kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Dışarısı bastırmadan çözümleri biz üretebiliriz
Biz AB bağımlısı değil IMF bağımlısı olmalıyız!
Çankaya kriterleri...

Dışarısı bastırmadan çözümleri biz üretebiliriz

Hep söyleriz, yazarız. Türkiye'nin bütün "Milli Davalar"ı, aynı zamanda "Uluslararası Sorun"lardır da.
Bu gerçeği, sayısız olayı yaşayarak öğrenmedik mi?
Laiklik, Kürt Realitesi, Fener Patrikhanesi, türban, töreler, zina ve hatta kamulaştırmalar bile, sade Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yargı alanına girmekle kalmadı. AB Komisyonu ile üyelik pazarlıklarında, hemen her konu tartışılmaya başlandı.
Aynı şekilde, dış politikamızın kemikleşmiş "Pozisyon"larını oluşturan Kuzey Irak, Kıbrıs, Ege gibi alanlardaki "Kırmızı Çizgiler"in de, uluslararası koşullar sonucu renk değiştirdiklerini gördük.
Her alandan böyle sayısız örnekler verebiliriz.
Her ulusal sorunun aynı zamanda uluslararası sorun olmasının nedenleri belli.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş belgelerinden biri olan Lozan Antlaşması, çokuluslu bir uzlaşmanın ürünüdür. Lozan'dan sonra da, Türkiye sayısız antlaşmalarla, kendisini uluslararası düzene entegre etmiştir.
1990'larla içine girilen süreçte ise, "Globalleşme", tüm dünyada eskisine hiç benzemeyen yansımalara neden olmuştur. Alt kimliklerin yükselişi, terörizmin ideolojiden din zeminine kayması, uluslararası yargının ulusal egemenlik sınırlarını delmesi gibi olguları, hepimiz biliyoruz.
Bu büyük değişim sürecine Türkiye'nin hızlı bir uyum gösterdiğini söyleyemeyiz.
Dünyanın yeni koşullarından kaynaklanan güçlü gerçekleri, ancak son noktalarda ve çaresiz kaldığımız zaman kabullendik. Dış konjonktürün bastırmasını beklemeden, pozisyonlarımızda ve Milli Davalarımızda, yörünge düzeltmesi yapamadık.
Oysa Türkiye'de siyaset de, toplum da, evrensel gerçeklerle ulusal koşulların izdüşümde bulunacağı noktaları önceden görebilecek ve gerekli yörünge düzeltmelerini yapabilecek ergenliğe erişmiştir. Ayrıca dış konjonktürün bastırması ile yapılan düzeltmeler de, gerek devlet, gerekse toplum tarafından olgunluk içinde kabul edilmektedir.
Türkiye'de sivil siyaset anayasayı ve temel yasaları çok radikal ölçülerde değiştirebilmekte, AB'ye uyum konusunda iktidar ve muhalefet aynı titreşim kat sayısına girebilmektedir.
Demek ki, bundan sonra eskisinden farklı olmak ve dış konjonktür bastırmadan iç uzlaşmalarla, Milli Davalar'ın evrensel kaçınılmazlarla uyumunu sağlamak yolları aranmalıdır.
Bunun için öncelikle gündemde bulunan konu, galiba "Sünni-Alevi Meselesi"ne sağlıklı, birleştirici, uzlaştırıcı bir ulusal yaklaşım getirmektir. Bunu başardığımız zaman, bizi çok rahatsız edeceği belli olan "Azınlık" meselesine de kalıcı bir çözüm üretilip, dış konjonktürün bastıramayacağı bir ortam üretilir.
Bu açıdan, Radikal'de Neşe Düzel'e konuşan AK Parti İzmir milletvekili Zekeriya Akçam'ın aşağıdaki sözlerini, öncelikle iktidarın sahipleri ve ayrıca tüm siyasetçiler dikkatle değerlendirmelidir:
- Bizim şu ana kadar konuşmadığımız konulara AB dokunduğunda bizden refleksler fışkırabilir. Pek çoğu bunu kırmızı çizgi olarak addedebilir. Bir de sorunlar dışarıdan empozeyle çözüldüğünde, Türkiye'de demokratik kültür bastırılmış oluyor.
- Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde Lozan'daki azınlık kavramımızın eskidiği, Türkiye'ye dar geldiği iddiaları var. Biz sadece dini azınlıkları tarif etmişiz. Halbuki artık kültürel, dilsel, dinsel her türlü azınlık olabileceği, sadece dini azınlık diye bir kavramın olamayacağı söyleniyor. Diyelim ki, Alevi, Kürt ya da Arap vatandaşlarımıza, Romanya ve Macaristan'daki gibi ayrı bir statü verilmesi istenebilir.
- Milletler Cemiyeti dönemindeki azınlık kavramıyla bugünün dünyasındaki azınlık kavramının çok fazla ortak bir tarafı kalmadı artık. Ben bunları, yaşanabilecek en kötü senaryodan hareketle söylüyorum. Biz 1990'larda, bu atılımları, reformları yapmış, kültürel hakları vermiş olsaydık bu azınlık meselesi uzun vadede çözülürdü ve Türkiye, 'tüzel statü' verilmesi anlamında bir azınlık noktasına gelmeyebilirdi. Ama Türkiye gecikti. Geçen süreçte, Orta Avrupa ülkeleri azınlık haklarını çok etkiledi.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gazete okumak da bir çeşit eğitimdir   / 12-10-2004
 İstanbul'u sel basmasına Atatürk ne derdi?   / 11-10-2004
 Üzülmeyin... Dünyada da sizin gibi olanlar var!   / 10-10-2004
 AB mi değişecek, yoksa biz mi?   / 09-10-2004
 "Yalaka olmak fobisi"ni yenmek kolaydır!..   / 08-10-2004
 Atatürk, Vural Savaş ve Türk müziği...   / 07-10-2004
 Değişim bütün şiddetiyle geliyor!   / 06-10-2004
 İhtilal görmüş erkeklerin görmemişçe arayışları...   / 05-10-2004
 Yaşananı hatırlamak bilgi birikimi midir?   / 04-10-2004
 AB'liler süre vererek bizi ürkütemezler!   / 03-10-2004
MANSUR FORUTAN
Ne görmek istiyorsan onu yaşarsın
Önce dünkü yazımla...
MEHMET BARLAS
Dışarısı bastırmadan çözümleri biz üretebiliriz
Hep...
REFİK DURBAŞ
Ormancının ağaç sevgisi...
TEMA'nın onursal başkanı...
SAİT GÜRSOY
Okurun sesine kulak verin
YÖS önümüzü...
SAVAŞ AY
Gelin sizi gezdireyim!..
Sizin gezmeye niyetiniz yok...
HINCAL ULUÇ
Bülent Arınç'a açık mektup!..
Sayın Bülent...
EMRE AKÖZ
"Lütfen LCV yaptırınız"
Bugün yerimiz dar. O halde gelin...
Söz kralların
Söz kralların
21.00'deki Danimarka-Türkiye karşılaşmasını elemelerdeki 45 randevu...
Emre'ye özel görev
Emre'ye özel görev
Teknik direktör Yanal, orta alanda bütün topların Emre ile...
Baş müzakereci adayı Büyükelçi Kuneralp
Avrupa Birliği ile müzakerelere hazırlanan hükümet, baş müzakerecilik...
Diplomasi atağı gerekli
İlerleme Raporu'nun Helsinki Zirvesi'nin gerisinde kaldığını söyleyen...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.