kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Şarap bakkaldan sofraya getirilmez
Şarap bakkaldan sofraya getirilmez


Batı'da bilinçli tüketiciler, sevdikleri şarabı marketten alıp denemezler. Henüz piyasaya çıkar çıkmaz, en ucuz fiyata alıp mahzenlerinde beklettikten sonra içmeyi tercih ederler
Her yıl bahar aylarında dünyanın önde gelen şarap uzmanları Fransa'nın Bordo bölgesinde toplanır, henüz satışa çıkmamış, o yılın rekoltesi çok genç şarapları tadarlar. Damağı dengeli, olgunluğunun zirvesindeki şaraplara alışmış bir şarap meraklısının pek de keyif almayacağı, zorlu bir iştir bu. Şaraplar, gençliğin onlara verdiği hırçınlıkla, tanenleri ile damakları tırmalar, o halleriyle içilmeye pek de uygun değillerdir. Ama yine de konunun uzmanları "adam olacak çocuğu" henüz emekleme döneminde keşfeder, gazetelerinde, dergilerinde tanıtırlar. Bu erken tadımın tek bir amacı vardır; şarap koleksiyoncularına, yatırımcılarına o yıl hangi şaraplara ilgi göstermeleri gerektiği hakkında önerilerde bulunmak. Zira Batı dünyasında gerçek şarap meraklıları canları şarap içmek istediğinde, bizdeki gibi markete gidip raflardan o yıl piyasada bulunan şaraplar içinden birini seçmezler. Kuşkusuz oralarda da marketlerde şarap satılır, onları da hemen alıp içenler vardır, ama gerçek meraklılar, kendilerine mutluluk veren, beğendikleri şarapları mümkün olduğunca en ucuz döneminde, yani piyasaya çıkar çıkmaz satın alırlar ve mahzenlerinde, kavlarında yıllanmaya bırakırlar. Olgunluklarının zirvesine ulaştıklarında ise açıp içerler. Şarabı bilinçli olarak tüketmeye, onun gençlik, olgunluk ve yaşlılık erdemlerini tanımaya başlayanlar, marketlerde buldukları o yılın rekoltesi şaraplarla yetinmezler. Zira meraklıları için aynı şarabın farklı yıllarının birbiriyle karşılaştırılması, aynı yıllara ve aynı üzüm çeşitlerine ait değişik firmaların şaraplarını tatmak farklı bir keyif konusudur. Bizde ne yazık ki aynı şarabın birkaç yıllık rekoltelerini satın alabileceğimiz herhangi bir şarap butiği yok. Şarap üreticilerinin ellerinde bile geçmiş yıllara ait stoklar pek bulunmuyor. Dolayısıyla Türk şaraplarının koleksiyonunu yapmak isteyenlerin, beğendikleri şaraplar henüz piyasadayken satın almaları ve uygun koşullarda saklamaları gerekiyor. Türk şarapları her ne kadar, Bordo ya da Burgonya şarapları gibi on yıllarca eskitilmeye uygun değillerse de iyi işlenmiş Öküzgözü, Boğazkere, Kalecik Karası gibi bize özgü kırmızı üzümlerle, Narince gibi olağanüstü beyaz üzümümüzden yapılmış şarapların yıllandırılmışları hiç beklenmedik derecede iyi sonuçlar veriyor. Başlangıçta umutsuzca kadehime döktüğüm bu üzümlerin 20, 25 yıllık şaraplarını tattığımda, mükemmel bir yaşlılık dönemi içinde bulunduklarını sevinçle gördüm. Üstelik yıllandırılmak için üretilmedikleri, uyduruk mantarlarından bile belliydi. Bizde koleksiyon yapmaya uygun şaraplar yeni yeni piyasaya çıkadursun, dünyada şarap koleksiyonculuğu aldı yürüdü. Fransa'nın önde gelen şarapları daha piyasaya çıkar çıkmaz koleksiyoncular tarafından kapışılıyor ve mahzenlerdeki uzun uyku dönemine giriyor. Bunları daha sonra ancak şarap müzayedelerinden alabilmek mümkün oluyor. Son yıllarda şarabı kendi tüketimleri için alıp bekleten koleksiyonculara bir de şarabı yatırım aracı olarak değerlendirenler eklendi. Kendi keyifleri için şarap satın alanların tercihlerinde damak tatları ve böyle bir keyfe ayıracakları bütçe önemli rol oynuyor. Ancak şarabı kar etmek için alanların bu içkinin tadından anlamaları gerekmiyor. Onlar için önemli olan, kaç paralık yatırım yaparlarsa, ne kadar kazanacakları. Yatırımcılar şarabı henüz mağazaya girmeden önce, hatta şişelenmeden satın almayı yeğliyor. İşte her ilkbaharda Bordo'da daha fıçıdan şişelere aktarılmamış şarapları tadan "şarap medyası mensupları", yatırımcılara da yeşil ışık yakmış oluyorlar.

