Sami Yen'in büyüsü!

Hagi'nin günah çıkarmaya benzeyen basın toplantısında sarfettiği sözler bana tuhaf geldi. Hagi, "Çok çok büyük problemleri olan bir kulübe imza attım" diyor. Ne gibi problemler? Ya para yok, ya yöneticiler beceriksiz ya da futbolcular yetersiz Zamansız ve düşünülmeden sarfedilen yaralayıcı sözler bunlar.
Sevgili Hagi oynadığın 5 yıl içinde G.Saray'ın problemleri gırtlağa dayanmamış mıydı? Paranı alamadığın için isyan eden, G.Saray'ı UEFA'ya şikayet eden sen değil miydin? Hoca olarak döndüğün ilk gün, "G.Saray'a kavuşmak, sanki bir kızın peşinde koşmak gibiydi. Bunu başardım" diyen de sen değil miydin? Futbolcuyken yaşadığın problemleri hoca olarak da yaşayacağını biliyordun. Bu isyanın koca bir camiaya vurulmuş bir darbedir. Yanlış yaptın Hagi..
Sevgili Hagi, "Konuşmaya değil iş yapmayı seviyorum" diyordun. O zaman konuşma, iş yap. G.Saraylılar şampiyonluk istiyor, sen, "Bana zaman verin, benden mucize beklemeyin" diyorsun. Kimse senden mucize beklemiyor, icraat istiyor. Kazanan ve tribünlere güven veren bir G.Saray yaratmanı bekliyor. Hocalığa soyunduysan her türlü zorluğu üstlenip, bahane yaratmayacaksın.
Ali Sami Yen'in büyüsü Konya maçında Hakan Şükür'ü yaratmıştı. Ç.Rize karşılaşmasında golleriyle Necati çıktı. İlk 10 dakikada G.Saray tek kanatlı uçağa benziyordu. Ç.Rize kalesine Baliç'in kanadından yükleniyorlar, sağ tarafı hiç kullanmıyorlardı. Hagi sanki Daum'u örnek almıştı; Konya ve G.Antep maçı kadrosunu Petre dışında sahaya sürdü. İştahlı G.Saray'ı gören tribünlerin, "Kolay mı bizimle Ali Sami Yen'de başetmek" sloganını attığı sırada Necati'nin 30 metreden savurduğu füze 90'a takıldı.

Erken gol ateşlemedi
"Erken gol Ç.Rize'yi çözer" diyorduk ama yanıldık. Orta saha sorunu yine başroldeydi. G.Saray doğru-dürüst atak yapamıyor, oyunu şekillendiremiyordu. Ergün ve Conceiçao yine savunmanın önünde oynuyor, Hakan Ünsal ve Tomas geriden uzun toplar kullanıyordu. Ç.Rize'nin korkuyu üzerinden atıp, cesaretle G.Saray'ın üzerine gitmesi oyunun seyrini değiştiriverdi. Gürol'un sağ kanattan yaptığı bindirmeler etkili olmaya başladı. Cem Baki'nin kafa golünde G.Saray savunmasının yerleşim planı hatası olduğu kadar Gürol'un da şahane ortası vardı. Sakatlanan Hasan'ın yerini Sabri'ye bırakması G.Saray'a bir anda dinamizm ve hareketlilik getirdi.
Genç Sabri'nin enerjisiyle savunma ve hücum hattında gidip gelmesi, G.Saray'ın sağ kanadını işler hale getirdi. Baliç'in vuruşunda Necati'nin araya girip topa dokunuşu kurnazlıktı ama Sabri'nin yaptığı orta da akıllıydı.
İkinci yarının son 10 dakikasında ecel terleri döken G.Saray, Sabri'nin yarattığı ateşle kanatları kullanan ve pozisyon üreten takım haline döndü. Hakan Şükür'ün milli maç yorgunluğu vardı; atabileceği golleri gücü olmadığı için kaçırdı. Volkan ve Ayhan'ın 70'ten sonra oyuna girmeleri G.Saray'ı daha çok top yapan takım haline dönüştürdü.