kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 
Verheugen'ın önünde kavga
Ukrayna ile füze yapımı

Verheugen'ın önünde kavga

Avrupa Birliği Genişlemeden Sorumlu Üyesi Gunther Verheugen'ın, dün Türkiye'den ayrılmadan önce iki önemli görüşmesi vardı.
En dikkat çeken ise işçi ve işveren temsilcileriyle bir araya geldiği toplantı sonrasında yaşananlardı.
Görüntü, Türkiye'de sivil toplum veya demokratik kitle örgütlerinin içinde bulunduğu durumu yansıtmaya yetiyordu.
Oysa, görüşülen, büyük çoğunluğun üzerinde uzlaştığı Türkiye'nin AB'den aralık ayında tam üyelik müzakere tarihi almasından başka bir şey değildi...
Türk-İş, DİSK, Hak-İş, KESK ve TİSK de bu uğurda yıllardır mücadele eden kuruluşlardı.

Parçalanmış görüntü

Toplantı sonrası açıklamalar, içeride hiç de hoş olmayan olayların yaşandığını sergilemeye yetiyordu.
İlk açıklama DİSK Başkanı Süleyman Çelebi'den geldi.
Ardından KESK Başkanı Sami Evren...
Daha sonra da Türk-İş, Hak-İş ve TİSK başkanlarından üçlü açıklama...
AB hedefi uğruna mücadele veren üç sivil toplum veya demokratik kitle örgütünün temsilcisi, ayrı düşmüşlerdi.
Hepsi de birbirini suçluyordu. TİSK Başkanı Refik Baydur, "Toplantının başlangıcında bulunmayan bazı dostlarımız, oraya spesifik, şahsi dertlerini getirip AB'yi temsil eden bir adamın huzurunda yaymaya çalıştılar..." diyordu.
DİSK Başkanı Çelebi ve KESK Başkanı Sami Evren ise "Onlar toz pembe tablo çizdiler. Memur sendikalarının değil, TİSK'in toplantıda bulunması yanlıştı..." açıklamasında bulunuyordu.
Peki, içeride ne olmuştu?
Soruyu ilk olarak Türk-İş Başkanı Salih Kılıç'a yönelttik.
"Hoş olmayan bir durum yaşandı" dedi, fazla detaya girmekten kaçındı.
Biraz zorlayınca da TİSK Başkanı Baydur ile KESK Başkanı Sami Evren ve DİSK Başkanı Süleyman Çelebi arasında Verheugen'ın önünde sert tartışma yaşandığını belirtmekle yetindi.
"Bana daha fazla bir şey sorma" deyip, telefonu kapattı.
Tartışmanın tarafı KESK Başkanı Evren'e ne olduğunu sorduğumuzda ise şu yanıtı verdi:
"Türkiye'de sendikacılığın ve demokratikleşmenin içinde bulunduğu noktayı anlatırken, TİSK Başkanı Baydur, Verheugen'ın önünde sözümü kesmeye kalktı ben de susturdum..."
Sonra kendi cephesinden olayı aktardı. İlk konuşmayı DİSK Başkanı Süleyman Çelebi yapmış.
Demokratikleşme ve sendikal faaliyetler konusunda sıkıntı yaşandığını söylemiş.
Baydur ise Türkiye'de işçi-işveren arasında geçmişte olmadığı kadar yüksek seviyeli bir anlayışın bulunduğunu belirtince Çelebi, "Ben size katılmıyorum" diyerek karşı görüş belirtmiş.
Daha sonra söz alan Evren ise Türkiye'de hala "12 Eylül hukukunun geçerli olduğunu" vurgulamış.
Kamu emekçisi 100 bin kişi hakkında soruşturmanın devam ettiğini, her basın açıklamasıyla ilgili de hakkında bir dava açıldığını vurgulamış.
1 Mayıs'ın işçi bayramı olarak kutlanamadığından yakınmış, gelir dağılımının bozuk olduğunu, anti demokratik uygulaların devam ettiğini belirterek konuyu Eğitim-Sen olayına getirmiş.
"Ana dilde eğitim" istediği için sendikanın kapatıldığını belirtmiş.

Kalkar döverim

Tam bu sırada masanın diğer ucunda oturmakta olan TİSK Başkanı Baydur araya girmiş, biraz yüksek bir ses tonu ile şunları söylemiş:
"Sami sen buraya şikayete mi geldin? Kişisel meselelerini buraya getirip konuşuyorsun."
Zaten olay da bu noktada patlak vermiş.
Evren de aynı tonda, Baydur'a çıkışmış:
"Sana söz veren mi var? Ben konuşuyorum, sözümü kesme, sana da ne konuşacağımı sormadım, sus..."
Baydur'un verdiği yanıt ortamı buz gibi etmeye yetmiş:
"Sami sen sus, kalkar seni döverim..."
Ardından, "Sen niye bu toplantıya geldin, ben gelirim asıl sen nasıl gelirsin" atışmaları...
Sanki AB'den müzakere tarihi değil de toplu sözleşmede ücret pazarlığı yapılıyor görüntüsü...
Verheugen da yaşananları yadırgamış.
Oysa, yaşananlar ilk kez oluyor değil...
Zaten bu nedenle geçen 20 yılda sendikaların üye sayısında çöküntü yaşandı.
Ötekinin de hakkı olduğunu kabul etmeyenler de her ne kadar adları sivil toplum olsa da sivilleşmemiş topluluklar olarak yerinde saydı.
Verheugen, Türkiye'de sendikal hak ve özgürlüklerin gelişmediğini söylerken, aslında bunun temelinde sendikacıların bulunduğunu da görme fırsatı buldu.
Bundan dolayıdır ki, Türkiye'ye müzakere tarihi verilecek olsa da izleme süreci adı altında Demokles'in kılıcı da tepesinden eksik edilmeyecek.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Rusya'nın gerisine düşmek...   / 08-09-2004
 Boru tamam, gaz yok   / 07-09-2004
 Irak eylem planı...   / 05-09-2004
 Baykal: Zina cezasına oy yok...   / 03-09-2004
 En fazla sivil kaybı kim verdi?   / 01-09-2004
 İş, aş, tayin, teşvik...   / 31-08-2004
 Akdeniz'e Rus enerjisi   / 29-08-2004
 17 Aralık sendromu   / 27-08-2004
 Telefon dinlemeye yeni düzen   / 25-08-2004
 Şener: Babam da benzer kazada öldü   / 13-08-2004
İLKER SARIER
Atatürk'ün istediği noktaya gelemedik
1. Ordu Komutanı...
MAHMUT ÖVÜR
"Huzur hakkı" huzursuz etti
İstanbul Büyükşehir...
MUHARREM SARIKAYA
Verheugen'ın önünde kavga
Avrupa Birliği Genişlemeden...
YAVUZ DONAT
Kısa bir ara
Uyuyan dev "Çin" çoktan uyandı Birkaç...
Mahalleli çok şaşırdı
Antalya'nın gözde semtlerinden Meltem'de, üç aydan bu yana kadınlara...
ABD'de psikologdu Türkiye'de muhtar
Psikofarmakoloji alanında dünyaca ünlü Gülay Dayıcan 25 yıl sonra...
'Geride kalanlar bize emanet'
'Geride kalanlar bize emanet'
Kastamonu Küre'deki maden ocağında çıkan yangın nedeniyle hayatını...
Türkiye AB'ye festivalle giriyor
Türkiye AB'ye festivalle giriyor
AB'nin 'başkenti' Brüksel, 15 Eylül'de başlayan "Hoş geldin Türkiye"...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.