kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Lira ve kuruşlu hayata dönüş
Lira ve kuruşlu hayata dönüş
Kira 10 mecidiye
Dolandırıcılara Dikkat

Lira ve kuruşlu hayata dönüş


Bir zamanlar yoksulduk belki ama hayattan zevk alırdık. Kimsenin birbirini sevmesi için yalı komşusu olması ya da aynı bankaya para yatırması gerekmezdi.

Tekrar yaşanması için zaman zaman bir ömrü bile vermeye hazır olduğumuz güzelim hayatı, bugün ve yarın, ama daima bir çiçek demeti ile karşılamışızdır. Elem çiçeklerini koparıp koparıp hayatımızdan attığımız, bunun yerine umutlar yeşerttiğimiz bu dünyayı acaba kaç kere keşfettik? Dünyaya uygundu her şey. "Meraklı turşucu"nun bir koleksiyoncu anlayışı ile donattığı vitrine bakarak doyanlar olurdu. Akşamın belli bir saatinden sonra Şükrü Bey hesabı kitabı yapar ve kazancının vergisini devlete, turşunun kalanını da fakire verirdi. İsmail Bey'in sadece yaşarken değil, öldükten sonra da "vefa"lı biri olarak, gelecek nesillere kalmasının sebebi ve hikmeti budur. Hasretleri aynıydı. Güzel bir müziğin nağmelerine takılıp "do" olup uçabilirler, "re" olup o hasrete konabilirlerdi. Onlar hakiki hayat müziğinin anahtarlarıydı. Yoksul yaşıyorduk ama mazi zenginiydik. Birbirlerini sevmeleri için yalı komşusu olmalarına gerek yoktu. Aynı bankaya para yatırmaları veya aynı ölçülerde para harcamaları da gerekmiyordu. Hakiki paça ile işkembe çorbasına dalan kaşık, lezzet itibarı ile aynı "damak tadı"nı verebiliyordu. "Dem" markasına vurulmuşlar ile Kiryakos'un ekşi şarabına talim etmişler arasındaki fark olsa olsa şişe ve fiyat farkıydı. Ama güzellikleri fark etme ve hasretleri yaşama farkı yoktu. Ne güzel olurdu, seterenin cebinden altın tabakayı çıkarıp, hususi yapılmış sigarayı, kehribar ağızlığa takarak dumanla eski zaman kalpleri çizmek...

PEKİ NEREYE GİTTİ?
Armudun iyisini yani "Hamdi Sükkari" armudunu, ne gördünüz, ne de yediniz! Hamdi Bey'in yetiştirdiği bu özel armudun kilosu 27 kuruş, orta hallisi ise 15 kuruş civarında idi. İş üzüme geldi mi çeşit bol olduğu için fiyatlar biraz daha karışık. İzmir'in çekirdeksiz üzümü 37.50 ama Tavşancıl'ın çavuş üzümü 52.50 kuruş. Şeftali bol ama yarma şeftaliyi yaklaşmak zor. Bursa şeftalisi 25 kuruş. Yarmaya gelince 67.50 kuruşla cüzdan yarılıyor. Yazımızı kadın unsuru olsun diye kadınla sürdürelim. İyi cins fanila 250 kuruşla 1928'de önde gidiyor. Şemsiye kullanmak bir hayli lüks. 380 kuruşa kadar var ama yarı ipeklisi 490 kuruş. Külotun (pamuklu ve gayet sağlam) adedi 75 kuruş. İpekli ise şaşırmayın ama 550 kuruş. Gördüğünüz gibi kadın iç giyimi ne şeftali, ne kuzu eti dinlemiyor. Kadın olmak pahalı bir şey.

