|
 |
 |
 |
 |
|
Özkaya: Amaç yargıyı pısırık hale getirmek
Yargıtay Başkanı "Yargı-Mafya-MİT üçgenine oturtularak şahsında yargının yıpratılmak istendiğini" söylüyor, istihbarat çevreleri ise "Amaç MİT'i yıpratmak" diyor.
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, kendisini "Yargı-Mafya-MİT" arasındaki bir üçgenin ortasına oturtan haberleri sert bir dille yalanlayarak "Şahsımda yargıyı yıpratmaya çalışıyorlar" dedi. Milli İstihbarata Teşkilatı'yla (MİT) bağlantılı isimlerin, Alaattin Çakıcı'nın Yargıtay'daki davasının geciktirilmesi amacıyla devreye girerek Yargıtay Başkanı'na Bodrum'da bir yazlık "hediye ettiği" ya da yazlık evinin yapımında "kolaylık" sağladıkları yolundaki haberleri önce yazılı açıklama ile, ardından da televizyon kanallarının canlı yayınına konuk olarak reddeden Özkaya, ''Alaattin Çakıcı isimli şahsı, basını izleyen her vatandaşımız kadar bilmekteyim. Bu kişiyle direkt ya da dolaylı hiçbir bağlantım olmamıştır. Olması da mümkün değildir'' dedi. Hem MİT, hem de yüksek yargıyla "mesafeli" olduğu bir dönemde ortaya çıkan tartışmada AK Parti hükümetinin arka planda kalmayı tercih ettiği olay, istihbarat çevrelerinde "MİT'i yıpratma," yüksek yargı çevrelerinde "Yargıtay'ı yıpratma" amaçlı olduğu biçiminde yorumlandı.
BELGELİ SAVUNMA
Yargıtay Başkanı Özkaya, dün yaptığı 4 sayfalık basın açıklamasında, Bodrum-Milas'ta savcı ve hakimlerin evlerinin bulunduğu kooperatiften 25 milyar liraya aldığı yazlık evin onarım ve tadilat işini, sonradan MİT'le bağlantılı olduğunu anladığı müteahhit Hakkı Süha Şen'e verdiğini doğruladı, kooperatif alım belgeleri ile Şen'e yaptığı banka ödeme dekontlarını da açıklamasına ekledi. Özkaya, Çakıcı davasında ise normal sürecin işlediğini, Çakıcı'nın kaçmasına imkan veren olağandışı bir gecikme olmadığını söyledi.
MİT'TEN GELEN TALEP
Buna karşın Özkaya, hem MİT bağlantılı müteahhit Şen, hem de daha sonra Şen aracılığıyla randevu alarak kendisini görmeye gelen MİT Dış Operasyonlar Daire Başkanı Kaşif Kozinoğlu'nun, Alaattin Çakıcı'nın Karagümrük Lokali baskını davasının temyiz incelemesi süreciyle yakından ilgilendiğini kabullendi. Müteahhit Hakkı Süha Şen'in, binanın durumu hakkında kendisine bilgi vermek üzere, elindeki belgelerle zaman zaman Ankara'ya geldiğini, bu gezilerinde MİT'te üst düzey görevli olan arkadaşı Kaşif Kozinoğlu'na uğradığını söylediğini de ifade eden Özkaya, Şen'in arabuluculuğuyla Kozinoğlu'yla görüştüğünü şöyle anlattı: "Ekibiyle birlikte ziyaretime geldi. Konuşma sırasında bana Müsteşarı'nın izniyle geldiğini söyleyerek istişari mahiyette Alaattin Çakıcı'nın elindeki bilgileri almak istediğini, bu kişi yurtdışına çıktığı veya hapse girdiği taktirde alamayacağını, bu nedenle hakkındaki davanın bitip bitmeyeceğini, uzatılıp uzatılamayacağını sordu. Ben de kendisine yargı prosedür ve gereğini anlatarak, kimsenin bu konuya müdahale edemeyeceğini, devletin yüksek menfaatleri için bile olsa her kurumun kendi kuralları içerisinde çalışacağını bildirdim. Ayrılıp gitti. Bir daha da bu konu üzerinde durmadım, hatta Yargıtay'da Alaattin Çakıcı ile ilgili dosyanın karara bağlandığını da basından öğrendim."
"ESASEN DEVLET GÜVENLİĞİ"
Özkaya, MİT'le ilgili dikkatli bir üslup kullandığı yazılı açıklamasında şöyle dedi: "Temaslarımızda, kamu görevi yapan MİT yetkililerinin bu olayda Alaaddin Çakıcı'ya yardım veya onu korumak amacıyla değil, kendi görevlerinin gereği o kişiyle iletişim sağlayarak bilgi edinme çabası içerisinde oldukları anlaşılıyordu. Esasen devlet güvenliği ile ilgili çok ciddi bir kamu kurumu olan MİT hakkında aksi de düşünülemezdi." "Benim şahsımda yargı yıpratılıyor. Yargı pısırık, güç odaklarına karşı etkisiz hale getirilmek isteniyor. Bunu arkadaşlarım da söylüyor" diyen Özkaya, emekliliğine üç ay süre kaldığını belirterek, açıklamasını şöyle tamamladı: "Velev ki 10 sene kalsın. Bu mesleğin etik kurallarına zararım olmuşsa kimseye danışmadan derhal istifa ederim. Ama en küçük hata sözkonusu değil."
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
