kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Dekorasyonda eskiyle yeninin sentezi
Dekorasyonda eskiyle yeninin sentezi

Mekanların tasarımında artık tek bir akımın etkisi yok. 17. yüzyıldan kalma bir binanın içine minimalist dokunuşlar yapabilir ya da modern bir yapıda ortaçağı hatırlatan eşyalar kullanabilirsiniz. Yaşadığınız ya da çalıştığınız yerde özgürlüğün tadını çıkarın.

Dekorasyon bir yaşam stilidir. Bu nedenle eğilimler artık sadece modayla sınırlı kalmayıp, psikolojik, sosyolojik, hatta politik olabiliyor. İnsanların yaşamla ilgili beklentilerinin mekanlara ve tercih edilen tasarımlara yansıdığını görüyoruz. Bu açıdan bakıldığında dekorasyonda moda sadece bu yıl neler, hangi renkler, objeler kullanılıyor şeklinde basitleştirilmemeli, eskinin yeniye bağlandığı bir zaman süreci içindeki gelişimleri ve etkileri göz önüne alınarak incelenmelidir. Her şeyden önemlisi ise, mekan ya da tasarımın kişiye uygun bir karakter taşıması. İçinde bulunduğunuz mekanın sizi sarması ve huzur vermesi yaşam kalitesi ve yaşama bakış anlamında çok önemlidir. Zevklerinize, alışkanlıklarınıza ve yaşam tarzınıza yönelik, fonksiyonel kullanımlı bir dekorasyon sizin evinizle barışık olmanızı sağlayacaktır. Birlikte seçilen ürünler göz zevkiniz, kullanışınız ve rahatınız için gereklidir. Tabii rahatı ararken, modernizmin getirdiği ürünlerin yanı sıra eskilerin kullandığı ürünlere de değer veriyor, mekanlarımızda bulunmasını tercih ediyoruz. Epeydir tek bir akımından, yani sadece herhangi bir "izm"in geçerliliğinden bahsetmek doğru olmaz. Bunun yanı sıra, şu anda artık kullanılmayan, yöresel o kadar ilginç ürünler var ki, "Bu da ne işe yarardı?" diye incelediğimizde "eskilerin" ileri mantığına hayran kalmamak elde değil. O nedenle tasarımlarda eski ve yeninin sentezine gidebilmek çok heyecan verici oluyor. Örneğin, 17. yüzyıldan kalma bir binanın içine minimalist bir etki verebilmek ya da modern bir yapıda bir bölümün ortaçağ dekoruyla döşenmesi gibi. Avrupa'da eski görkemli binaların modern sanatlar müzelerine, sergi alanlarına dönüştürülmesindeki ince ayrıntılar çok etkileyici. Mekanın tarzıyla objelerin tarzı birbirlerine zıt da olabilir. Kimi tamamen farklı tarzdaki objeleri yan yana çok hoş bir şekilde kullanabiliyorsunuz. Zevkle ve bilinçli çözümlendiğinde bir "patchwork" çalışması gibi de durmuyor.

ESKİLER BİZİ ÇOK ETKİLİYOR
Teknoloji... Basit bir kuram ya da mantık silsilesiyle başlayan, zaman içindeki gelişimlerle değişerek bugün artık hayatımızı yönlendiren hızlı bir ilerleme. Bununla beraber yaşamımızın akışını tamamen onun yönetimine vermek strese davettir. Sırasında ondan uzaklaşmayı başarabilmek ise bedenimize, ruhumuza huzur getirir. Verimli olabilmek için, tıpkı mekanımızı gereksiz eşyalardan kurtarmak gibi, beynimizi de gereksiz stresten, düşüncelerden arındırmak lazımdır. Bu sayede kafanızda ve ajandanızda oluşan boşluğu hayal gücünüzle, yeni ve yaratıcı fikirlerle ve sevgiyle doldurabilirsiniz. Eskilerin yaşamları, evleri, kullandıkları ürünler, zevkleri, giyimleri, müzikleri bizleri etkiliyor. Çok eskilere gitmeyelim, 70-80'li yılların müziğini duyduğumuzda özlemle içimiz geçiyor. Aynı şekilde bir rönesans ya da barok müziğini dinlemekten de hoşlanıyoruz. Ortaçağ şatolarını, kalelerini gezmek, mobilyalarını incelemek, tablo gibi duran eşsiz duvar halılarının önünde o dönemi hayal etmekten müthiş bir zevk alıyoruz. Fransız devriminin hazırlandığı restoranlar tarih kokuyor, heyecan duyuyorsunuz. Mimar Sinan'ın veya Michelangelo'nun muhteşem yapıtlarının içinde gezerken, ürettiklerini gördüğünüzde "Bir yaşama bütün bunlar nasıl sığdırılmış?" diye düşünmekten kendinizi alamıyorsunuz. Daha eskilerdeki şehircilik anlayışını ve uygulamalarını gördükçe bugün ülkemizde var olan kültür mirasından yeterince faydalanamadığımız kendi şehirlerimizdeki mutsuzluğumuz ne yazık ki gitgide artıyor. İşte bu nedenle şehirlerden kaçış var.

Meltem Etcheberry

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 Türk ressamları dünyaya açılıyor
 Christie's İstanbul'a geliyor
 Kudüs fotoğrafları Türkiye'de
 Çantanın çılgın kraliçesi
 Bakire olduğumu fazla deşifre etmek istemiyorum Savaş Abi
 Şimdiden efsane olan 'mini dizi'
 İki farklı tarz buluştu
 Aile bozuklukları genci de bozuyor
 Enerjinizi dengeleyin hayatınız değişsin
 Pratik Öneriler
 Tıptaki yenilikler
 Kısa film ve belgesel meraklılarına
 Hüzünle besleniyor
 Osmanlı sultanları yüzüklerde yaşıyor
 Köpeği Mask'ı bulabilmek için dere tepe geziyor
 New York'tan Atıl Kutoğlu geçti
 Yaşlanıyor ama hiç büyümüyorlar
 Atatürk Samsun'a trenle gitmişti Abi
 Tasarımda dekorasyon ötesi semboller
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Erkekçe kavga etmeyi senden öğrendim
Orhan Kemal Nazım...
Evlilikler uzun sürmüyor
Evlilikler uzun sürmüyor
Televizyonda çeşitli versiyonlarını izlediğimiz "Evlenmek istiyorum",...
Umut koşusu haftaya
Umut koşusu haftaya
Kanada Büyükelçiliği tarafından gerçekleştirilen Umut...
Usta bir oyuncunun yönetmenlik çabası
Sürekli hareket halinde bir kamera, dijital görüntüler ve amatör bir...
Bir çizgi roman uyarlaması daha
Marvel çizgi roman yayınlarına nur yağıyor. Öyle ki adamlar kendi...
Formunuz mevsime bağlı olmasın
Yaza girmeden önce başlayan zayıflama telaşı sonbahar ve kış aylarında yerini...
Haftanın beslenme planı
Kahvaltı: 1 su bardağı taze sıkılmış meyve suyu, yarım kase ceviz içi...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.