kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mahremiyetin gizli tarihi ve uygarlıklar
Utanma sıkılma azaldı

Mahremiyet cinselliği ve ahlakı tartışıyor.

***

Mahremiyetin gizli tarihi ve uygarlıklar

Peter Duerr'in 'Mahremiyet- Uygarlaşma Süreci'nin Miti' ve Sefire Emine Esenbel'in anılarından oluşan 'Bin Renk Bir Ömür' haftanın öne çıkanları.

"Cinsellik" kendi gövdemizi sevmekle başlayan bir olgu. Bu açıklama, gördüklerimize uymaz hiçbir zaman. Günümüzde insanlar cinsel eylem sırasında birbirlerini nesne olarak algılıyorlar. Tıpkı her şeyi tükettikleri gibi, cinselliği de bir tüketim malzemesi haline getirmişler. Birbirlerini de bu için bir araç olarak kullanıyorlar. Kendisini sevmeyen, kendisini sorgulamayan insan bir başka gövdeyi nasıl mutlu edebilir ki? Bana öyle geliyor cinselliğe yeterince vakıf değiliz. Genellikle cinselliği değil de "amaçsız dokunmayı" seviyoruz. Cinsellik hissetmek midir? Evet! Sevgilime dokunayım, onu hissedeyim. Ancak böyle sevebiliyorum. Hissetmediklerime gelince, onlara sinir oluyorum. Paylaşma duygusunu ancak böyle daha iyi anlayabiliyorum. Sevgiyle yaşanan cinsellik pek çok kişi için daha hoştur. Aslında anlatmak istediklerim 90'lar kuşağının hiç umurunda değil. Cinselliği beslemek, korumak tabi ki bizim görevimiz. İnsanların ilişkilerinde araması gereken koşullar olması gerekiyor; güzellik, gerçeklik, estetik... Duygularını bastırmış insanların çoğu hayatlarını değil, kendilerine öğretilen hayatları yaşamak zorunda kalıyor. Belki bu yüzden ruh yoksulluğunun başladığı yer her zaman cinsellik olmuştur.

MAHREMİYET'İN TARİHİ
Dost Yayınlarından çıkan "Mahremiyet Uygarlaşma Sürecinin Miti-II" adlı kitap da bu karmaşık alanda dolaşıyor. Kitabın yazarı Hans Peter Duerr. Utanma ve sıkılma standardının düşmesi gibi görmezden gelinemeyecek bir olguyu, bir yandan tüketim toplumunda hazcılığın yerleşmesiyle, öte yandan yeni çağın toplumlarında geleneksel sosyal denetimin karakteristik bir biçimde zayıflamasıyla açıklamaya girişiyor. Kitabın iki yıl önce "Çıplaklık ve Utanç" başlığıyla yayımlanan birinci cildi hakkında yazılan ilk değerlendirmelerden birinde yazar bu kitabın "sosyal bilimlerde kesinlikle başlatacağı" tartışmayı merakla beklediğini söylüyordu. Bu kitabın gerçekten de bir şeyleri başlattığı kesin. Kitabın içindeki bazı başlıklar ise şunlar; Kadınların ebelik yapmasına ve tıp okumasına karşı yürütülen polemik, Barok dönemde kadınların utancı ve hekim, Ortaçağ'da kadın genital bölgesi ve hekim, kadının bedenine bakılması, doğum ve hamileliğin gizli tutulması, 20. yüzyılda jinekoloji ve 'Duygulanım standardı', bedenden duyulan utanç kuramı... Utanma, mahremiyet, cinsel serbestlik gibi kavramları merak edenlere bu kitabı sevgiyle öneririm.

BİN RENK BİR ÖMÜR
Osman Öndeş'in bir zamanların tanınmış diplomatlardan Melih Esenbel'in eşi Sefire Emine Esenbel'in notlarından oluşturduğu "Bin Renk Bir Ömür"e yansıyan anılar II. Dünya Savaşı yıllarından bu güne uzun bir yaşam çizgisindeki olayları anlatıyor. Sultan II.Abdülhamit'in Erkân-ı Harp Reisi Ferik Faik Paşa'nın torunu olan Emine Hanım, anılarında babası Ali Naci'nin bir macerayı andıran gençlik yıllarını da naklediyor. Sultan Abdülaziz ve Sultan II. Abdülhamit saltanatında "Şişman Ferik Ahmet Paşa" olarak bilinen Ahmet Paşa'nın kızı Salise Hanım babaannesi. Bebek'teki Robert Kolej arazisini bu okulun kurulması sırasında babaannesi kolejin vakfına satmıştır. Ali Naci Bey ilk öğrenimini bu kolejde yaparsa da, müthiş futbol merakı yüzünden durmadan ayakkabı eskitiyor diye babası okul müdürüne kızıp oğlunu Galatasaray Lisesi'ne yazdırır. Fakat Ali Naci'nin futbol tutkunluğunda bir değişiklik olmayacaktır. Remzi Kitabevi tarafından yayımlanan 240 sayfa'lık "Bin Renk Bir Ömür- Sefire Emine Esenbel'in Anıları" başlıklı eser, nadir bulunabilecek bir tarih tanıklığı yapıyor. Emine Esenbel ise geçirdiği bir dizi rahatsızlıktan sonra Dragos' taki evinde yine bahçesiyle mutlu. Bir de "Külüstür" dediği hayli yaşlı Murat arabasıyla Kızılay Kartal Polikliniğine giderek tedavisine devam ediyor. Sağlığını fazlaca merak edenlere ise filozofça gülümsüyor ve "Acı patlıcanı kırağı çalmaz!" diyor.

