kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Umur Talu @ SABAH
Tel:
0537 660 71 21
Fax:
0212 280 05 51
 

Hayal bu ya!

Önceki gün Brüksel'de, Avrupa'ya Türkiye'yi anlatmaya çabalayan... Lobici filan değil, ülkelerinde saygın isimler olmuş, önemli makamlarda bulunmuş, hala Avrupa sahnesinde ağırlıkları olan altı kişiyi dinlerken düşündüm de...
Onlar "kadim Türk dostu" filan değildi.
Kendilerince bir takım ilkeler ve dikkate aldıkları gelişmeler ışığında etkilenmişler, etkilemeye çalışıyorlardı.
Öyle bir rapora imza atarak, dini, kültürel, tarihi, ekonomik gerekçelerle yahut sıradan ön yargılarla "Türkiye'den hoşlanmayanlar" karşısında siyasi, insani riskler de almışlardı.
Ama her birinin ağzından, raporların kuru dili dışında, samimiyetleri konuştu.
Bu sütun da dahil, bir çoğumuzun "içeriden" eleştirdiği (ve eleştiri sürmeli!) bir ülkeye, bizim ülkemize...
Kendini değiştirebilen, kendini geliştirebilen...
En umutsuz, en ışıksız, en hareketsiz ve uyuşmuş göründüğü anlarda bile sıçrayabilerek şaşırtıcı ufuklar açabilen bir topluma duydukları saygıyla bakıyorlardı.
Ölüm döşeğinde değişmeye çabalayan bir imparatorlukta da...
Onun içinde gelişen muhalefet hareketlerinde de...
Onun enkazı üstünde tohumlanan, adımlanan Cumhuriyet'te de...
Kör topal, bir çok insana ağır bedeller ödeterek gidip gelen, kah emekleyen kah zıplayan demokrasi deneyiminde de...
Şöyle ya da böyle değişme çabasına giren ve belki kendi samimi demokratik değişimini tamamlamadan bir takım reformlar üstlenen "İslamcı kökenli" iktidar partisinde de, olumlu bir dinamik görüyorlardı.

***

Elbette, "Avrupalıları ikna etmek" için öncelikle "Avrupa Birliği'nin Türkiye'nin üyeliğinden çıkarları" üstünde duruyorlardı...
Ancak, İtalyan, Finlandiyalı, Polonyalı, Fransız, Avusturyalı yahut Hollandalı...
Biraz yakından inceledikten, biraz yakından anlamaya çalıştıktan sonra, bu ülkede belki bizim bile tam hissedemediğimiz bir "kabiliyet" seziyorlardı.
Onların zaviyesi bir yerden sonra önemli değil.
Bir yerden sonra, "kendimizi beğendirip" Avrupa Birliği yolunu açmamız, üye olup olmamamız da önemli değil.
Ama şu var:
Fransa'nın eski başbakanı, Sosyalist Parti'den Michel Rocard'ın ifade ettiği ilke ve değer dizisi içinde, kendimizi yeniden değerlendirmemiz.
Asıl meselenin, insanların barış ve temel haklar ile özgürlükler içinde yaşayıp yaşamaması olduğunu, AB'nin ne kadar ne kadar genişleyip genişlemeyeceğinden önce, bu değerlerin mümkün olduğunca yayılmasının önem taşıdığını söyledi.
Biz de...
Sağa sola, başkalarının üstümüze biçtiği "model ülke" havalarında bakmak yerine...

***

Hemen yanıbaşımızdaki acılı coğrafyalara, komşumuz, bazen kardeşimiz olan halklara...
Bu değerleri taşıyabilen... Gündelik hesaplar yahut korkular gölgesinde değil, hamasi laflarla değil; insani-vicdani ilkeler, değerler ölçeğinde, ses ve nefes verebilen "iyi ve doğru bir yer" olabiliriz.
Birbirimizden korkmanın, adaletsizliklerle siyaset ve kazanç yapmanın, kendi insanlarına acı vererek rejim, düzen yahut çıkar korumanın "iyi, doğru ve saygın olmadığını" yeterince kavrarsak ve sindirip kurumlaştırabilirsek!

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Sessiz devrim!   / 07-09-2004
 Terörize olmak!   / 06-09-2004
 Ben de bir babayım   / 05-09-2004
 İnsanlık suçu   / 03-09-2004
 İki temel direk   / 02-09-2004
 Sapla saman   / 01-09-2004
 Küresel sülük!   / 31-08-2004
 Hafıza-i beşer   / 30-08-2004
 Ayrımcı kaza!   / 29-08-2004
 Çulsuz onur...   / 27-08-2004
ERDAL ŞAFAK
İlaç yetmez ameliyat şart
Kamuoyunun Verheugen'in...
MEHMET BARLAS
Çokeşlilik erkeklere göre zina değildir
Biz burada zina...
UMUR TALU
Hayal bu ya!
Önceki gün Brüksel'de, Avrupa'ya Türkiye'yi...
'Siz de Ladin'le masaya oturun
Rusya lideri Putin, okul baskını için kamuya açık soruşturma...
İşte ölüm okulu
Kuzey Osetya'nın Beslan kentindeki bir okulu basıp binden fazla...
Sana canım desem galibiyet istesem
Sana canım desem galibiyet istesem
Bugüne kadarki 5 maçta da yendiğimiz Yunanistan ile 21.45'teki...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.