PRİM YAPANLAR
Kuşkusuz yatırım aracı olarak en yüksek kazanç sağlayanlar, Bordo bölgesinin üst düzey şarapları. Bunlar "Premier Grand Cru Classe" kategorisine giren, Latour, Mouton Rothschild, Lafite Rothschild, Margaux, Haut Brion, klasman dışı olmasına rağmen onlarla boy ölçüşen Petrus, Burgonya bölgesine ait son derece zor bulunan Romanee Conti, La Tache gibi şaraplar, yatırım dünyasının mücevherleri sayılıyor. Tabii ki yatırımcılar sadece Bordolar'ı toplayıp satmıyor. Vega Sicilia gibi İspanyol, Sassiccaia, Ornellaia gibi İtalyan, Opus One, Stags Leap gibi Kaliforniya şarapları da yüksek fiyatla alıcı bulabiliyor. Yarın saat 11.00'de Hakan Uzan'a ait koleksiyon satışa çıkıyor. Antik A.Ş. uluslararası kalitede bir katalog ile bütün şarapları tanıttı. Gerek ülke içinden, gerekse yurtdışından çok sayıda ciddi alıcı yarın bu görkemli koleksiyondan bütçelerine ve eğilimlerine en uygun parçaları edinebilmek için birbirleriyle kıyasıya yarışacaklar. Alıcıların bir bölümü, günün birinde bu şarapları açıp keyifli bir ortamda yudumlamak için kolları sıvayacak. Ama bir bölümü de içkileri ehven bir fiyattan kapatıp, ileride bunlardan iyi kar etmek hayaliyle pey sürmeye hazırlanıyor. İlk kez dünya çapında içkilerin el değiştireceği bir müzayedenin arifesindeyiz. Bu müzayede bir dönüm noktası oluşturacak. Bundan sonra bizde de yıllanmış şarapları toplayan meraklılar ortaya çıkacak. Öte yandan az sayıda da olsa, yurtdışında şarap borsalarına yatırım yapanlar var. Ancak daha kat edilecek epey yol olduğu da ortada. İyi restoranlarımızın şarap listelerinde örneğin Kalecik Karası şaraplarının son on yıllık rekolteleri yer aldığında, evlerde Narince üzümünden yapılmış yıllanmış şaraplar açılıp ikram edildiğinde, Batı'nın şarap kültürü gelişmiş ülkeleri ile aramızdaki uçurum kapanmış olur.
DİĞER YAŞAM HABERLERİ
 Yemek yerken zarafet önemli
 Lakerdanın tam mevsimi
 Bu şehir arkamdan geliyor
 Çıtır çıtır taze börekler
 Bir Ömrün Kıyılarında
 Başka bir şehirde yaşamam imkansız
 Dünyanın en tatlı hediyesi çikolata
 Kozmetikte doğal mucizeler
 Görgü diploma kadar önemli
 Kuruyemişin keyfi başka şeye benzemez
 Tahminler elinizin altında
 Bu şehir benim için hastalık gibi
 Sizin kahveniz hangisi?
 Kendi turşunuzu kendiniz kurun
 Atatürk dijital fotoğraf arşivi projesi
 Sezen mantı Özcan şiş sever
 Salondaki yerinizi ayırtın
 Kadıköy'de karnaval coşkusu
 Batan geminin içkileri satılıyor
    Yazarlar
    Alışveriş
  » Yaşam
    Ajanda
    Güncel
    Gezi
BALÇİÇEK PAMİR
Babamdan kalan geleneksel usulle balık...
Servetini güzelliğe borçlu
Servetini güzelliğe borçlu
Güzellik tabletlerini Türkiye'ye getiren Cem Boydaş'ın ilk yıl cirosu...
Hayat bu; şakaya gelmez
Hayat bu; şakaya gelmez
Kendi ifadesiyle; kader onu "şakacı" yaptı. Tam 10 yıl, binlerce...
6 aylık teknik takiple Peker'in yöntemi çözüldü
Gıyabi tutuklu olarak aranan Sedat Peker, önce güç gösteriyor, sonra...
Peker tüm suçlamaları reddetti
Sedat Peker'in mahkemece serbest bırakılmadan önce verdiği ifadesinde...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.