|
 |
 |
 |
|
| Klarnet hayatını değiştirdi
|
|
Konser için dünyayı dolaşan Mercan Dede'nin orkestrasında klarneti 15 yaşındaki Aykut Sütoğlu çalıyor. Yurtiçinde ve yurtdışında pek çok konsere giden genç klarnetçi çaldığında herkes "susuyor".
Mercan Dede'nin konserlerinde, en az Mercan Dede kadar dikkat çeken bir isim daha var; Aykut Sütoğlu. Orkestranın en genç elemanı olan Aykut Sütoğlu 15 yaşında olmasına rağmen klarnetiyle öyle sololar çalıyor ki, dinleyenleri şaşkına çeviriyor. Roman asıllı olan Aykut, bu yaşında yurtiçi ve yurtdışında onlarca konsere çıktı ve binlerce müziksevere yeteneğini gösterme şansını yakaladı. Çok utangaç olan ve bunu sahneye de yansıtan Aykut, gördüğü ilgiden güç almış olacak ki, "İleride kendi orkestramı kurmak ve dünyaca ünlü müzisyenlerle birlikte çalmak istiyorum" diyecek kadar kendine güveniyor. Bu arada Aykut, babasından öğrendiği klarnete yeni enstrümanlar eklemek için Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'na girmiş ancak üç yılın sonunda devamsızlıktan atılmış. Aykut, klarnet çalmayı, 9 yaşındayken babası Yaşar Sütoğlu'ndan öğrenmiş. Bu arada babasının da iyi bir klarnetçi olduğunu ve Burhan Öçal'ın orkestrasında çaldığını belirtmekte fayda var. Evde sürekli çalışarak kendini geliştirmiş. Babasının arkadaşı olan ve Türkiye'nin sayılı klarnetçileri arasında anılan Hüsnü Şenlendirici, Aykut'u bir süre yanına alıp çalıştırmış. Zaten Mercan Dede'nin orkestrasına girmesi de Hüsnü Şenlendirici sayesinde olmuş. Mercan Dede'yle çalışan Şenlendirici gruptan ayrılıp Laço Tayfa'ya geçince yerine Aykut'u önermiş. Aykut, babasıyla birlikte bir kafede Mercan Dede ile görüşmeye gitmiş. Kısa bir konuşmadan sonra Aykut marifetini göstermek için klarnetini çıkarmış. Mercan Dede, birkaç dakika dinledikten sonra Aykut'u orkestrasına dahil etmiş. Şimdi, bir yıldır çalıştığı Mercan Dede ile birlikte konserden konsere koşuyor. Şimdiye kadar 50'ye yakın konserde çalmış. Yurtiçindeki konserlerin yanı sıra Amerika, İtalya, İspanya, Malta gibi ülkelerde de klarnetinin sesini duyurmuş. Mercan Dede ile ilk çalışmaya başladığında yabancılık çekmiş. Yabancılığı hem insanlara hem de müziğe karşı olmuş. İlk günlerini "Şimdiye kadar hiç çalmadığım bir tarzda müzik yapıyorlardı. Ancak parçalar zor değildi hemen öğrendim ve onların tarzında çalmaya başladım" diyerek anlatıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
