Sorular ve cevaplar
Yine sorular birikti. Sorular, sorular! Bazısı köşeye sıkıştırmak gayretinin ürünü, bazısı samimi bir merakın! Kimi "Ulan öyle bir soru sorayım ki herif gününü kötü geçirsin" amacıyla sormuş. Kimi de sorusunu yanlış anlamalar üzerine bina etmiş. Neyse. Biz "niyet sorgulaması" yapmayalım, elimizden geldiğince sorulara yanıt verelim:
SORU: Sultanahmet Meydanı'nda düzenlenen "Birinci Sultanahmet Kültür ve Sanat Festivali" hakkında ne düşünüyorsunuz? CEVAP: Eminönü Belediye Başkanı'nın her şeyden önce İlber Ortaylı Hoca'nın rahle-i tedrisinden geçmesi gerekiyor. İlber Hoca, Başkan'a Bizans'tan günümüze Sultanahmet Meydanı'nı anlatmalı. Yetmez! Başkan, ayrıca Mehmet Şevket Eygi Bey'den "Bedevilik ve şehirlilik" üzerine bir haftalık "hızlandırılmış" kurs almalı. Ancak böyle bir eğitimin ardından Sultanahmet gibi bir meydanda neden künefe, tantuni, lokma tatlısı, çiğ köfte sattırılarak festival yapılamayacağı anlaşılır. Yani eğitim şart!
SORU: Geçen gün Hıfzı Topuz'un "Devrim Yılları" adlı kitabından uzak durulması gerektiğini yazdınız. Bu bir tür kitap düşmanlığı değil mi? CEVAP: "Okuyun da ne okursanız okuyun" türünden kuru okuma propagandası, sanıldığının aksine zararlıdır. Bunun yerine "seçerek okumak" prensibini önermek, neden kitap düşmanlığı olsun ki?
SORU: Sizce Alibeyköy'de dere yataklarındaki evler istimlak edilir mi? CEVAP: Orhan Pamuk, "İstanbul- Hatıralar ve Şehir" adlı kitabının bir yerinde 1946'da yazılmış bir köşe yazısından şu alıntıyı yapmış: "Her yağan yağmurdan sonra şehrin bütün meydanlarını sular basmasından bıktık usandık. Bu işi kim halledecekse halletsin artık." Düşünün: 1946'da, yani bundan 58 yıl önce "Bıktık, usandık" deniliyor! Sizce umutlu olmalı mıyız?
SORU: Deniz Akkaya ve Tuğba Özay'ı yazdınız. Peki "Cumhuriyet galiba 1958'de kuruldu" diyen Helin Avşar hakkında neden yazmadınız? CEVAP: Tuğba Özay konusuna girilerek o alanda inilebilecek en alt sınıra inilmiştir. Helin Avşar, sınırın altında kalmaktadır.
SORU: "Yaşar Nuri Öztürk tutmaz" demişsiniz. Tarikat düzeninden yana olduğunuz için mi böyle düşünüyorsunuz? CEVAP: Tarikat düzeninden yana olup olmamayı bir tarafa bırakıp şu sorunun yanıtını arayalım: Birisi size "Yaşar Nuri Öztürk yakında başbakan olacak" dediğinde güler misiniz, gülmez misiniz? Mesele bu kadar basit!
SORU: Geçen gün yazdığınız "Kahraman aranıyor" başlıklı yazınızda Es Sadr, Hugo Chavez gibi isimleri 'kahraman' olarak önermişsiniz? Neden sizin kahraman adaylarınız arasında hiç Türk yok? CEVAP: Doğru! Mesela Korkut Eken'i önerebilirdim. Ama tek kusurum bu değil ki! Mesela "Vatan toprakları yabancılara satılıyor, vatan elden gidiyor" kampanyasına da hiç değinmedim. Ne dersiniz, belki de bende "milli şuur" eksiktir! Rica etsem beni böyle kabul edebilir misiniz?
|