kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Türkiye'nin ilk biseksüel filmi kapalı gişe oynuyor
Yerli yapım gay filmi

Aykut Atasay ve Efe Peker'in sıradışı filmi biseksüel bir genci konu alıyor.

OutIstanbul Gay-Lezbiyen-Biseksüel Film Festivali'nin tek Türk filmi "Doğru Yer"in biletleri şimdiden tükendi. Genç yönetmen Atasay yurtdışında da gösterilecek filmini anlattı.

***

Türkiye'nin ilk biseksüel filmi kapalı gişe oynuyor

Outİstanbul Gay / Lezbiyen / Biseksüel Film Festivali'nde Türkiye'yi 22 yaşındaki iki amatör yönetmenin çektiği kısa metrajlı 'Doğru Yer' isimli film temsil edecek.

Outİstanbul 11 ülkeden 8 film, 2 belgesel ve 11 kısa film olmak üzere toplam 21 filmin katıldığı bir gay/biseksüel/lezbiyen film festivali. 1 Ekim günü başlayacak festivalde Türkiye'yi 'Doğru Yer' adlı 22 yaşındaki iki amatör yönetmenin çektiği film temsil ediyor. 45 dakikalik 'Doğru Yer' Türkiye'de biseksüelliği konu alan ilk filmlerden biri. Biletleri şimdiden tükenen film için festival komitesi ek gösterim düzenlemeye hazırlanıyor. Filmin yönetmenleri Efe Peker ve Aykut Atasay. Oyuncuları ise Bilkent Üniversitesi öğrencileri. Yönetmenlerden Aykut Atasay'la Doğru Yer'i konuştuk.

*"Doğru Yer" serüveni nasıl başladı? Efe benim sinemayla ilgilendiğimi biliyordu, kamera aldığını, aklında bir proje olduğunu söyledi ve "Bunu benimle birlikte yazıp, çekmek ister misin?" diye sordu. Ben de "Tamam" dedim. 2003 eylülünün sonu gibi senaryoyu yazmaya başladık. Ana karakter için zaten en başından beri Aslan Yavuz Şir'i düşünüyorduk. Hatta onu düşünerek senaryoyu yazdık.

*Neden Yavuz? Karaktere uyan depresif bir yönü mü var? Normalde filmdeki kadar depresif ya da karamsar bir insan değil. Ama öyle bir karizması var ki, kamera önünde durduğu zaman karakteri çok iyi anlatabileceğini düşündük. Rolü ona önerdiğimizde kendisi de "Tamam, her şeyi yaparım" dedi. Çekimler bir ay sürdü. Her şeyi Efe'yle birlikte yaptık.

* Bir biseksüel filmi yapalım diye mi yola çıktınız? Açıkçası ilk filmimiz olduğu için farklı, Türkiye'de pek değinilmeyen bir konu olsun dedik. İlgi çekmesini istiyorduk. O yüzden senaryoyu yazarken okumalar yaptık, bol bol Freud okuduk örneğin. Senaryo o konudan o konuya atladı. En başta Yavuz biseksüel olacak, kadın kıyafeti giyecek diye bir düşüncemiz yoktu ama sonra gittiği nokta o oldu. Üç yaşında babasını kaybetmiş, annesiyle ilişkisi kopuk olan, yalnız yaşamış, arayış içindeki bir çocuğun varabileceği sonuçlardan biri biseksüellik.

*Yani babasını küçük yaşta kaybetmiş erkeklerin biseksüel olması doğal bir sonuç mu? Normal koşullarda, anne babasıyla sağlıklı bir iletişime sahip olan çocuğun toplumun dayattığı kurallar gereğince heteroseksüel olması lazım. Ama bizim ana karakterimiz başıboş bırakılmış bir çocuk; bir arayış, bir deneme, belki huzuru orada bulacağını zannediyor.

* Sizden başka başvuran Türk yapımı var mıydı? Sanırım bir iki film daha başvurmuş ama kabul edilmemiş. Zaten Türkiye'de gay, lezbiyen, biseksüellik üzerine gösterilecek beş on tane film zor bulunur herhalde.

* Niye yapılmıyor peki? Aslında eşcinsellik üzerine kitaplar yazılıyor. Bu metinleri görselleştirmek isteyenler mutlaka vardır ama ya çekiniyorlar, ya da fırsatları olmuyor sanırım. Biz mesela bu filmi sıfır parayla yaptık. Kamera bizimdi, mikrofon aldık yüz milyona o kadar. Yani aslında yüz milyona da bir film yapılabiliyor, anlatmak istediğinizi anlatabiliyorsunuz. Ama bunu istemek önemli belki de.

