AB Komiseri 'korktu'
Verheugen, Diyarbakır'da "geri dönüş" başlayan köyü gezdi, "AB'den beklentiler o kadar fazla ki, karşıyabileceğimizden emin değilim, omzuma psikolojik bir yük bindi, korktum" dedi.
Ankara'da "Kritik eşik aşıldı" dedikten sonra Diyarbakır'a giden ve "Buraya gelebilmek çok önemliydi" diyen AB Komiseri Günther Verheugen, dün 1995'te güvenlik gerekçesiyle boşaltılan, 2001'de 'geri dönüş' başlayan Tuzla Köyü'nü gezdi. Diyarbakır'dan Skorsky helikopterle Lice'de Abalı Karakolu'na, buradan karayoluyla Tuzla'ya gelen Verheugen'i muhtar Tahsin Yıldız ve köylüler karşıladı. Tercüman aracılığıyla, muhtar ve köylülerle konuşan, köyün durumunu görmek için geldiğini belirten Verheugen, AB'nin Güneydoğu'ya büyük önem verdiğini söyledi. Muhtar da, 1995'te boşaltılan köye, 2001'de geri dönüş başladığını, eskiden 56 hane olan köyde şimdi 30 hane olduğunu anlattı. Yıldız, "Ben çadırda kalıyorum. Köyümüzün boşaltılması nedeniyle 2001'de AİHM'ye başvurduk. Devletten ev yapmak için çimento ve demir, ayrıca su, okul, barış istiyoruz'' dedi. Muhtar, Verheugen'in sorusu üzerine Türkiye'nin AB'ye girmesini istediğini belirtti. Verheugen de, şunları söyledi: "Türk halkının özellikle de Güneydoğu'dakilerin AB'yi bu kadar çekici bulması memnuniyet verici. Sivil toplum kuruluşları ve Diyarbakır'daki temsilcilerle yaptığımız toplantıda, omuzlarıma psikolojik yük bindi. İnsanların çok büyük umut ve beklentileri olduğunu gördüm. Biraz korkuttu beni. Çünkü, bunları karşılayıp karşılayamayacağımızdan emin değilim. Beni duygusal olarak çok etkiledi."
HERKES AB'Yİ İSTİYOR Tuzla köyünden Diyarbakır'a geçen Verheugen, KA-MER Başkanı Nebahat Akkoç'u ziyaret etti, çalışmalarından övgüyle söz ederek "Brüksel'de dahi çok iyi tanındıklarını" söyledi. Diyarbakır Barosu Başkanı Avukat Sezgin Tanrıkulu'nu da ziyaret ederek, "Buradaki realite değişti mi?'' diye soran Verheugen görüşmelerini basına kapalı olarak sürdürdü. Verheugen daha sonra Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Çocuk Korosu'nun kendisi için verdiği konseri izledi. Almanca, Türkçe, Ermenice ve Kürtçe şarkıları dinleyen Verheugen, daha sonra 'Avrupa Sinema Salonu'nun açılışını yaptı. ABD filmlerinin iyi olmadığını Avrupa filmlerinin ise daha kaliteli olduğunu vurgulayan Verheugen, "Avrupa filmleri kültürel zenginliği yansıtıyor" dedi. Meryem Ana Kilisesi'ni de ziyaret ederek kilise görevlilerinden bilgi aldıktan sonra Diyarbakır'dan ayrılan Verheugen, "Brüksel'e götüreceğim mesaj, herkes Avrupa'yla entegrasyonun en iyi yol olduğuna inanmış" dedi.
Mürsel ACAY / MERKEZ
|