KOÇ ANLATIYOR
Ankara'nın 1923 yılındaki durumunu Vehbi Koç şöyle anlatmıştı: "Ankara o günlerde tam manası ile yoklar şehri idi. Benim gibi o dönemi yaşayanlar bir kişi için o zamanki durum ile bugün arasındaki fark bir rüya gibi geliyor. Yol yoktu, otomobil yoktu, kiremit yoktu. Yapı ustası yoktu. İlk otomobil geldiğinde istasyona akın akın gidilmişti. Numune Hastanesi inşaatı için gelen ilk betonyeri halk birikip öteki dünyadan gelmiş gibi seyretmişti. Yenişehir'de arsalar çok ucuzdu. Bugün apartmanımın bulunduğu arsayı dönümü 10 liradan aldığım zaman herkesin 'şımarık delikanlı' diye tarizde bulundukları kulağıma geldi. İnşaat başlamıştı ama yapacak usta yoktu. Başlangıçta bütün ustalar Macar, Bulgar, Alman ve Avusturyalı idi. Ama çok geçmeden Türkler onların yerini aldılar ve onları geçtiler. Diyebilirim ki Ankara bütün Türkiye için bir eğitim merkezi oldu." İzmir İktisat Kongresi'nde Tüccarlar Komisyonu'nun ilk dileği milli bir ticari kurumunun kurulması olmuştu. Ankara'da Ankara Palas'ın hemen altında yapılmış Evkaf evlerinin birini Kılıç Ali Bey ve ailesi terk edecek ve burudu Saruhan (Manisa) milletvekili Mahmut Celal (Bayar) Bey'in yönetiminde İş Bankası 1924 yılının ağustos ayında faaliyete geçecekti. Cumhuriyet'in ilanından sonra basılan ilk madeni paralar üzerindeki motifleri Darphane Müdürü Niyazi Asım Bey çizmişti. Resimlerin zarif ve sade olmasına dikkat edilmişti. Özet: Biz eskilerin lira ve kuruşlu hayata alışması zor değil. Ne de olsa onca deneyimden geçtik ve piştik efendim.
DİĞER HOBİ HABERLERİ
 İlk ve tek Türk Shaolin rahibi
 Bu müzede dokunmak serbest
 Çanakkale destanı canlanıyor
 Rusya'dan uçuş izni yok
 DHL'e, Türkiye'de üs vaadi
 Qatar Airlines İstanbul 'şov'
 Zamanın durduğu ülkeye seyahat
 Türk holiganın röntgeni çekildi
 Aşk değil hizmet var
 Senede Bir Gün
 Gradec'te akrobasi şovu
 Ucuzcular Londra'da buluşuyor
 Lufthansa'dan firmalara özel
 Kısa...kısa...kısa...
 Domates Atma Hikayesi
 Klarnet hayatını değiştirdi
 Dünyayı güldürenlerden biri: GROUCHO MARX
 İç hatlarda kalite yarışı
 Türkiye'nin Bill Gates'leri
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
ÖNCEL ÖZİÇER
Uğur Yücel beni dövdü!
Perşembe öğleden sonra Efsane'yi...
KAZIM KANAT
Üç Yalçın'dan biri dayak yedi ama kim!...
Gazeteci dayak...
GÜNTAY ŞİMŞEK
'Nazarlarınıza Rahmet'
Sovyetler Birliği'nin...
STELYO BERBERAKİS
Nasıl Bir Ceza?
Samsun Belediyesi'nin memurlarının...
YASEMİN TAŞKIN
Euro Farkı
İtalyanlar artık yabancılar tarafından...
FİKRET AYDEMİR
Kazanın Hayırlısı
Başbakan Verhofstadt'ın geçirdiği kaza...
Obez çocuklar tehdit altında
Obez çocuklar tehdit altında
Her yıl 4 milyon kişi kalp rahatsızlıkları nedeniyle hayatını...
Vitamin alırken iki kere düşünün
Vitamin alırken iki kere düşünün
Doğanın paket olarak sunduğu maddeleri ayrıştırıp tek başına yüksek...
Mustafa Dağıstanlı: Yaşar Doğu bana küsmüş haberim yok
Biri olimpiyat tarihine 'hiç yenilmeyen şampiyon' olarak geçen...
Türkiye'nin ilk biseksüel filmi kapalı gişe oynuyor
Outİstanbul Gay / Lezbiyen / Biseksüel Film Festivali'nde Türkiye'yi...
Siyah beyaz fotoğraflarla 'İstanbul 1935'
Goethe Enstitüsü yeni bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 29 Eylül- 22 Ekim...
Bu festival mimarlar için
Arkitera Mimarlık Merkezi'nin bu yıl ilk kez düzenleyeceği İstanbul Mimarlık...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.