Sezar'ın hakkı

İtalyan temsilcisi Parma, kendi liginde üç puanla 18. sırada. Hiç galibiyeti yok!
Athletic Bilbao İspanya Ligi'nde beş puan ile 15. sırada.
Standard Liege ise Belçika Ligi'nde 5. sırada En önemli oyuncusu Önder'i Fenerbahçe'ye sattı. O da sarı-lacivertli takımda "yedek"
Steaua Bükreş'e gelince mütevazı Romanya Ligi'nde 3. sırada.
Bu takımlar Beşiktaş'ın UEFA'daki rakipleri.
Şu andaki durumunu en çok bildiğimiz ise Athletic Bilbao.
Trabzon'la oynadığı maçtan iyi tanıyoruz Bilbao'yu.
Trabzon ilk maçta işini bitiriyordu İspanyol temsilcisinin. 3-0'dan sonra tecrübesizliğinin kurbanı oldu. Yine de 3-2 yendi.
Şimdi bakıyorum da; manşetlerde, açıklamalarda "Karamsarlık" diz boyu.
"Devler Ligi gibi rakipler", "Zorlu bir gruba düştük","6 puan çıkarırsak süper" vs...
Biz bunları söylerken rakiplerimiz ne diyor bizim hakkımızda bir de ona bakalım...
Athletic Bilbao'nun resmi internet sitesindeki ankette kendisiyle beraber Parma ve Beşiktaş "yoluna devam edecek takımlar" olarak gösteriliyor.
Onlar kendi durumlarının farkındalar.
Rakiplerimizin ne durumda olduğunu bir tek biz kabullenmek istemiyoruz.
Karamsarlığımıza akıl erdirmek mümkün değil! Ama diyeceksiniz ki; Beşiktaş da ligde 14.sırada.
Siyah-beyazlı takım kendini toparlamak mecburiyetinde.
Yoksa bırakın İspanya, İtalya Ligi'nin 15. ve 18.sırasındaki takımlarını, İkinci Lig'den dahi rakip çıksa Devler Ligi gibi gözükecektir Beşiktaş'a.
Bu yüzden "Beşiktaş taşları yerine oturtmak durumunda".
4 Kasım'dan önceki ilk maça kadar bir aya yakın süre var. Yaklaşık üç aydan beri de Del Bosque takımın başında. Eder dört ay. Süre olarak yeter de artar bile!
Rakiplerinin ahı gitmiş vahı kalmış. İsimlerinden başka bir şeyleri yok! Biri 15. diğeri 18. sırada kendi liglerinde.
Bunların nesinden korkacaksınız?
Ben düşüşe geçen "hem de baş aşağı" ama ismi olan rakiplerden değil, "iyi bir çıkış yakalayan ama isimsiz rakiplerden" daha fazla çekinilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Sezar küçük rakipleri gözünde büyüterek imparator olmadı.
Eee?
Sezar'ın hakkı Sezar'a!