*Siz çekinmediniz mi peki? Yo, bizim alnımız açık. Sonuçta bizim odaklandığımız Yavuz'un biseksüelliği ya da kadın kıyafeti giyiyor olması değil. Bizim çıktığımız yol babasızlık, sevgisizlik, iletişimsizlik. Tüm bunların sonuçlarından biri Yavuz'un cinsel tercihi.

*Filmde çok erotik ya da açık sahne yok. Buna özellikle mi dikkat ettiniz? Filmin erotik olmasını, ya da pornografik sahneler içermesini istemedik. Erotizm görmek için bu filmi izlemeye gelenler hayal kırıklığına uğrar. Çünkü öyle bir film değil, psikolojik, okumalara açık bir film. Bizim amacımız sevişen iki erkek ya da kız, veya Yavuz'u çırılçıplak göstermek değildi. Gösterdiğimiz kadarının yeterli olduğunu düşünüyoruz.

* Filmdeki tüm oyuncular amatör mü? Herkes amatör ve hepsi arkadaşımız. Hepsi değişik bölümlerde okuyan Bilkent son sınıf öğrencileri. Bir de siyaset bilimi bölümünden bir hocamız oynadı. Onun için çok amatör bir ekip, biz yönetmenler de amatörüz zaten. Sinema okumadan yaptık böyle bir filmi, böyle bir festivalde gösterilmesi de bizim için büyük sürpriz oldu.

*Yanılmıyorsam 2005'te de NewYork'taki festivalde gösterilmesi planlanıyor? Dünya film festivallerinde gösterileceğini biz de duyduk. Çünkü Ortadoğu'daki gay, lezbiyen ve biseksüel temalı filmlere talep varmış.

*Yeni projeler için çalışmaya başladınız mı? Biz ikinci filmimizi de yaptık. Adı da "Bilkent Efsaneleri". Bilkent'le ilgili dedikodular vardır; "otoparka kuş markalı arabalar, kantinlere burslular ve köpekler giremez" diye. Bu dedikodular gerçek olsaydı Bilkent nasıl olurduyu skeç halinde gösteren, röportajların yer aldığı kurmaca belgesel tarzında bir film oldu. Okul arada bir yeni gelen öğrencilere gösterecek bu belgeseli.

Eylem Bilgiç

DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 Mustafa Dağıstanlı: Yaşar Doğu bana küsmüş haberim yok
 Kendine aşık ettiren model
 Huysuz'un fendi, Seyfi'yi yendi
 Koç bugün "Vira bismillah" diyecek
 AB'de tansiyon hep yüksek, acaba neden
 Bütün mesele hayat, seks, ölüm
 Bizi evimizden etmeyin
 Ünlü edebiyatçıları mızın eşleri kocalarından daha renkliymiş
 Zina suç mudur, değil midir yatağımızdaki düşman kim?
 Beyaz: "Herkes sanatçılar gibi zinaya hazır değil"
 Böyle futbol tartışması hiçbir yerde görülmedi
 50 yıldır güzel kadınlara ayakkabılarını giydiriyor
 Hiç aşık olmadım, önce şampiyon olmak istedim
 Halter yakında milli spor olacak
 Sizin evde dırdır sorun yaratıyor mu yoksa çoktan...
 Futbolcuların sırdaşı kadın psikolog
 Futbolcular tatlı müptelası
 Futbolcular tatlı müptelası
 Bir kadın için buradan daha güvenli bir yer bulamazsınız
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
Siyah beyaz fotoğraflarla 'İstanbul 1935'
Siyah beyaz fotoğraflarla 'İstanbul 1935'
Goethe Enstitüsü yeni bir sergiye ev sahipliği yapıyor. 29 Eylül- 22...
Bu festival mimarlar için
Bu festival mimarlar için
Arkitera Mimarlık Merkezi'nin bu yıl ilk kez düzenleyeceği İstanbul...
Hint kıtasından Antep mutfağına
Gaziantep yemekleri üzerine yapılan tartışmaların kebapla sınırlı...
Sokak yemekleri tarihe karışıyor
Sokak yemekleri bizim gibi çağdaşlaşma özentisi içindeki ülkelerin...
İlk ve tek Türk Shaolin rahibi
Yaklaşık 20 yıldır ülkemizde yaşayan Yang Fu Lin 11 yılını bir Shaolin...
Bu müzede dokunmak serbest
Atina'nın da artık bir Özürlüler Müzesi var. Kallithea semtinde kurulan müzede...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.