kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gözler sahaya dikkatler hakemlerimize çevrildi
Gözler sahaya dikkatler hakemlerimize çevrildi
Futbolda ilk ölüm olayı

Ligin İlk Haftası

GÖZLER yine hakemlere çevrildi

***

Gözler sahaya dikkatler hakemlerimize çevrildi

Lig ilk haftasına girdi. Asırlık ömrü çoktan tamamlayan futbolumuz, ayrılmaz parçası hakemlerle yeni sezona girdi. Umarız maçlarla hakem derdi de başlamaz.

Golf pantolonlu, şemsiyeli hatta tabancalı hakem dönemlerinden uygar doksan dakikalara geldik. Doğan Babacan, Özcan Oal, Ahmet Çakar, Erman Toroğlu gibi saha diktatörlerini ara da bul. Ertuğrul Dilek, Erkan Göksel, Mustafa Gerçeker, Nihat Özbirgül, Hilmi Ok, Talat Tokat, yerlerini ya çocuklarına ya da talebelerine bıraktılar. FİFA kokartlı olmak artık sadece erkeklere mahsus değil. Çünkü futbol "erkek oyunu" olmaktan çıktı. Lale Orta, "Resmen Avrupa'da bu erkek oyunu"nu idare ediyor. Üstelik hanım hanımcık değil, ciddi ve kararlı bir hakem olarak. Evet, lig başladı. Dileriz maçlarla birlikte hakem derdi başlamaz ve "Eyvah" demeyiz. Türkiye'de spor yazarlığının bir numaralı ismi Necmi Tanyolaç, yarım asırlık gazeteciliğinde ne futbollar, ne hakemler gördü. Onun 8.15 Vapuru Yazıları, "Martılı Kahve" kitabında sahalardan da içeri giriyor. "Futbolcu olsun, hakem olmasın" bize bu dünyayı anlatıyor: "Şimdi analar, babalar, evin yetişkinleri, çocuklarını, kardeş ve yeğenlerini futbola teslim etmek için yarışta. Çok eskilerde kaldı. Ama hatırlarım, bir çocuk dünyaya geldiği zaman, konu komşu doğum gezmelerinde hep aynı dileği seslendirirdi. "Analı babalı olsun, büyüyüp adam olsun." Zaman değişti, günümüzde çocuğun futbolcu olması için dua eden edene. Çünkü futbolda para var, gelecek var. Ün var, umut var. Analı babalı olsun futbolcu olsun modası çok yaygın. Hakemler futbolcuların hem düşman hem ikiz kardeşleridir. Ve... Hiç kimse yeni doğan çocuğun, okul çağlarına tırmanan öğrencilerin hakem olmasını istemiyor. Bir aile meclisinde tanık olduğum olayı anlatayım. Konuk olduğumuz evin delikanlısı, bana hakem olmak istediğini söylemişti. Ne yapması gerektiğini öğrenmek istiyordu. Ben dahil, üstüne yürüdük. Bir dövmediğimiz kaldı: "Deli misin başka işin yok mu?" Ne yapalım ki, hakemlerimizi korumak, çoğaltmak zorundayız. Kara sevda gibi tutulduğumuz futbolun yaşaması için hakemlere ihtiyacımız var." Yurdumuzda ilk hakemler, genellikle ilk futbol oynayan kişilerden olmuştur. İlk hakem James La Fontaine'dir. Onu Kadıköy solaçığı Kimon ve Elpis kalecisi Vasilyadis izlemişti. İlk futbol hakemimiz ise 1908 yılında Kadıköy- Moda maçını yöneten Fuat Hüsnü Kavacan'dı. Bu dönemde Ali Sami Yen, Raşit Aydınoğlu, Dalaklı Hüseyin, Nasuhi Baydar, Sait Selahattin Cihanoğlu ve Galip Kulaksızoğlu da hakemlik yapmıştı. Birinci Dünya Savaşı yıllarında Yusuf Ziya Öniş, Sedat Rıza, Burhan Felek, Talip Servet, Fethi Tahsin Başaran, Hikmet Barlan, Otomobil Nuri, Şeref Bey, Hamdi Emin Çap, Mahmut Duransoy, Refik Osman Top diğer hakemlerimiz olarak sahalardaydı. Futbol Federasyonu'nun kuruluşu (1923) ile Vefalı Necmi, Adili Giray, Abdullah Güz, Saim Turgut ve Kemal Halim Gürgen üçüncü dönemin hakemleri olacaktı. Bugünkü kıyafetlerin aksine hakemlerimiz o dönemlerde sıcak havalarda ceketlerini çıkarırlar, kollarını sıvarlar ve maç yönetirlerdi. Soğuk havalarda ise normal giysilerle görülen, yağmurlu havalarda ise şemsiye kullanan hakemlere de rastlanmıştı. İlk futbol hakemliği kursunun açılması ise 1923 yılına rastlar. Cağaloğlu'nda açılan bu futbol hakemliği kursunun hocası ise Nüzhet Baba idi. 1948 Londra Olimpiyatları'ndan sonraki gelişmeler yeni uygulamalı kursları getirecek, ilk lisans ise 1940 yılında verilecekti. 1 numaralı lisansı Şazi Tezcan, 2 numaralı lisansı ise Nuri Bosut almıştı. FİFA kokartını ilk takan hakemimiz Sulhi Garan olurken (1960), Cezmi Başar (1961), Muvahhit Afir, Faruk Talu, Semih Zoroğlu ve Hakkı Gürüz (1964) diğer isimlerdi.

