kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
"Ah bir Paris'e gitsem" diyen yazarın hikayesi...
630 tane komuta kontrol aracımız olmuş
Şaka

"Ah bir Paris'e gitsem" diyen yazarın hikayesi...

Rahmetli Nadir Nadi anlatmıştı.O dönemde, yani 1940'lı yıllarda çok ünlü yazarlardan biri sürekli "Ah bir Paris'e gitsem" dermiş.
Bu yazar çok iyi Fransızca bilirmiş ama Paris'i görmemiş olmanın ezikliğini de yürekten hissedermiş.
Derken bir gün Fransız Hükümeti bir grup gazeteciyi Paris'e davet etmiş. Davetliler arasında, "Ölmeden evvel Paris'i göremeyecek miyim" diye yakınan yazar da varmış.
Bizim gazeteciler cümbür cemaat Air France uçağına binmişler. Paris tutkunu yazar hem heyecanlı, hem de şaşkınmış uçakta. Pek konuşmuyormuş.
Paris'te havaalanına inmiş uçak. Hepsi merdivenlerden inmeye başlamışlar. Bizim "Ah Paris" diye tutturan yazar, ayağı Paris toprağına değer değmez "Ah bir İstanbul'da olsaydım" demiş.
Sonra da "Ben burada yaşayamam. Beni İstanbul'a geri gönderin" diye, karşılayan Fransızlara yalvarmaya başlamış.
Arkadaşları ne yapacaklarını şaşırmışlar. Sonunda bir çözüm üretmişler.
Paris'te Türk yemekleri yapan ve Türkçe bilen bir Ermeni'nin lokantasına götürmüşler bizim yazarı. Orada bırakmışlar.
Onlar bir hafta Paris'i gezmiş, röportajlar yapmışlar. O arkadaşları ise bir hafta o Ermeni lokantasında oturup, rakı içmiş, pilaki, topik, ciğer yemiş. Kendini İstanbul'da gibi hissetmiş.
İstanbul'a dönüş zamanında da, lokantaya uğrayıp almışlar arkadaşlarını, havaalanına gitmişler.
Aslında bu yazarın ikilemi, bizim hayatımızın da öyküsü olabilir.
Bütün toplumsal yaşamımızda "Ah bir Avrupalı olsak" diye söylenen ve Türkiye'nin nesi varsa küçük gören insanlara rastlamadık mı?. İmkanı olan veya iş bulabilen kimbilir kaç Türk Avrupa'ya yerleşti.
Avrupalı veya "Batılı" olmayı bir ideoloji olarak da benimsemedik mi?
Şimdi Avrupalılık çok somut biçimde önümüzde duruyor. Eğer AB, 17 Aralık'ta müzakere tarihi verirse, gelecek kuşaklar sahiden Avrupa vatandaşları olacaklar, Avrupa Parlamentosu'na milletvekili olarak gidecekler, TL'nin yerine bir gün Euro geçecek.
Ama "Ah benim Paris'im nerede" diyen yazar gibi olanlar da, çok fazla.
Avrupa bizi bölmek mi istiyor?
Heybeliada Ruhban okulu açılırsa bağımsızlık elden gider
Türk'ün Türk'ten başka dostu mu var?
Karen Fogg'un çocukları ne istiyor?
Böyle lafları, en "Batıcı" geçinenlerin ağızlarından duymuyor muyuz?
"AB'ye Hayır" sloganı arkasında oluşan, Marksist-Faşist-Şeriatçı ittifakı da, hepimizin gözleri önünde değil mi?
Baktım, en Batıcı partinin (CHP) sözcüsü Ali Topuz da, fırsat bu fırsat deyip, Rum Patriği'ne giydirmişti bir demecinde.
Neyse.. 17 Aralık'ı beklemekten başka çare yok.
Adamın biri her dakika "Ben Paris'teyken" diye başlayan cümleler kurarak, arkadaşlarını bezdirmiş. Sonunda bir oyun kurmuşlar. Adam her ağzını açtığında lafını kesmişler. Adam küt diye düşüp bayılmış. Telaşlanıp, kolonya sürmüş, ayıltmışlar. Adam gözünü açar açmaz gülümsemiş, "Merak etmeyin. Ben Paris'teyken de bir kere bayılmıştım" demiş.
Bu hikayeyi de "Ankaralı" olmaya bayılanlara ithaf ediyorum.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Dalan çıtayı yükseltti, Topbaş'tan rekor bekliyoruz   / 19-08-2004
 Hindistan'da Muson'u bekler gibiydik   / 18-08-2004
 Demek yabancılar Türkiye'nin yarınına güveniyor   / 17-08-2004
 Herkes eşittir, bazıları daha fazla eşittir...   / 16-08-2004
 Eylülde Türkiye beste yarışmasını konuşacak...   / 15-08-2004
 Eleştiriye karşı umursamazlık, siyasi bir hastalıktır   / 14-08-2004
 Tren olmasaydı siyasi tarih durgunlaşırdı   / 13-08-2004
 Emre Aköz "yetkili ağız" bulmuş sonunda   / 12-08-2004
 "Ah bir Paris'e gitsem" diyen yazarın hikayesi...   / 11-08-2004
 Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için değil mi?   / 10-08-2004
MEHMET BARLAS
Sorunları çözmek mi, uyutmak mı daha doğrudur?
Kavga...
YAVUZ DONAT
İçişleri Bakanı: Herkes yargıya güvensin
Bakanlar...
Her takımın büyücüsü var
* Nedir Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki büyü olayı?
Öncelikle,...
Ölme sırası bana geldi
Uçuruma yuvarlanan arabada anne ve babası ölen 8 yaşındaki Yusuf...
Türk rehine: Gencim ölmek istemiyorum
Türk rehine: Gencim ölmek istemiyorum
Irak'ta öldürülen şöfor Murat Yüce'nin yanında bulunan tercüman...
İstanbulköy'e hoşgeldiniz!
İstanbulköy'e hoşgeldiniz!
Jandarma Genel Komutanlığı’nın raporuna göre İstanbul hızla "köykent"...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.