kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Celik @ SABAH
 

Güçsüz halkların en uzun yüzyılı (I)

Dünya düzeninin bir değer sistemi temelinde ve bu değerlere göre kurulmuş kurumların gözetiminde işlemesi güçsüzler için bir koruma mekanizmasıdır.
Kuşkusuz denilecektir ki, dünya ne zaman tam olarak değer sistemine göre işledi?
Değerleri yaşatmak üzere kurulmuş kurumlar tam olarak ezilenlerden yana yer aldı mı?
Eğer güçsüzlerin yaşadıkları topraklarda güçlülerin işine yarayacak petrol ve benzeri bir zenginlik yoksa, hangi güç odağı zor durumdaki güçsüz bir halkın yardımına koştu?
Bunlar doğru..
Fakat yine de güçsüz halkların hak arama mücadelesi adına ne yapılabildiyse, dünyanın bir değer sistemi temelinde işleyen kısımları ve buna inananlar sayesinde oldu.
Bu nedenle dünya düzeninin siyasi değerlere dayanması ve devletlerarası ilişkileri bu değerler bağlamında gözetleyen kurumların olması, insanlık için "olmazsa olmaz" bir gerekliliktir.
Çeşitli aksaklıklarına ve yüzlerce konuda tökezlemesine rağmen böyle bir düzen 11 Eylül olaylarına kadar işledi.
11 Eylül ise, eğer Soğuk Savaş'ı Üçüncü Dünya Savaşı olarak kabul edersek, Dördüncü Dünya Savaşı'nın başlaması anlamına geldi.
Ulus-devlet'lerin kurulduğu zaman diliminden bu yana kurallara dayanan bir düzen altında yaşama fikri konusunda her gün biraz daha mesafe kat eden insanlık, tam bir "u" dönüşüne zorlandı.
Ve tarihin en acımasız yol ayrımı yeniden ortaya çıkarıldı.
Bir tarafa güvenlik kaygıları, öbür tarafa değerler, kurallar, haklar ve özgürlükler yerleştirildi.
Önce Batılı olmayan etnik unsurlardan gelen insanların bu özgürlükleri Batı değerleri ve kurumları aleyhine kullandığı imajı yaygınlaştırıldı.
Batı kurum ve değerlerinin büyük tehdit altında olduğu, bunları korumak için "hak ve özgürlükler düzeni"nden geriye gidilebileceği tartışması yapıldı.
Evrensel nitelik kazanmış değerleri ve kurumları yeniden Batı'nın özel malı gibi algılama ve dünyanın geri kalanını bunlar için tehdit olarak görme refleksi süratle pek çok yere nüfuz etti.
Yeni bir olgu olarak ortaya çıkan "küresel terör" dalgasının yarattığı büyük tehlike de, "hak ve özgürlükler düzeni"nin "güvenlik" gerekçesiyle kısıtlanması gerektiğini düşünenlere büyük koz verdi.
Her terör eylemi, bir yandan Batı dışındakileri "ötekileştirme" veya "barbar" statüsüne yerleştirme çabalarını hızlandırdı, öte yandan da yüzyıllara dayanan mücadeleler sonunda kazanılmış "hak ve özgürlükler düzeni"nin zedelenmesine yol açtı.
Bu durumun dünya üzerinde yeni güç savaşlarını tetiklediği de açıktır.
Dünyada bilinen güç odaklarının yanı sıra yepyeni bir güç odağı olarak "küresel terör"ün ortaya çıkması ve bunun kullandığı "asimetrik savaş" yöntemi, bilinen statik düzenden farklı, yeni bir döneme girilebileceğinin işaretlerini vermektedir.
Bu nedenle bir yandan gerçek terörün ürettiği istikrarsızlaştırma dinamikleri, öbür yandan terörle gerçekten savaşmanın doğurduğu yeni kaos dönemi ve bunlara ek olarak da, terör bahane edilerek yapılan güç savaşları, kuralsızlık ve düzensizliğin ayak sesleridir.
Bu ortamda hak ve özgürlük mücadelesi veren güçsüz halkların yepyeni bir tarih dönemecinden geçtiği söylenmelidir.
Güçsüz halklar için "en uzun yüzyıl" başlamıştır...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Meşru mücadele ve terör   / 06-09-2004
 Terörün zihinsel araçları   / 05-09-2004
 İyilik bir eylem olmalıdır   / 30-08-2004
 Örs ve çekicin ötesinde   / 29-08-2004
 İnsanlık bilinci olmadan düzen fikri yaşayamaz...   / 27-08-2004
 Hümanizmin kaderi   / 25-08-2004
 Dünyayı ne yönetiyor?   / 23-08-2004
 Kahve isyankârdır...   / 22-08-2004
 Tarafsız kalma!..   / 20-08-2004
 Düzenin düğümü...   / 18-08-2004
ÖMER ÇELİK
Güçsüz halkların en uzun yüzyılı (I)
Dünya düzeninin bir...
Sana canım desem galibiyet istesem
Sana canım desem galibiyet istesem
Bugüne kadarki 5 maçta da yendiğimiz Yunanistan ile 21.45'teki...
Ümit Milliler nakavt:1-2
Ümit Milliler nakavt:1-2
Milliler iyi oynadığı ve çok net fırsatları kaçırdığı maçta...
Kadının hakkını koruyoruz
Kadının hakkını koruyoruz
Başbakan Erdoğan, zinanın TCK'ya girmesi ile ilgili girişimi kadına...
Sabotaj kokuyor!
4 yıldır İspanya'ya iadesi için uğraşılan geminin batması yetkilileri...
AB Komiseri 'korktu'
Verheugen, Diyarbakır'da "geri dönüş" başlayan köyü gezdi, "AB'den...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.