kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

'Ön müzakereler' ve 'art gerçekler'

AB ile sanki el altından bir tür 'ön müzakere' yürütüyoruz:
-Hani Kıbrıs Türk tarafı referandumda evet derse ambargoyu gevşetecektiniz..
-Canım siz de bunun böyle olmayacağını biliyordunuz..
-Hayır efendim bilmiyorduk, biz size inanmıştık..
-İnanmamış olmanız gerekirdi.. Geçmişte de defalarca yaşadınız; bizim verdiğimiz sözler yüzünüze karşı kabalık olmasın diye söylediğimiz diplomatik yalanlardır. Bunu bizi yürekten destekleyen yorumcularınız iyi bilirler.. Bildikleri için de hiç mahcubiyet yaşamazlar. Siz onların 'Eyvah, biz Avrupa'nın verdiği sözü tutacağını savunup durduk, şimdi milletin yüzüne nasıl bakacağız' diye utanıp kızardıklarını gördünüz mü? Siz de 'Batılılaşmış Türkler' kadar pişkinleşin ve rahat edin..
-Ama biz AB'yi Uygarlık Projesi olarak görüyoruz..
-Evet öyledir, uygarlık budur. Kaldı ki sorununuz bu kadarla da bitmiyor. Güney Kıbrıs'ı AB üyesi olarak tanıyacaksınız.
-Efendim tanıdık ya.
-Hayır, öyle lafta tanımak olmaz. Güney Kıbrıs'ı, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanımak demek, KKTC'yi tanımamak demektir. Türkiye KKTC'yi tanımaya devam ettiği sürece Kıbrıs Cumhuriyeti olarak Güney Kıbrıs'ı tanıması yetmez.. Esasen siz üye yaptığımız Rum yönetimini resmi Kıbrıs Cumhuriyeti olarak kabul etmek suretiyle, KKTC'nin adayı böldüğünü, Türkiye'nin de orada işgalci konumda bulunduğunu onaylıyorsunuz..

-Ama biz bunlara çekince koymuştuk. Ayrıca referandumda sizin emirlerinizi harfiyen yerine getirmiştik..
-Uzatmayalım, ödevinizi tamamlamanız için son söz: KKTC'yi artık devlet olarak tanımayacaksınız. Bu şekilde sizinle üyelik müzakerelerine başlasak bile bir yerde tıkanacak, haberiniz olsun..

***

Bu hayali 'ön müzakere'yi Fransa'dan Belçika'dan ve Almanya'dan, Türkiye karşıtlığı üstüne değişik vurgular besliyor, mesela Verheugen şimdilik bizimle ilgili en yetkili ağız olarak erkenden sesleniyor:
-Türkiye bazı eleştiri ve şartlarımızı kabul etmekte zorlanacak..
Ankara'nın çok güvendiği Alman hükümetinin tabanı da eteğindeki taşları dökmeye, Sosyal Demokratlar olarak Hıristiyan Demokratlar'dan aşağı kalmadıklarını kanıtlamaya başlıyorlar:
-Türkiye'yi istemiyoruz ama İslam karşıtı veya ırkçı ilan edilmekten çekiniyoruz. (Türkçesi: 'Bu, bizim Sosyal Demokrat cakamızı bozar. Yoksa ırkçılık ve haçlılık bakımından Hıristiyan Demokratlar'la aynı çizgideyiz.')

***

Haçlılık ve ırkçılık hala Batı'nın temel harcıdır. ('Küresel Apartheid' deyiminin babası profesör Richard Falk bu ırkçı yapının dünya sistemi olduğunu kanıtlar.) Batı'da ırkçılığa ve din ayrımcılığına karşı en yüksek kültür ve sanat etkinliklerinin gerçekleşmesi, samimiyetle evrensel değer öncülüğü yapan seçkin aydınların zuhur etmesi, bu çirkin yüzü örtemez. Tıpkı, bazı Yunanlıların AB yolundaki Türkiye'yi içtenlikle desteklemelerinin, Helen nazizm damarını gizleyemeyeceği gibi..
Kıbrıs'taki Hrisi Avgi isimli (=Altın Şafak) kan örgütü bir Derin Batı özetidir:
-İdeolojimiz millet, ırk, kan ve ortak kökendir ve herhangi bir siyasi partinin politik ekseni her alanda milletin çıkarı olmalıdır. Özellikle bu konuda şunu belirtmek isterim ki; bugünkü Helenlerin, atalarımız olan eski Helenlerle hiçbir alakaları olmadığını söyleyen birçok propaganda var. Akademik düzeylerde yapılan birçok araştırma, dünya çapında olmasa da en azından Avrupa'da, atalarıyla ilgili olarak ırklarını devam ettiren halkın Helenler olduğunu ortaya koymuştur.
Bunlar bir avuç Helen nazisi; tamam.. Ama bu ırkçı duygusal temel, Batı insanının yüzde seksenine hakim. O halkların seçkinleriyle muhabbeti olan iliştirilmiş aydın bunu bilemez; içlerinde yaşamış 'öteki'ler hakkıyla algılar. Damarlarında Türk, Arap ve belki başka Ortadoğu kanlarının harman olduğu Hıristiyan kökenli Emin Me'luf bunlardan biri.. 'Ölümcül Kimlikler' isimli dahiyane uygarlık sorgulaması ile vasat romancılığını bin kez aşan bu zat Batı insanının duygusal özünü fotoğraf kesinliğinde ortaya çıkarmıştır:
Batı ırkçılığın mucidi olmakla kalmamıştır, halen en etkin uygulayıcısıdır..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Geleceğin kurmayı   / 01-10-2004
 1940'lı dogmalar, 2004'lü batmalar   / 30-09-2004
 Ya AB'nin cinsel ölçütü?   / 28-09-2004
 Soygun çağı şerefine Petrus   / 27-09-2004
 Mazlumu umursamadan AB'cilik   / 24-09-2004
 Firmamız gururla sunar   / 23-09-2004
 Geyiğin vasiyeti   / 21-09-2004
 Kargalaştırıcı fikir ve siyaset   / 20-09-2004
 Kara gün dostluğu   / 17-09-2004
 Gerginlik ve çirkinlik   / 16-09-2004
ERDAL ŞAFAK
Cem dönüyor, peki ya Derviş?
CHP Genel Başkanı Deniz...
ÖMER LÜTFİ METE
'Ön müzakereler' ve 'art gerçekler'
AB ile sanki el...
UMUR TALU
Aşırı güç
Savaşın da bir ahlakı var, tabii. "Terörle...
ERGUN BABAHAN
Solda birlik
1980'den bu yana bir bölünüp bir birleşen...
Münazaradan Önce - Münazaradan Sonra
Münazaradan önce Bush %51-Kerry %45; Münazaradan sonra Bush %46 Kerry...
AB ülkelerinde Türkiye tartışması
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında tam üyelik müzakerelerinin...
Kartal ziyan oldu: 0-1
Kartal ziyan oldu: 0-1
Beşiktaş iyi başladığı maçta gol ararken Gökdeniz'in plasesi ile geri...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.