Kredi kartı çılgınlığı Devlet Bakanı Abdüllatif Şener ve BDDK Başkanı Tevfik Bilgin'in de gündeminde ön sırada yer aldı. Bakan Şener Türkiye'de yanlış tüketim anlayışının hakim olduğunu vurgularken, Bilgin kredi kartlarıyla ilgili kanundaki başıbozukluğu giderecekleri mesajı verdi. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, 1993 yılından beri kredi kartlarının kullanılması yasasında bir çerçeve çizilmesine ihtiyaç duyulduğunu belirterek bu ihtiyaca göre bir taslak hazırlandığını, BDDK'nın ilgili kuruluşların görüşlerini aldığını söyledi. Şener, bankacılık sektöründe yıllardır söylenen temel sorunun, 'toplanan mevduatın kamu tarafından alınması, piyasaya kredi şeklinde dönememesi' olduğuna işaret ederek "Temel yaklaşım tarzı bu olduktan sonra, (mevduat kredi oranı son dönemlerde artıyor) diye bir eleştiri doğru değildir" dedi.
BAŞIBOZUKLUK KALKACAK BDDK Başkanı Tevfik Bilgin de, kurum olarak kısa dönemde, kredi kartları ile ilgili bazı önlemler almayı düşündüklerini vurguladı ve kanundaki başıboşluğu, düzensizliği ve yasal bir mevzuatın olmaması gibi unsurları ele alacak bir yasatabanına oturtmaya çalıştıklarını belirtti. Kanun taslağını görüşe açmayı ardından da taslağı TBMM'ye sevk etmeyi planladıklarını söyleyen Bilgin, "Kısa dönemde kredi kartları ile ilgili devamlı eleştiriler var. Yaygın kullanım, bazen gereksiz yaygın kullanım, bankalarımızda bunları cazip hale getiren bazı tedbirler ile kamuoyunda eleştiriler var. Bu konudaki analizlerimizi yaptık, yapıyoruz" dedi. Bilgin, yasal değişikliğin faiz hesabı ve cezaları da içereceğini açıkladı. Öte yandan Bankalar Kanunu olarak da anılan Kredi Kuruluşları Kanun Tasarısı Taslağı da tartışmaya açıldı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) düzenlediği sempozyumda taslağın mimarları yeni getirilen denetim ve kontrol mekanizmaları üzerinde dururken, Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince'den "Fazla sıkarsak tekerlek dönmez diye korkuyoruz" uyarısı geldi. Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince ise denetim ağırlıklı ve aşırı cezalandırıcı yaklaşımdan yakınarak "O kadar fazla sıkarsak tekerlek dönmez diye korkuyoruz" uyarısında bulundu. Özince, "Bizim bütün endişemiz,Avrupa'daki çok istikrarlı ortamdaki uygulamaların bizi aşırıtahdit (sınırlama) altında bırakabileceği ve sektörün gelişmesini engelleyebileceğidir" dedi. Özince, giderek artan denetim ağırlıklı ve cezalandırıcı yaklaşımın, iyi niyetli yatırımcıların sektöre olan ilgilerini azaltacağının altını çizerek şöyle devam etti:
BANKALARIN OKSİJEN ÇADIRI KALKTI BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, 2004 yılının Türk bankacılığı için dönüm noktası olacağını söyledi. 2005'ten itibaren risk odaklı denetime geçileceğini belirten Bilgin, artık kredi kuruluşlarının finansal kuruluşlar dışındaki ortaklıklarda pay edinemeyeceklerini bildirdi ve bunun için 30 Aralık 2016 tarihine kadar bir geçiş süresi öngördüklerini ifade etti. Bilgin, bankaların kuruluşlardaki finansal olmayan iştiraklerinin bankalar için ''ayak bağı'' olduğunu söyledi. Artık enflasyonun bankalara sağladığı ''oksijen çadırı'' nın kalktığını söyleyen Bilgin ''Anonim şirket ibaresi dışında, anonim tarafı olmayan aile holdingleri etrafında polarize bankacılık anlayışı gitmeye başlamıştır'' diye konuştu. BDDK'nın 4 yıldır, 'halının altına süpürülmüş sorunları çözmeye çalışmış önemli bir kuruluş' olduğunu kaydeden Bilgin, 2005'ten itibaren risk odaklı denetime geçeceğini belirtti.