kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ev kadınları yelken başında
Ev kadınları yelken açtı

Hayatlarını dört duvar arasına sıkıştırmak istemeyen kadınlar özgürlüğü denizde buldu. Şimdi trend yelken sporuyla huzuru ve mutluluğu yakalamak.

Ev kadınları kapalı salon sporlarından, yürüyüşten, kuaföre gitmekten, gün düzenlemekten sıkıldı. Farklı arayışlara giren kadınların son gözdesi yelken sporu. Kalamış'taki İstanbul Sailing Academy'nin kurslarına katılanlar denizin üzerinde olmayı terapi gibi görüyor. Kurslara katılanların sayısı da gün geçtikçe artıyor.

GÜZELLEŞTİRİYOR
Kursiyer Batya Edin "İnsan yelken gibi güzel bir şeyle uğraşınca bu yüzüne de yansıyor. Botoks, manikür, kalça eritme konuları sıkmıştı" derken, Reyhan Uras ise sanılanın aksine yelkenin pahalı bir spor olmadığını söylüyor. Arkadaşlarını ısrarıyla yelkene başlayan Semra Yakupoğlu da daha ilk derste bu sporun tutkunu olduğunu anlatıyor.


***

Ev kadınları yelken başında

Botoksun ve estetik ameliyatların konuşulduğu toplantılardan sıkılan ev kadınları, yelken sporu yapıyor. Kadınlar böylece kendilerini daha zinde, huzurlu, mutlu ve güzel hissettiklerini söylüyor.

Denizi sevmek; kıyısındaki kafede çay içmek, manzarasını seyretmek ya da güneşlenmekten çok daha büyük bir anlam ifade ediyor kimileri için. Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkede, boğazın olduğu bir kentte yaşayanlar son dönemlerde yelken sporuna da büyük merak sardı. Her yaştan kişinin yapabileceği, deniz ile baş başa kalmayı sağlayan bu spor dalı son dönemlerde kadınlar arasında da ilgi görmeye başladı. Özellikle iş yaşamından sonra "ev kadını" olarak kalmakla yetinmeyenler soluğu, bu işi öğrenebilecekleri yerlerde alıyor. Bu dersleri verenler de ilginin arttığını söylüyor. İstanbul Sailing Academy'de yelken hocalığı yapan 22 yaşındaki Levent Peynirci'nin bu sporla ilişkisi henüz çocuk olduğu yıllara uzanıyor. Babası da yelkenci olan Peynirci, optimist dalında Türkiye birincilikleri ve Balkan ikinciliği başarılarını yakalamış. Ardından 4.7 sınıfında yarışmalara katılmış, şimdi de 2008 olimpiyatlarına hazırlanıyor. Yelken sporuna gösterilen ilginin son dönemlerde arttığını anlatan Peynirci, "Bu sporda yaş sınırlaması yok, emekliler de geliyor, çocuklar da" diyor. Temel eğitimin 20 saat olduğunu ve kursiyerlere yelken ve denizcilik terimleri, seyirler ile rüzgar yönlerini öğrettiklerini belirten Peynirci, şöyle devam ediyor: "Kimsenin 'Benden geçti' demesi doğru olmaz. Çünkü herkesin yapabileceği bir spor. Ayrıca özel kıyafet gerektirmiyor. Yani sanıldığı gibi pahalı da değil. Yazın bir şort, tişört ya da eşofman yeterli. Kışın isterseniz özel kıyafet alırsınız, isterseniz sıkı giyinirsiniz. Teknenizin olma zorunluluğu da yok. Burada her türlü hizmeti veriyoruz." Uzun yıllar iş hayatında başarı gösteren kadınlar da emekliliklerini klasik ev kadınları gibi gün düzenleyerek ya da kuaförde geçirmek yerine denizde olmayı tercih ediyor. Bunlardan biri de Batya Edin. Bankacılık sektöründe 14 yoğun yıl geçirdiğini anlatan Edin, 1.5 yıldan bu yana çalışmadığını belirtiyor. "Öğlen yemekleri, berberler, kuaförler, baktım ömür böyle geçecek gibi değil" diyen Edin, bu nedenle yelkene merak saldığını söylüyor: "Çok aktif bir hayattan geliyordum. Sabah kalktığımda enerji dolu olurum. Kemer Country'de oturuyorum ama çok denize meraklıyım. 'Bunu spora dönüştüreyim' dedim. Çünkü denizin üzerinde olmak bana her zaman güzel duygular veriyor. İleride tekne almayı, denize açılmayı bile hayal ediyorum."

