kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Yazılı hafızası olanlar hiçbir şeyi unutmaz...
Avrupa yeni demir perde arayışında mı?
Al lafı, koy rafa...

Yazılı hafızası olanlar hiçbir şeyi unutmaz...

Başbakan Erdoğan'ın bugün Brüksel'de, AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Verheugen'la yapacağı görüşmede ne konuşacakları biliniyor.
Verheugen, "Ben zina konusunun AB için önemli olduğunu size Ankara ziyaretimde söylemiştim" diyecek. Erdoğan da "Öyle bir şey söylediğinizi anlamadım" diye cevap verecek.
Geçen gün Ertuğrul Özkök bu anlaşmazlığın, ya da yanlış anlamanın nedenini "Yazılı görüşme tutanağı" tutulmamasına bağlamıştı.
Özkök, "Yönetim Kurulu Başkanımız Aydın Doğan böyle bir görüşme olunca toplantıdan hemen sonra neler konuşulduğunu bir tutanak haline getirir ve bunu konuştuğu kişiye de iletir" içeriği ile irdelemişti durumu.
Ben de bu gözleme katılıyorum. "Yazılı Hafıza", devletler için de, şirketler için de vazgeçilmez önemdedir.
Yıllar önce, o dönemde Unilever'in Türkiye genel müdürü olan arkadaşım Hans Egersted, benim Vehbi Koç'la yakınlığımı duymuş. Benden, kendisini Vehbi Bey'e tanıştırmamı istemişti.
Vehbi Koç'u arayıp, Hans'ın bu isteğini ilettim. O da, beni ve Hans'ı Yeniköy'deki evinde akşam yemeğine davet etti.
O yemekte, Koç Grubu ile Unilever'in hangi konularda işbirliği yapabileceğini, Türk ve dünya ekonomisinin genel durumunu falan konuştular.
Aradan birkaç yıl geçti.
Hans Londra'ya tayin edilmiş ve Unilever'in mali işlerinin başına getirilmişti.
Bir tatilinde Türkiye'ye geldi. Buluştuk. Konuşurken "Vehbi Koç'u ziyaret etmek istiyorum" dedi. Vehbi Bey'i yine aradım. Bizi Büyükdere'deki yazlık evinde akşam yemeğine davet etti.
Ben daha önce gittim. Vehbi Koç'la karşılıklı oturduk. Bana bir dosya uzattı.
Dosyanın kapağında Hans Egersted'in adı yazılıydı. Açtım dosyayı.
Bunda, birkaç yıl önce yediğimiz akşam yemeğine ait notlar ve bilgiler vardı. Yeniköy'deki evde neler konuşulduğu, hatta yenilen yemeklerin listesi bile vardı dosyada.
Güngör Uras'la bizim geleneksel Salı buluşmasında bunları konuşurken, o da yaşadığı benzer bir olayı anlattı.
1968'de IMF'nin merkez bankacılık sorumlusu Mladek Türkiye'yi ziyaret ederken, Güngör Uras da Planlama'da çalıştığı için, ona refakat ediyormuş. İstanbul'da T. Sınai Kalkınma Bankası'nın Başkanı Bülent Yazıcı ile randevuları varmış. Yolda Mladek, sekreterinin verdiği bir kağıdı dikkatle okumuş. Bülent Yazıcı'nın yanına girince de, Yazıcı'nın eşinin adını söyleyerek "Nasıl, iyi mi" diye sormuş. Yazıcı'nın özel yaşamı ile ilgili sorular yöneltmiş.
Görüşme sonrasında, Mladek ayrılmış. Odada kalan Güngör Uras'a dert yanmış Yazıcı,
- Ben bu adamı zor hatırladım. Oysa o, kaç yıl önceki buluşmamızı ayrıntıları ile hatırlıyor, demiş.
Güngör Uras da" Üzülmeyin Bülent Bey. Adam yolda, geçen buluşmanızın tutanağını okudu. Sizin hafızanız zayıf değil. Ama Mladek'in yazılı hafızası var" diye teselli etmiş onu.
Belli ki, Aydın Doğan, Vehbi Koç'tan öğrendiğini uyguluyor. Vehbi Koç da bunları, Ford'dan, Siemens'den öğrenmişti.
Yani bir sorumlu yerdeyseniz, okumak kadar yazmak da önemli.
Bugün Verheugen, Ankara'daki görüşmelerinin tutanağını çıkarıp, Başbakan Erdoğan'a "Ben şöyle demiştim, siz de şu cevabı vermişsiniz" derse şaşmamak gerekir.
Herhalde Erdoğan buna , AK Parti il başkanları karşısındaymış gibi, "Biz Türk'üz. Bize kimse karışamaz" şeklinde bir cevap vermez.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Erdoğan, medya eleştirisi yerine özeleştiri yapmalıdır   / 22-09-2004
 Kitap özetleri bile fazla, son cümleler yeter!   / 21-09-2004
 Tayyip Erdoğan enigmasını çözmek çok zor!   / 20-09-2004
 Yalancıdır hep aynalar, gir kalbime gör beni   / 19-09-2004
 "Altını tutamamak" siyasi bir hastalıktır   / 18-09-2004
 Migros'un 50 yılı, bizim tüketim tarihimizdir   / 17-09-2004
 Yüzme bilmeden söğüt ağacına çıkılır mı?   / 16-09-2004
 Hatalarımızı marifet gibi sunmak tarihe bile yakışmıyor   / 15-09-2004
 Şıpın işi ceza kanunu yapılmadı, yapılamaz   / 14-09-2004
 İnançlar da, ahlak da, hukuk da deprem kuşağında...   / 13-09-2004
MEHMET BARLAS
Yazılı hafızası olanlar hiçbir şeyi unutmaz...
Başbakan...
MAHMUT ÖVÜR
Memur mu, meclis üyesi mi?
İster milletvekili, ister...
YAVUZ DONAT
Enişte Siirt'te
Dağları, tepeleri, tozlu yolları aştık...
Siirt'te şiir okudum Emine Hanım ağladı
Cahit Sıtkı Tarancı'dan peş peşe şiirler okuyorum. Babasını kısa...
İsminden yakalandı
Alsancak’ta Tamek Holding yöneticilerinden Kaan Barbuk’un ölümüyle...
İstanbul Üniversitesi'nde bir dönem sona erdi
İstanbul Üniversitesi'nde bir dönem sona erdi
YÖK Genel Kurulu’nun üniversitedeki uygulamaları nedeniyle...
'Rehine Türkler'e dua ediyoruz'
'Rehine Türkler'e dua ediyoruz'
El-Kaide'nin Pakistan'da başını keserek öldürdüğü Wall Street Journal...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.