KİTAP DÜNYASINDAN
TÜSİAD'ın "Tarih ve Coğrafya" lise kitapları Fransız Hachette ve Türk Epsilon yayınevleri arasında bir ortak yayın anlaşmasıyla piyasaya sürülüyor.TÜSİAD 2002 yılında, lise son sınıflarında kullanılmak üzere bir müfredat ve format değişikliği örneği vermek amacıyla "Coğrafya" ve "Tarih" kitapları yayınlamıştı. Bu kitapların, Dünya ve Avrupa konularına ilişkin bölümleri Fransız Hachette yayınevinin ders kitaplarından tercüme ettirilmiş, "Türkiye" telif bölümleri ise Prof. Dr. Füsun Üstel ve Prof. Dr. Ahmet Kuyaş'ın yayın yönetmenliğinde, 19 farklı akademisyene yaptırılmıştı. Kitaplar, öğretmen ve öğrenci çevrelerinde çok ilgi gördü, ancak TÜSİAD tarafından sınırlı sayıda basıldığı ve ücretsiz dağıtıldığı için piyasada beliren talebe cevap vermekte yeterli olamamıştı. Türk eğitim sistemine ders kitapları alanında yeni bir bakış açısı ve model getiren ve TÜSİAD sosyal politika araştırmalarının bir örneği olarak yayımlanarak "Çağdaş Yurttaş Üçlemesi" adıyla lanse edilen dizinin ilk iki kitabı "Gençler İçin Çağdaş Tarih" ve "Gençler İçin Çağdaş Coğrafya" adları altında yeniden yayımlanıyor. Kitaplar, Eylül ayının ilk yarısında satışa sunulacak. Bu proje sonrasında, "Hachette-Epsilon" ikilisinin eğitim araç ve gereçleri alanında ortak üretimi devam edecek. Bu yıl İstanbul Büyükşehir Belediyesinin otobüslerinde ilginç bir kitap reklamı var. Yazılarındaki gerçekçi üslubuyla dikkat çeken Ahmet Tulgar'ın "Mahallede Herkes Kahramandır" ve "Tam Yakalandığımız Yerden" başlıklı kitapları, İstanbul Belediyesinin 200 otobüsünde tanıtılıyor. Umarım İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bundan sonra da kitap reklamlarını sürdürür.

Sayım Çınar

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 İtalya'ya dolma taşıyor
 51 yaşındaki delikanlı
 Şimdi seyahat zamanı
 Hoşgörü ve tarih iç içe
 Doğu'nun kraliçesi Antakya
 Çeşme'de 68 rüzgarı esecek
 Alternatif festival
 Kaçırdığınız film kalmasın
 Ünlüler ve arabaları
 Uzmanların güzellik sırları
 Makyaj çantası
 Tefal Orkestrası albüm çıkarıyor
 Gözde markalar
 Haftanın Kitapları
 Ajanda
 Hisarda bu gece
 Beyzbol takımları yakında sahada
 Paris Pekin arası İstanbul
 Işığı sevenler bu yarışmaya
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
AYŞEGÜL ALDİNÇ
İlla birisi
Şimdi normalde yazanın edenin biri, gittiği,...
KENAN ONUK
Yaz sıcaklarında yeni CD'ler
Altı ay kadar önce bir...
ŞAFAK KARAMAN
Nev eski ekibine sahip çıkmalıydı!
Nev, ikinci solo...
Şükrü nasıl Şuşu oldu?
Şükrü nasıl Şuşu oldu?
Fransa'da eşcinsel evliliklerin yasallaşması konusunda...
İçinde kaybolup gitmek işten bile değil
İçinde kaybolup gitmek işten bile değil
"Riddick Günlükleri"nde ne olup biteni anlamak, ne de bir devam...
Tam bir gurme balık restoranı
Küçükyalı'da yeni açılan Foça Fish Gourmet ağız tadıyla balık yemeyi...
Aladağlar'da doğayla buluşma
SABAH Gazetesi sponsorluğunda Bolu Aladağlar'da gerçekleştirilen TEMA Doğa ve...
Ajanslara güvenilmiyor
Biz kadınların ilişki problemi, evlilik problemleri, iş güç, çocuk kadar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.