kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Emre Akoz @ SABAH
Fax:
0212 354 36 19
 

Yarasalar kötü değildir

Hayvanlara ne çok haksızlık ediyoruz. Kendi aramızdaki olumsuzlukları, hayvanlara atfetmemiz bunlardan biri. Mesela 'kedi gibi nankör', 'köpek gibi yaltaklandı', 'ayılaştı' türü deyişleri sık sık kullanırız.
Son örnek Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Yaşar Büyükanıt. Kara Harp Okulu'nun açılış töreninde, Atatürkçü düşünceyi eleştirenlere 'yarasa' derken Ziya Paşa'dan (1825-1880) alıntı yaptı: "Yarasanın gözleri ışıktan rahatsız olur."
Benim derdim Org. Büyükanıt'ın eleştirisiyle ilgili değil. Onunki tanıdık bir tavır: Bizim komutanlar yıllardan beri bu 'karanlık-aydınlık' benzetmesini kullanır. Bir tarafta 'karanlık-gerici' güçler vardır, diğer tarafta 'aydınlar-ilerici' güçler. Türkiye tarihi, bu iki gücün mücadelesi olarak kavranır ve sunulur.
Gelelim yarasalara...
İnsanların kötülediği hayvanlardan biri de yarasalardır. Karanlıktan korkan, çekinen insanlar... Gizli, loş ve nemli ortamlarda yaşayan yarasalardan hiç mi hiç hoşlanmaz. Bu yüzden de polemiklerde yarasa benzetmesi bol bol kullanılır.
Halbuki 'memeliler' sınıfına giren yarasalara ilişkin birçok bilgimiz ya yanlıştır ya da abartılı.. Gelin bunlardan bazılarına değinelim:
1) Evet doğru: Güçlü bir ışık kaynağı yarasalara rahatsızlık verir. Kaçarlar. İyi ama güçlü ışık kaynağı insanları ve birçok diğer hayvanı da rahatsız eder.
2) Aslında normal ışık yarasayı fazla tedirgin etmez. Çünkü yarasanın gözleri zaten iyi görmez. Onlar, adeta bir radar gibi, yönlerini çevreye gönderdikleri yüksek frekanslı ses dalgaları ile bulur. Ses nesneye çarpıp döner. Böylece yarasa avının yerini tespit edip yakalar.
3) Yarasalar böcek yer. Eğer onlar olmasaydı böcekler insanları, hayvanları ve ürünleri perişan ederdi.
4) Yarasalar sadece karanlık değil aynı zamanda nemli yerleri tercih eder. Yoksa kanatları kurur ve ölürler. Nem ise insanları rahatsız eder.
5) Karanlık mağaralar yarasalara uygundur. Bunun bir nedeni de böcekleri ve sinekleri yiyen ama karanlıkta göremeyen kuşların buralara gelip yarasaları rahatsız edememesidir.
6) Yarasaların yediği böcekler zaten karanlıkta ortaya çıkan türlerdir. Üstelik bu böceklerin kimi 5 metre, kimi 25 metre yükseklikte yaşar. Dolayısıyla yarasalar da böcek çeşitlerine göre farklılıklar gösterir. Burada eko-sistemin mükemmel bir mekanizmasını görmekteyiz.
7) İnsanlar tüm yarasaların 'kan içici' olduğunu sanır. Halbuki meyve yiyen yarasalar da vardır. Türkiye'nin güney bölgelerinde bulunan bu yarasalar mevsimine göre incir, elma, malta eriği gibi meyvelerle beslenir. Bu yarasaların gözü ışığı daha iyi algılar; yani meyve yarasaları yiyeceğini görür.
8) Evet, gerçekten de 'vampir yarasa' denilen bir tür vardır. Vampir yarasalar atların, ineklerin üstüne konar. Deride küçük bir delik açar. Ve buradan kan çeker. Ancak bu operasyon hayvan tarafından bir sineğin sokuşu kadar algılanır. Ayrıca yarasanın çektiği kan hayvana kıyasla çok azdır.
9) Biz vampir yarasaları iğrenç buluruz. Halbuki bu hayvanlarda 'sosyal ilişkiler' çok gelişmiştir. Bol kan emmiş yarasa X, şanssız bir gece geçirip aç kalmış yarasa Y'yi de besler. Böylece onu ölümden kurtarır. Ancak daha sonra, olay tersine döndüğünde, bu kez de yarasa Y, aç kalan yarasa X'i besleyecektir. Özveri karşılıklıdır. Bencillik eden yarasaya tüm koloni üyeleri sırtını döner; aç kaldığında onu beslemez, ölüme terk eder.
Özetle: Yarasalar sandığımızdan daha 'iyi', daha 'yararlı', daha 'masum' yaratıklardır.
Not: Bu yazıyı hazırlarken Kırıkkale Üniversitesi'nden zoolog Prof. İrfan Albayrak yardımcı oldu. (Hatalar bana ait.) 'Hayvanların Sessiz Dünyası' ve 'Kör Saatçi' (Tübitak Yay.) gibi okuması zevkli bilimsel kitaplarda yarasalarla ilgili çok ilginç bilgiler var. Tavsiye ederim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Gerçek Galatasaraylı, Manchester'ı destekler   / 28-09-2004
 Metroseksüeller ve TDK'nın yanılgısı   / 27-09-2004
 F.Bahçe'ye ahlaksız tüyo   / 26-09-2004
 İnancı boşverin, çıkarlara bakın   / 25-09-2004
 Zevahiri kurtarmak   / 24-09-2004
 Şaman yuvası   / 23-09-2004
 'Scipio Africanus'   / 22-09-2004
 En çok takdir ettiğim futbolcu: Ümit Özat   / 21-09-2004
 100 Temel Özet   / 20-09-2004
 Bakanların beden dili   / 18-09-2004
MANSUR FORUTAN
Peki Hendrix mi, Mozart mı?
Rock'n Roll'da deha olmaz...
MEHMET BARLAS
AK Parti üzerinde liberal hegemonya mı var?
Türkiye'de...
REFİK DURBAŞ
Sotiriu'dan "selam" var...
SABAH dışında iki satır...
SAİT GÜRSOY
LES için başvurular başladı
2004 Aralık Dönemi...
SAVAŞ AY
Türkülerin öyküsü de türküler kadar güzel
Allah'tan...
HINCAL ULUÇ
Alaçatı'da sağlıklı günler..
Kazım dedi ki, "Bir daha...
EMRE AKÖZ
Yarasalar kötü değildir
Hayvanlara ne çok haksızlık...
Dahice hezimet: 6-2
Dahice hezimet: 6-2
İlk yarı tel tel dökülen sarı-lacivertliler, 28'de 3-0 yenik duruma...
En ufak hatayı affetmediler
En ufak hatayı affetmediler
"Yakaladıklarımızı atsak 6-5 bitecekti, mükemmel maç oldu diyecektik.
Bakandan itiraf: Belediye başkanları hapse girerdi
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, "TCK'da çevre ile ilgili düzenleme...
DYP lideri Ağar: Kimi koruyorlar?
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, İstanbul Çevre Konseyi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.