kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Soli Ozel @ SABAH
 

Gereksiz sapmalar

Türkiye'deki AB üyeliği düşmanlarıyla, AB üyesi ülkelerdeki Türkiye düşmanları arasında zımni bir ittifak hep vardı. AB ile Türkiye ilişkilerinin geleceğini belirleyecek Aralık zirvesi yaklaşırken bu ittifak rahat durmayacaktır. Nitekim Avrupa'nın çeşitli ülkelerinden Türkiye'nin üyeliği aleyhine sesler yükselmeye başladı. Avrupa Komisyonu'nun içinde de derin görüş ayrılıkları olduğu Frits Bolkenstein'ın buram buram ırkçılık kokan demeciyle Verheugen'in söyledikleri karşılaştırıldığında anlaşılıyor.
Türkiye'deki sertlik ortamından ve savaştan nemalananlarla ülkeyi dünyaya kapamaya çalışanlar şimdilik teyakkuzda. Çabaları kuşkusuz sürecek. Varlık nedeni ortadan kalkacak olan PKK yeniden puslu havalara dönülmesini sağlamak için terörü tırmandırıyor, çatışmaları kışkırtıyor. Şaşırtıcı olan Türk Ceza Kanunu taslağında gündeme gelen densizlikleriyle bunlara AKP'nin de katılması. Siyasi geleceğini ve kalıcılığını AB sürecini başarıyla tamamlamak üzerine kurmuş, AB sürecinde çok cesur adımlar atmış AKP'nin bu şer cephesine dünya görüşündeki arkaiklik ve çapsızlığı nedeniyle katıldığı anlaşılıyor.
Çapsızlığın kökeninde de AKP kurmaylarının ve Türkiye'deki İslamcı düşünürlerin modern bir dünya tasavvurunun olmazsa olmaz koşulu olan kadın-erkek eşitliğini içlerine sindirememeleri yatıyor. Bireyin hak ve özgürlükleri üzerine kurulu bir toplumsal-siyasal yapılanmayı akılları almıyor. Ahlak ya da namus denince yalnızca cinsellikle ilgili boyutu düşünebiliyorlar. Orada takılmışlar.

Seküler ahlakı bilmiyorlar

Avrupa ülkelerindeki nüfus azalmasını zinanın ve fuhuşun sivilleşmesine bağlayan cinsiyet takıntılı düşünürlerin ufkunda kadının çalışması, buna bağlı olarak kendi kaderine hakim olması, devlet veya cemaat baskılarından kurtulması diye bir tasavvur yer alamıyor. Nüfus artışındaki azalmanın ahlak yoksunluğundan değil şehirleşmeden, kadının çalışmasından, modern hayatın getirdiği imkanlardan yararlanmak arzusundan kaynaklandığını kabul edemiyorlar. En başta bu açıdan seküler ahlakı anlamıyorlar, bilmiyorlar.
Bu tartışmaların şimdi yaşanması ve AKP'nin bünyesinde, Türkiye'deki toplumsal muhafazakarlığın tüm boyutlarının ortaya çıkması belki de iyi oldu. Zira yalan yanlış algılanmış bir Avrupa hedefiyle zaten Türkiye ancak bir noktaya kadar ilerleyebilirdi. Sonuçta da eğer AB Türkiye ile entegrasyon sürecine devam etmeye karar verecekse TCK üzerindeki tartışmalardan bağımsız olarak da bu işi yapar. Ancak bu tartışmalar nedeniyle Türkiye'nin Avrupalılığın felsefi temelini ne ölçüde anladığını ve içselleştirdiğini sorgulayanların ekmeğine yağ sürülecektir.
Halbuki geçmişten farklı olarak Türkiye ilk kez AB içinde güçlü bir destek görmeye de başladı. Bağımsız Türkiye Komisyonu'nun hazırlamış olduğu ve pazartesi günü açıklanan rapor altında imzası olan isimlerin ağırlığı nedeniyle henüz duruşu kemikleşmemiş olanları da etkileyebilecekti. Buna benzer, özellikle stratejik nedenlerle Türkiye ile müzakerelere başlanmasını savunan pek çok başka çalışma var. Bu konularda sürekli toplantılar düzenleniyor ve tarafsız kalanları ikna edecek bir düşünce birikimi de oluşuyor.
ANAR'ın son kamuoyu yoklamasında yüzde 68'i AB üyeliğini isteyen (Ocak ayına göre dört puanlık düşüş var) toplumun, yüzde 52'si işsizliği, yüzde 23,6'sı ise ekonomiyi en önemli mesele olarak görüyor. Bu ülkede yaşayan insanların yüzde 65'i tatil yapmıyor veya yapamıyor.
AKP'nin işi insanların özel hayatlarını nasıl yaşayacaklarıyla değil, onları inim inim inleten bu meselelerin haliyle ilgili yaratıcılık çabalarına girmek olmalıydı.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ahlak, ilkeler ve siyaset   / 05-09-2004
 Nükleer İran   / 02-09-2004
 Siyasi boşluk   / 29-08-2004
 Arap dünyasının krizi   / 26-08-2004
 Furların diyarındaki cehennem   / 22-08-2004
 Dökülen sırlar   / 19-08-2004
 Necef ve sonrası   / 15-08-2004
 Tekneyi sallamak   / 12-08-2004
 Notalardan taşanlar   / 08-08-2004
 Terör, Irak ve ABD seçimleri   / 05-08-2004
ÖMER LÜTFİ METE
Direnişin muhasebesine dair
11 Eylül'den sonra kendi...
SOLİ ÖZEL
Gereksiz sapmalar
Türkiye'deki AB üyeliği...
Ne destan ne hüsran
Ne destan ne hüsran
Gürcistan beraberliği sonrası bir yenilgi 2006 finallerini zora...
Dostluk kazandı
Dostluk kazandı
Maç öncesi İstiklal Marşı çalınırken bir grup Yunanlı taraftar...
Düğün masraflarını cebinden ödeyecek
Düğün masraflarını cebinden ödeyecek
Cumhurbaşkanı Sezer, Erdoğan'dan sonra Arınç'a da eşsiz davetiye...
Biz bize benzeriz
Alman Marshall Fonu, Avrupa ülkeleri ve Türkiye'de kamuoyunun nabzını...
Komiser şaşırdı: Fakir de AB istiyor
"Fakirler de AB'yi istiyor. Türk bebeğimin doğumunda olamayacağım...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.