Aydın ile Zann Baba Hazretleri

Devlet Bakanı Mehmet Aydın'ın dünkü Milliyet'e manşet olan 'Halkın tercihi laikliktir' sözü ile gönderme yaptığı özel bir adres var mı? Mesela bu sözlerin içe dönük bir uyarı olması muhtemel mi?
Neden soruyorum?
Böyle bir beyanatta 'manşetlik' cevahir görebilmek için cümlelerin içinde ve satır aralarında özel imalar ve maksatlar bulunduğuna hükmetmek şart da ondan.. Sanki Aydın'ın 'kızım sana söylerim, gelinim sen işit' dediği farz edilmiş ve bu da 30 Ağustos Zafer Bayramı yıldönümü için anlamlı bir uyarı sayılarak beyanattan 'bomba manşet' çıkarılmış.. Belki de bu manşet kararını oluşturan yayın mutfağındakiler Mehmet Aydın'ı tipik eski 'milli görüş' mensubu zanneyledikleri için heyecanlanmışlar, laikçi damarları da kabararak bakanın bir nevi 'günah çıkarma' eyleminde bulunduğunu düşünmüşlerdir..
Oysa bakan Aydın, bu ülkenin bütün gazetecileri tarafından siyasete girişinden önce de bilinmesi gereken bir münevver olarak bazı çaylakların yeni keşfettikleri evrensel İslam'ın en eski öğreticilerinden biri.. Soyadı ile 'müsemma' hakiki bir aydın ve hakiki bir alim.. İslam alemine kurtarıcı olarak geldiğini zanneyleyen aşırı gevşetici veya aşırı sıkılaştırıcı cerbezeli havari türüne güneş ile ay kadar uzak bir düşünce adamı sıfatıyla Mehmet Aydın'ın beyanatında içe dönük değil, aksine dışa dönük bir muhtıra değeri bulunabilir. Nitekim aynı beyanatta önemli bir vurgu göze çarpıyor:
- Meclis'te 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' ilkesi kabul edildiğinde orada bulunan ulemadan manevi ve ruhani önderlerin hiçbiri bu fikre karşı çıkmadı..
Bu hatırlatmanın muhatabı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yönetimi veya milletvekili kadrosu değil ki..
Burada olsa olsa 'Hakimiyet milletindir' demeyi, 'Allah'ın hakimiyeti'ni inkar etmek gibi algılayan köktendincilere cevap vardır..
Lakin Aydın'ın bu konudaki sözlerinin bir başka muhatabı da iktidar partisini hala gizli köktendinci zanneyleyenlerdir.
Aslında bu bağlamda en önemli tartışma konusu da, okumuşundan cahiline kadar toplumun hemen tamamını farklı 'zann'ların farklı sürüler gibi gütmesidir.
O zannlar nereleri gütmüyor ki? Askeristratejik meselelerden siyasi temel tercihlere kadar her alanda 'Zann Baba Hazretleri' ferman ediyor, kullar da ellerinden geldiği kadar uyuyor.. Çelişki pek yaman.
Sözgelimi; Erdoğan laikliği samimi olarak benimsediklerini söyleyip durduğu halde, laikliğe asla inanmayan ve kökten karşı duran pek çok kişi tarafından hala destekleniyor. Çünkü Zann Baba Hazretleri onlara diyor ki:
- Sakın görüntüye aldanmayın.. Erdoğan vaziyeti idare ediyor. O hala gizli ve sağlam bir İslamcıdır..
Hatta bu safdil ahali içinde, 'Erdoğan'ı bizzat Erbakan görevlendirmiştir, görünürdeki çekişme işin numarasıdır' diye inananlar hala var..
Tuhaf ama gerçek; Bedri Baykam türü laiklik dehaları da böyle buyuruyorlar..
Kutupların büyülü ortak yanına bakınız: Bir yanda keskin İslamcı, Allah'ın artık elçi göndermeyeceğine inandığı halde 'zann'ı farkında olmadan peygamber edinebiliyor.. Öbür cephede de keskin laikçi hem Atatürk'ü peygamber ediniyor, hem de 'zann' ile geliştirilmiş öğretilere sünnet diye sarılıyor..
Zannını din edinmek bakımından laikçiler ile karşıtları arasındaki bu benzerliğin toplumda oluşturduğu iki uçlu şüphe iklimini en iyi gözleyenlerden biri de hükümetin bir başka bakanı. Adını açıklamaya mezun bulunmadığım bu bakan, bir dostumun 'Mahalli seçim listelerinizin yüzde doksan dokuzu neden milli görüş kökenli idi' diye sorunca henüz dengeli bir 'harman' oluşturamadıklarını itiraf ettikten sonra der ki:
- Türkiye'nin önemli bir sorunu bu.. Biz laiklik konusunda samimi olduğumuza ilişkin genel bir güvence sağlayamadık.. Hakkımızda hala şüpheler var.. Öbür taraftan CHP de tersinden aynı sıkıntıyı yaşıyor. Onlar da dinsiz olmadıklarını bir türlü anlatabilmiş değiller.. Halkın bir kesimi bizi Cumhuriyet'in düşmanı, bir kesimi de CHP'yi dinin düşmanı gibi görüyor..
Bu tespit, Türkiye'yi 'Zann Baba Hazretleri'nin yönettiğine ilişkin çarpıcı bir değerlendirme.. Ne hazin ki, bu 'baba' sadece halkı değil, kendini aydın ve yönetici zannedenleri de yönetiyor..