KISIR DÖNGÜDEN KAÇIŞ
Daha önceden de spor yaptığını ama yelkenin diğerlerinden farklı olduğunu vurgulayan Edin, "Tenis oynayıp kendini pozitif hissetmiyorsun ama denizin üzerinde olduğun zaman farklı. Başka bir dünyaya girmiş oluyorsunuz" diyor. Kadınların özellikle 40 yaş döneminde güzellikleriyle uğraştığına ve bunun mutsuzluğa dönüştüğüne değinen Edin, "Denize koş" çağrısında bulunuyor: "İnsan pozitif bir şeyler yaptıkça, ki yelken bunu sağlıyor, iç güzelliğiniz yüzünüze yansıyor. Yoksa kuaför, botoks, manikür, kalça eritme konuları bir süre sonra döngü halini alıyor. Botoks yaptırdıkça daha çirkin oluyorsunuz. Çünkü kafanıza takıyorsunuz. Herkes denizi sevdiğini söyler. Ama Bebek Kahve'de oturup, denize bakmakla aynı değil bu." Reyhan Uras da 20 yıllık iş yaşamı boyunca sporu hiçbir şekilde aksatmamış. Ama emeklilikten sonra daha önce ilgilendiği tenis ve kayağın yanına yelkeni de eklemeyi istemiş. "Denize çıktığımızda müthiş bir huzurlu dönüyorum" diyen Uras, ev hanımlarının "az enerji harcattıran bol kalorili" günlerine son vermesi gerektiğini söylüyor: "Her tipin, her yaşın yapabileceği bir spor var. Yelken sporunun çok büyük masrafı yok. Tekne almak zorunda değilsiniz." Uras, kendisi gibi sporla ilgili arkadaşlarını da yelkene yönlendirdiğini de söylüyor. Arkadaşlarının tavsiyesiyle yelken eğitimine başlayan Semra Yakupoğlu ise oldukça yeni bir öğrenci. Asıl işi öğretmenlik olmasına karşın baba mesleği tekstil ile ilgilenen Yakupoğlu, "Pek de uğraşıyorum sayılmaz. 'Ben gitmesem de işler yürüyor' diye biraz gevşek davranıyorum" itirafında bulunuyor. Böylece spora daha fazla zaman ayırabildiğini söyleyen Yakupoğlu, "İstanbul dört bir tarafı deniz olan bir şehir. Sporu seven herkes bunu da yapabilir. 6 yaşındaki yeğenimin de yelkene başlamasını sağlayacağım" diyor. Söyleşinin ardından Levent Hoca ile denize açılan kadınlar, duydukları denizcilik terimlerini akıllarında tutmaya çalışırken, gemici düğümleri atıyorlar. Döndüklerinde ise yüzlerindes sadece "huzur" oluyor. Tel:(0216) 44 95 60

Halime Sürek Kahveci

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Doğru giyinme tüyoları
 Arıza karakterlerin adamı
 Küçükyalılılar geçmişle buluşuyor
 Sosyoloji penceresinden devrim
 Haftanın Kitapları
 Markaların tasarımcılarla buluşması
 Gençleri bekleyen beslenme tehlikeleri
 Kanser hayatını değiştirdi
 Beslenme alışkanlığı çocuklukta oluşuyor
 Tıptaki yenilikler
 Bu liste size göreyse yaşlandınız demektir
 Kant Muğla'da anılıyor
 Altın Güvercin heyecanı
 Siyasi görüşümün durumunu size danışmak istiyorum Savaş Abi
 Ne zaman 'Gülben' desem köpeğim havlamaya başlıyor
 İnternet kafede antrenman yapıyorlar
 Romantik ve feminen kadın
 Olimpiyatların benzersiz öyküsü
 İzmir Hayvanat Bahçesi 150 bin ziyaretçi bekliyor
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
FİLİZ AKIN
Teşhiste geç kalmayın
Ne yazık ki her yıl yüz binlerce...
KENAN ONUK
Brahms'ın doğum günü senfonisi
Bu hafta da ünlü besteci...
ŞAFAK KARAMAN
Bu toprağın sesi türkülerimiz
İki haftadır sizlerden...
AYŞEGÜL ALDİNÇ
Hem nalına hem mıhına
Şarkıcınız, oyuncunuz, yazarınız,...
Akla meydan okuyan film
Akla meydan okuyan film
Fantastik sinemaya sempatisi olmayanlar için film bir kabusa...
Geleceği görmek ve bir hayat kurtarmak
Geleceği görmek ve bir hayat kurtarmak
Genç İspanyol sinemasından gelen yeni bir örnek...Yani onun tüm...
Neden bizde restoran rehberi yok?
Bir kentin yeme içme dünyasını sistemli biçimde...
Kenan benim şans meleğim
Genç oyuncu Zeynep Beşerler para değil, keyif aldığı için oyunculuk yaptığını...
Yarım asırdır "en"leri yazıyor
İlk baskısı 1955 yılında yapılan ve 17 Eylül'de 50'inci baskısıyla okuyucuların...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.