|
|
|
|
Bir arı tarafından sokulmuş halim var mı?
Yasemin Kozanoğlu'nun annesi olarak tanınsa da, sosyetenin en elit isimlerinden biri Ahu Tuğbay... Güzelliği ve kendinden emin tavırlarıyla profesyonel bir modeli andırıyor. Kanlıca'daki evinde Şamdan Plus'a poz verirken "Hiç estetik ameliyat yaptırdınız mı" diye sorduk Tuğbay'a. Başlıktaki cevabı verdi.
* Ahu Tuğbay'ın yıllardır değişmeyen bir çizgisi var. Tüm dünya değişirken, sizin değişimden uzak olmanızın sebebi ne? Ne diye değişeyim ki, değişsem ne olacak? Neysem oyum. Değişmeme sebebim belki de, kendimle çok barışık ve ne istediğimi iyi biliyor olmam.
* Güzelliğinizin sırrı nedir? Nasıl böyle güzel kalmayı başarıyorsunuz? İşin sırrı kesinlikle mutluluk. Mutlu insan her zaman güzel kalır. Ben buna inanıyorum.
"ESTETİĞE KARŞI DEĞİLİM..."
* Hiç estetik operasyon yaptırdınız mı? Böyle bir şeyi soracağınızı biliyordum... Kesinlikle estetik yaptırmadım. Zaten estetikli olanı anlamak çok zor değil. Benim bir arı tarafından sokulmuş gibi bir halim var mı? Ama sonuçta bu karşı olduğum bir şey değil. İleride ufak tefek overloklar ben de yaptırabilirim. Bu arada estetikten çok korktuğumu da söyleyeyim. Çünkü estetik sonrası insanını ifadesi bir kez bozuldu mu, bir daha yerine eskisi asla gelmiyor. Etraftaki örneklerden bunu çok net görüyorum.
* Uzun süredir ressamlık yaptığınızı biliyorum. Son yıllarda da kolaj ve kumaş boyama çalışmalarına ağırlık verdiniz. Bu merakınız nasıl doğdu? Resim yapıyorum ama ressamlık çok başka bir şey... Resim yapmak keyif veriyor ama bunu amatör bir ruhla yapıyorum. Kolaj ve kumaş boyama işini ise daha profesyonelce yapıyorum. Bu işten para bile kazanmaya başladım. Sanata olan merakım çocukluk yıllarıma dayanıyor. Babam bu özelliğimi keşfettiği için, bu konuda üzerime çok eğildi.
* Dostlarınızın fotoğraflarından yaptığınız kolajlar çevrenizde nasıl karşılandı? Tepki gösterenler oldu mu? Aksine herkes çok beğendi, bayıldılar. Sonuçta kolaj değişik bir çalışma. Hem yapana keyif veriyor hem de kolajı yapılana...
* Şu sıralar neler yapıyorsunuz? Hayatınızdaki en büyük yenilik ve değişiklik nedir? Pek bir değişiklik yok. Evimdeyim. Keyifle kolaj çalışmalarımı yapıyorum. Geçtiğimiz kış açtığım kolaj sergisinin ardından, birçok kişiden sipariş almaya başladım. Bunun dışında dekoratörlüğe başladım. Şu anda da bir yakınımın evinin dekorasyonunu yapıyorum.
* Hayata bakış açınız nasıl? Hedefleri olan bir insan mısınız? Hayata her zaman pozitif bakarım. Ama bu pozitif lafı son dönemlerde o kadar çok kullanılıyor ki, beni sıkıyor. Daha açıkçası, aydınlık, pırıl pırıl ve çiçekler içinde bir hayat yaşıyorum. En önemlisi de hayatı doya doya yaşamak. Her şeyi yaşamak, hiçbir duygudan yoksun olmamak lazım. Hayatımda hep hedeflerim oldu. Hedefin olmazsa ot gibi yaşarsın ve bir baltaya sap olamazsın.
* Kızınız Yasemin Kozanoğlu ile ilişkiniz nasıl? Bir süre önce zor günler yaşadı. Ona nasıl destek oldunuz? Yasemin muhteşem bir kız. Duyarlı, hassas ve melek gibi. Beni hayatta en çok güldüren insan. Neşe kaynağım. Birbirimize çok düşkünüz. Tabii ki anne-kız kavgalarımız olur, bazen birbirimizi yeriz. Ama kim hatalıysa o özür diler. Sonuçta bu memlekette iki kadının yalnız yaşaması çok zor. Biz de zorluklara birlikte göğüs geriyoruz. Gücümüzü birbirimizden alırız çoğu zaman.
* Yasemin'e hem annelik, hem babalık yaptınız. Çok zorlandınız mı? Çok hem de çookk zorlandım. Aileyi bir futbol maçı gibi düşünürsek, karşımda topu karşılayacak kimse yoktu. Tek başına bir takım oyunu oynadım Yasemin'le.
* Aşka bakış açınız nasıl? Aşksız yaşamak ne kadar mümkün? Ben hiç aşksız yaşamadım ki... Belki de hayata bu kadar bağlı, canlı ve mutlu olmamın bir sebebi de budur. Şu anda da birçok aşkım var. Doğayla baş başa kalmak, kedilerim, yalnızlık ve de tabii ki kızım en büyük aşklarım... İşte aşksa, alın size aşk... İnsan aşkı da, kendi bildiği gibi yaşamalı.
* Evlilik sizi korkutuyor mu? Neden bir daha evlenmeyi düşünmediniz? Evlilik beni korkutmuyor. Çünkü evlenmeyi hiç düşünmüyorum. İnsan düşündüğü ve yapamadığı şeylerden korkar. Sonuçta geçmişte kalmış bir evliliğim var. Şimdi o evliliğin hiçbir etkisi üzerimde yok. Ben önüme ve geleceğine bakan bir insanım.
"HAYATIM KANLICA'DA GEÇER"
* Ahu Tuğbay'ın bir günü nasıl geçer? Nerelere gider ve neler yapar? Günlerim güzel geçer. Çoğunlukla Yasemin'le geçer... Her gün yemek yapmaktan büyük keyif alırım. Yapılacak işlerim varsa onları takip ederim. Ve de sevdiklerime zaman ayırırım, onlarla buluşurum. Genelde hayatım Kanlıca'da geçer.
* İnançlı bir insan mısınız? Yalnız kaldığınızda dua eder misiniz? Hem de çok. Allah'ın adaletine çok inanırım. Dua etmek bana huzur verir. Yalnız kaldığımda da dua ettiğim çok olmuştur.
* Yoga ve meditasyon çok moda oldu. Siz rahatlamak için neler yapıyorsunuz? Stres konusunda pek dertli değilim. Kanlıca'da köy hayatı yaşıyorum. Zaten doğa ile iç içe olduğum için, yoga ya da meditasyona gerek duymuyorum. Sıkıldığım anda şöyle bir balkona çıkıp denize baktığım ve o iyot kokusunu aldığım an kendime geliyorum.
Röportaj: Değer ÖZERGÜN
|
|
|
|
|
|
|
|
|