...
Ördekçioğlu yayın dünyasına 'Afiyetle' girdi
Ördekçioğlu yayın dünyasına 'Afiyetle' girdi
Ördekçioğlu Medya A.Ş, dergicilik alanında ilk adımını 'Afiyetle' ile...
Barışma hediyesi mi?
Barışma hediyesi mi?
Müzmin aşıklar Sergen Yalçın ile Aslı Sarı, ay başında bilmem...
Aysun duymasın!
Aysun duymasın!
Hafta sonu Kıbrıs'a giden gazeteci bir arkadaşım, Beşiktaşlı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.