21 Ağustos'tan 11 Eylül'e...

Bugün 21 Ağustos... Üç yıl önce; bugünün tarihinin 21 Ağustos olmasının dünya için de, insanlık için de "özel" hiçbir anlamı yoktu.
21 gün sonra ise takvimler 11 Eylül'ü gösterecek.
"O" günün ne anlamlar taşıdığını ise bugün bütün dünya hatırlıyor.
Hatırlamaya da devam edecek. 11 Eylül insanlığın ortak belleğinde daha uzun yıllar belli ki aynı canlılıkta kalacak.
Uçakların o "dev" binalara çarptığı anların ve o dev binaların büyük bir toz bulutu içinde çöktüğü saniyelerin görüntüleri ve altı milyar insanın her birinin, o görüntüleri ne zaman, nerede, nasıl gördüğüne dair "özel" hatıraları, daha uzun yıllar birbirine heyecanlarla nakledilecek.
Luanda, Berlin, Buenos Aires, Tiran, Viyana, Dakka, Minsk, Abu Dabi, La Paz, Londra, Jakarta, Erivan, Adis Ababa, Manila, Ankara, Yeni Delhi, Dublin, Bishkek, San-Jose, Beyrut, Havana, Antananarivo, Maputo, Kahire, Varşova, Hartum, Hanoi'de ve daha yüzlerce başkentte ve daha binlerce şehirde ve yüz binlerce kasabada ve köyde; aynı anda soluğunu tutarak ekranlara kilitlenen milyarlarca dünyalı için 11 Eylül beklenmedik ve ortak bir "travma"ydı.
Şoku ve acıyı o anda orada bulunan insanlarla birlikte hissedenler için de; ABD'ye kızıp içinden "hak etmişti!" diye geçirenler için de durum değişmiyordu aslında:
İnanılması güç, sarsıcı ve beklenmedik görüntülerdi bunlar...
Evet... Beklenmedik...
Bir tek ülke ve bir tek o ülkenin başkenti hariç...
O ülke ve o ülkenin başkenti için; üç yıl önceki "11 Eylül" tarihi kadar, üç yıl önceki 21 Ağustos tarihi de "dramatik" bir takvim yaprağına işaret ediyordu aslında.
Üç yıl önce bugün, 21 Ağustos "hakkıyla" yaşanmış olsaydı; üç hafta sonra yeniden hatırlayacağımız 11 Eylül; tarihe "sıradan" bir takvim yaprağı olarak kaydedilmiş olurdu.
Sonuçları iyidir, kötüdür ayrı... Ama, 2001'in "meş'um" eylül ayından önce gelen ağustos ayında "olacaklar olsaydı"; ne Afganistan operasyonu, ne Irak işgali, ne teöriden sancılı pratiğe dönüşen "medeniyetler çatışması" yaşanmamış ve ne de, ne zaman, nerede kırılacağı asla bilinmeyen "teröre dayalı yeni dehşet dengesi" kurulmamış olurdu.