kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Atina 2004
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Eleştiriye karşı umursamazlık, siyasi bir hastalıktır
Kadın dırdırı Ateş Hattı'na taşındı
Şaka

Eleştiriye karşı umursamazlık, siyasi bir hastalıktır

Eleştirinin etkisiz olması, demokrasilerde başa gelecek en ciddi hastalıklardan biridir.
Şimdi bunu çok somut biçimde, Türkiye'de yaşamaktayız.
Arkası arkasına gelen tren kazaları dolayısıyla Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım eleştirildi ve istifası istendi. Ama, başta Başbakan Erdoğan olmak üzere tüm iktidar, Yıldırım'ın arkasında.. Binali Yıldırım'ın eleştirilmesini bir "Siyasi Rant" arayışı olarak görüyorlar. Tek vücut halinde hepsi bakanlarının arkasında duruyor.
Bu neden böyle?
Bence, 500 gününü yeni doldurmuş AK Parti iktidarına, tren kazalarından önce yöneltilmiş eleştirileri tahlil etmekte yarar var.
Belki bu şekilde, son haklı eleştirilerin ve çok haklı istifa çağrılarının neden etkisiz olduğunu anlayabiliriz.
Ne yazık ki, bizim toplumsal anlayışımızda eleştiri sadece negatif içeriklidir ve bir aksaklığı düzeltmekten çok, birilerini yıkıp yok etmeyi amaçlar.
Başbakan Erdoğan ve iktidarı, koltuğa oturdukları günden bu yana, sayısız konuda hayal edilmesi zor başarılara imza attılar.
Kronik bir hastalık haline dönüşmüş olan enflasyonun tarihe karışmak üzere bulunması, bu başarılardan sadece biridir.
Avrupa Birliği yolunda atılan adımların ulaştığı noktaya varırken, Kıbrıs Krizi'nin bir başka zemine taşınması, çok radikal Anayasa değişikliklerinin sessiz sedasız yapılması, diğer ülkelerle kurulan olumlu diyaloglar, bu iktidarın başarı hanesini süslemektedir.
Neticede "Milli Görüş"ten gelen bir kadro, şimdi Türkiye'nin Batı değerleri ile entegrasyonu için, kendini ortaya atmıştır.
Ama bütün bu süreçte, bazı odaklar başarılı yanları teşvik edecek ve Sezar'ın hakkını Sezar'a verecek yerde, "Bunlar zaten değişmez" mantığı ile, atılan her olumlu ve iyi adımı da yerden yere vurmuşlardır.
Şimdi ne yazık ki, Erdoğan'ın ve AK Parti'nin belleğinde, bunlar kemikleşmiş bilgi olarak durmaktadır.
Kendilerine ve kadrolarına yönelik her eleştiriyi "Haksız", "Kasıtlı", "Güdümlü" görmektedirler.
Elbet her eleştiri adil değildir.
Elbet kronik Erdoğan karşıtlarının adil olması beklenmez.
Ama bir iktidarın, her durumda ve haklı olarak seslendirilen eleştirileri de topyekun ele alıp, "Bunlar nasıl olsa adil değil, kötü niyetli" şeklinde değerlendirmesi, çok yanlıştır. Bu, sadece o iktidarı denetimden uzak tutar ve kendi hatalarını görüp, düzeltmek imkanından yoksun kılar.
Bu hastalıklı tabloyu düzeltmek, öncelikle AK Parti'nin "Beyin Takımı"na düşüyor.
Bunların arasında Türk siyasi tarihinde yaşanan serüvenleri bilenler var. Bunların hatırlanıp tartışılmasının, aynı serüvenlerin yeniden yaşanmaması için şart olduğu, herhalde anlatılmalıdır.
Bu satırların yazarı için, iktidarda kimin olduğu önemli değildir.
Ama uzun yıllardan beri ilk kez koalisyonsuz bir iktidarla, AB üyeliği gibi somut bir hedefe ilerlemekte olduğumuzu görüyor ve bunun kıymetini biliyorum.
Bu hedefin yol kazaları ve siyasi sertleşmelerle dağıtılmaması, sade iktidarın değil hepimizin ilgi ve endişe alanındadır.
Dilerim siyasi aklın gereğine uyulur ve iktidar kendini, eleştirilere karşı anlamsız bir bağışıklık sistemi ile umursamaz konuma getirmez.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Eleştiriye karşı umursamazlık, siyasi bir hastalıktır   / 14-08-2004
 Tren olmasaydı siyasi tarih durgunlaşırdı   / 13-08-2004
 Emre Aköz "yetkili ağız" bulmuş sonunda   / 12-08-2004
 "Ah bir Paris'e gitsem" diyen yazarın hikayesi...   / 11-08-2004
 Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için değil mi?   / 10-08-2004
 Emre Aköz'ün tarihi yanılgısı üzücüdür   / 09-08-2004
 CHP'nin ileri gelenleri ve ileri gidenleri...   / 08-08-2004
 Bu bölgede komünizm de, kapitalizm de farklı değil   / 07-08-2004
 Kadın dırdırı, bizim toplumda kuru-sıkı silahtır!   / 06-08-2004
 Benim Ordinaryüslerimin sonuncusu da Dönmezer'di   / 05-08-2004
YAVUZ DONAT
Bodrum hikayeleri
Sümer Oral'ın eşi Türkan hanım bir...
Gurbetçi kardeşler yanarak can verdi
Hollanda'da iki gencin, başkasının evini yakmak isterken yanlışlıkla...
Liseye kayıtta online dönemi
Yabancı Dil Ağırlıklı Liseler ve Anadolu Liseleri'ne başvurular bu...
Derin kavga
Derin kavga
Çakıcı adıyla ortaya çıkan üç skandal var. Birinci olayda Mesut...
Bu dostluğa bu alkış çok yakıştı
Bu dostluğa bu alkış çok yakıştı
Atina 2004 Olimpiyatları'nın açılış törenine katılan Türk...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.