kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Ya AB'nin cinsel ölçütü?

Bırakmadılar ki, 6 Ekim'e kadar sonuncu AB bayramının keyfini sürelim.. Bir kısım hain ve lain Avrupalılar çatlak seslerini yine eksik etmediler!
Halbuki ne güzel gidiyordu havalar?. Arada bir AB için karalar bağlasak da bu yolda çoğunlukla bayram edebiliyorduk.. Şu sıralar da sıcak bir bayramı daha garantiye almıştık. 6 Ekim'de raporun olumlu çıkmasından sonra bir kere daha şıkıdım şıkıdım oynayacaktık.. Üstelik ta Gümrük Birliği'nden beri buna alışmıştık.. AB'den gelen bir gülücük, delinin her gün bayram edebilmesini sağlıyordu.. Çatlak seslerin en kötüsü Fransa Maliye Bakanı Nicolas Sarkozy'den geldi:
- Türkiye AB'ye üye değil ortak olmalı.. Ancak ne olursa olsun onlara reddedildikleri hissini vermemeliyiz..
A kuzum ne kaygılanıyorsunuz, biz üzülmeyiz efendim.. O gün geldiğinde hangi zat başbakanımız ise kendisini bir güzel översiniz, yapılan çalışmalardan takdirle söz edersiniz, olur biter.. Nicedir böyleyiz biz efendim, ta Viyana bozgunundan beri kahir ekseriyetimiz birer Notre Dame'lık hilkat garibesiyiz.. Biri bizden çalacağı bir ton süte karşılık bir bardak su verirse bayram eder gibi sırıtırız:
- Bana su verdi..
Bizim gibilere bu kadarı bile büyük ikram efendim, siz yeter ki açıktan 'reddedildiniz' demeyin, biz alınmamanın yolunu buluruz.. Sonra efendim kalkmış Türkiye'nin üyeliği için Fransız halkının oyuna başvurmaktan söz etmişsiniz.. Ne zahmet efendim, neden o kadar masraf edesiniz ki?.
Biz Türkler için değmez.. Zirvelerde Almanya ile Fransa Cumhurbaşkanı bu işin olamayacağını lisan-ı münasiple bizim o zamana denk gelecek devlet erkanımıza iletirler, mesele çözülür..
Bir kere sizler Avrupalısınız; öyle ilkel çağlardan kalma sözünde durma gibi değerlere itibar edecek haliniz yoktur efendim. Size 'Dün evet demiştim ama şimdi hayır diyorum sevgili dostum, hayat bu' demek çok yakışır.. Türkiye reddedilmiş hissine kapılmaz.. Hem zaten sadece Türkler değil, bütün dünya sizin yüksek insani özelliklerinizi takdir etmektedir. Sizlerin, tecavüz ettiğiniz kişileri baygın halde iken öpücük ile uyarmayı sanat edinmiş yüksek ruhlu centilmenler olduğunuzu bilmeyen yoktur efendim.
Müsterih olunuz, biz alınganlık etmeyiz.. Ayrıca, sizin gibi hayal gücü yüksek milletlerin bulunduğu bir coğrafyada Türkiye'nin önünü kesici çözümler geliştirmek hiç zor değil efendim. Mesela DİE WELT'teki ilham verici örneğe bir bakınız:
Türkler ile Avrupa toplumları arasında büyük zihniyet farkı var. Buna göre sözgelimi eşcinsellik meselesine yaklaşalım.. Araştırmalar gösteriyor ki, bir eşcinselin kendisine komşu olmasını istemeyen AB vatandaşlarının oranı sadece yüzde 18.9'u.. Ya Türkiye'de.. Felaket efendim, yüzde doksan..
Aynen böyle.. DİE WELT müthiş farkı yakalamış.. Türkler eşcinsellere tahammül edemiyorlar.. Bunlar mı Avrupalı olacaklar?
İşte size yeni çözüm; müzakere sürecinde şöyle bir şart koşarsanız Türkiye ne yapabilir? Yeter ki olmazsa olmaz deyin ve sıkı dayatın:
- Hadi bakalım, şimdi hemen eşcinselliğe karşı hoşgörüyü yaygılaştırın..
- İyi ama eşcinsellik bir Avrupa değeri değil..
- Bu bir evrensel değerdir.
- Aa, biz bunu farklı bir kültür yansıması olarak değerlendiriyorduk.

- Cinsel özgürlük en temel insan haklarından biridir, o da bunu parçasıdır.
- Ee, tamam, eşcinsellerin evlenmesine izin veren yasa çıkaralım.
- O kadar basit değil.. Sadece kanun yetmez.. Uygulamaya bakacağız..
Bazı çağdışı Türkler bu şart karşısında size ateş püskürecektir ama onlara aldırmayın, hükümleri yoktur. Yalnız dikkat, görünürde eşcinselliği anlayışla karşıladıkları halde gerçekte nefret eden bir takım takiyeciler kıvırma payı arayabilirler:
- Efendim iyi, tamam, anladık da, bunun uygulaması ne ola ki?
Hiç yüz vermeyin, 'biz size öğretiriz' deyin:
- İlle de AB'yi istiyorsanız, eşcinselliğe karşı hoşgörü çok önemlidir. Bu konuda sadece eşcinsel nikahına izin vermek yetmez! Uygulamayı geliştirmek için devlet olarak toplu sünnet düğünü yerine toplu eşcinsel düğünleri yaptırın..
Böyle dersiniz efendim.. Türkler bu dilden anlar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Soygun çağı şerefine Petrus   / 27-09-2004
 Mazlumu umursamadan AB'cilik   / 24-09-2004
 Firmamız gururla sunar   / 23-09-2004
 Geyiğin vasiyeti   / 21-09-2004
 Kargalaştırıcı fikir ve siyaset   / 20-09-2004
 Kara gün dostluğu   / 17-09-2004
 Gerginlik ve çirkinlik   / 16-09-2004
 Asimetrik bilinç   / 14-09-2004
 Sen kaldın yasta Kerkük   / 13-09-2004
 Terör ve karşı terör stratejileri   / 10-09-2004
ERDAL ŞAFAK
Yeni hamleler
Başbakan Erdoğan'ın AK Parti'nin "İstişare...
ÖMER LÜTFİ METE
Ya AB'nin cinsel ölçütü?
Bırakmadılar ki, 6 Ekim'e...
UMUR TALU
Piyasa efsanesi
Haberleşmenin, bilginin bu denli yoğun...
ERGUN BABAHAN
En zorlu değişim
Başbakan Erdoğan, partisinin 3'üncü...
Welcome to the club
Evet... TCK'nın mecliste kabul edilmesinden sonra katıldığım Avrupa...
'Irak'ta direniş güçlendi'
ABC Televizyonuna yaptığı açıklamada Irak'taki durumun gün...
Trafford'da bir daha
Trafford'da bir daha
30 Ekim 1996'da "Avrupa Kupaları'nda Manchester'ı Old Trafford'da...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.