HAKEME AYVA DEĞİL ŞEKER
Bunca gürültüsüne ve kavgasına rağmen futbolumuz zaman zaman unutulmayacak değerde inceliklere de sahne olmuştu. Futbola ve hakemliğe katkısı olan Fahri Somer, günlerin yaşayan şahitiydi. Şimdi sözü ona bırakalım: "1935 yılının bir pazarıydı. Aynı zamanda şeker bayramının da ikinci günü. Şeref Stadı'nda amatör ikinci küme lig maçı oynanacaktı. Orta hakemliği İzzet Muhittin Apak, yan hakemliklerini de benimle Şevki Çanga yapıyorduk. Takımlar seramoni yaptıktan sonra futbolculardan birisi önce orta hakemin, sonra da bizim ellerimizi öperek "Bayramınız kutlu olsun efendim" dedi. Bunu gören iki takım fubolcularının hepsi koşarak geldiler ve tek tek ellerimizi öpmeye başladılar. Takım kaptanları orta hakemine dönerek: 'Efendim size bayram şekeri de getirdik. Maçtan sonra vermek istiyoruz. Karşı tarafın aklına bir şey gelmesin' dedi. Bunu duyan diğer takımın kaptanı ise 'Biz de getirdik, maçtan sonra vereceğiz. Lütfen kabul ediniz' şeklinde konuştu. Maçtan sonra yenen, yenilen iki takımın kaptanları bizlere birer kutu bayram şekeri verdiler." O devirdeki futbolcuların spor anlayışı böylesine tatlıydı. Ama şekere tuz karıştıranlar da elbet olacaktı.
DİĞER HOBİ HABERLERİ
 Tatiliniz için otel yerine kiralık ev bakabilirsiniz
 Bodrum Yat Fuarı başlıyor
 Açıklama
 Avrupa'da sıradışı trend biseksüellik
 Sanat ve sinema tarihinin sırlar bırakan intiharları
 Türk tarihinin kara sayfası
 Kazılar anında analiz edilecek
 Karakteriniz dansınızda gizli
 Şehrin ortasında bir kayıp cennet
 Pilot ve hostesler uçağın çatısında dinlenecek
 Havada "express" büyüme
 Olimpiyat atları MNG'den
 Kafkaslar'ın sahili Batum
 Time Warner Merkezi keşfedilmeyi bekliyor
 Marmara Denizi'nin gönüllü koruyucuları
 THY'de büyük değişim
 Avrupa'nın uçuş merkezi
 Kısa...kısa...kısa...
 İtalyan lolitanın seks günlüğü
    Aktüel Pazar Yazarlar
    Güncel
  » Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
ALİ POYRAZOĞLU
İtiraf ediyorum
Evet, her şeyi açıklamaya karar verdim.
GÜNTAY ŞİMŞEK
Hostesler ayrı yatabilir mi?
Yazının başlığını okuyup,...
TURGAY NOYAN
Atasözlerimizde denize yer yok
Okurlarımızdan Atilla...
STELYO BERBERAKİS
Nitekim Geldi Çattı
Olimpiyat'ın açılışındaki gösteriler...
YASEMİN TAŞKIN
Alaçatı'nın Dar Sokakları
Bir yandan turizmi bir yandan...
FİKRET AYDEMİR
Güle Güle Günter Abi
AB'nin genişleme dalgasının mimarı...
REFİK DURBAŞ
Nobel'in gizemi
Alfred Nobel'in kurucusu olduğu ve...
Doğal enerji kaynağı ozon
Doğal enerji kaynağı ozon
Türkiye'de birkaç yıldır uygulanan "ozon terapisi", kanserden...
Tiroidin fazla çalışması tehlikeli
Tiroidin fazla çalışması tehlikeli
Aşırı kilo verme ya da alma, bacak şişmesi, aşırı terleme, gerginlik...
Sizin evde dırdır sorun yaratıyor mu yoksa çoktan alışkanlık haline mi geldi?
Bu tartışma çok konuşulacak. Uzun bir zamandır SABAH...
Futbolcuların sırdaşı kadın psikolog
Galatasaraylı futbolcular cinsellik de dahil bütün sorunlarını bir...
İstanbul "müze kent" olacak
Tarihi Yarımada, Haliç ve çevresiyle Beyoğlu'ndaki bütün eski binalar yeniden...
Çok tartışılan şampiyonluk
Geçtiğimiz hafta sörfte 'dünya şampiyonu Türk' olarak adından söz ettiren Bora...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.