kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Omer Lutfi Mete @ SABAH
 

Bir demet cilve

İran'la PKK pazarlığı.. YÖK'ten KKTC üniversitelerine 'vatan kurtaran kahraman' kazığı.. Ve nihayet Korkut Eken'in tahliyesi.. Her biri kendi içinde garip çapraz bağlar ve komik çelişkiler içeren birer cilve örneği. Ayrıca üçü arasında da zorlamasız bir sürü bağ kurabilirsiniz..
Hayat böyle; içinde mantık da, matematik de var, saçmalık ve karmaşık gelişigüzellik de! İdeoloji veya siyaset vadilerinde ise mantığı ve matematiği çürütmek için adeta özel fakülteler vardır.. Çelişki dahileri buralardan çıkar.
Siyasi ve ideolojik maceralarda bir denklem bazen geçerli, bazen geçersizdir.
Sözgelimi şöyle diyebilirsiniz:
- A eşittir B, B eşittir C olduğuna göre, A eşittir C..
Eğer işinize gelmiyorsa tersi geçerlidir:
- A eşittir B, B eşittir C; tamam ama A eşit değildir C..
Nitekim İran'ın PKK'yı terör örgütü olarak kabul etmesi de böyle bir durumdur.
- İran teröre karşıdır. PKK terör örgütüdür. Öyleyse İran PKK'ya karşıdır.
Bu denklem Erdoğan'ın ziyareti ile bir süre için geçerli olabilecektir. Tıpkı aynı türden denklemin ABD için bazen geçerli, bazen geçersiz olduğu gibi. (CIA pazarlık yaparken PKK bölge dinamiklerinden biri olur.. Fakat mesela MİT temas kurarsa aynı örgüt tehlikeli bir uluslararası terör çetesidir.)

***

Kısa bir süre öncesine kadar hükümeti Kıbrıs'ta 'ver kurtul' oyunu oynamakla suçlayan YÖK şimdi, Rumlar'ın koyduğu ve koydurttuğu ambargoları aratmayacak bir uygulamayla KKTC üniversitelerini YOK etmeye girişiyor.
Gerekçelere bakarsanız YÖK -fena halde inandırıcı- 'Doğrucu Davut' özelliği ile 'gereği'ni yapıyor ama sonuçta bu bir ambargo..
Felek adamı böyle küçük düşürür.. Hükümetin sana yönelik tasarılarına karşı fazladan bir direnç dayanağı edinmek üzere Denktaşçılık gösterileri yap, sonra da o hükümet iyi ya da kötü KKTC'ye uygulanan ambargoları kırmaya çalışırken sen bir yenisine imza atıver!
Şimdi yarı resmi yükselen değer ve yükselen dalga medyası da YÖK'e çatıyor:
- KKTC'ye yeni ambargo YÖK'ten!!
Cilvenin cilvesine bakın ki, buna benzer başlıklarla haberi veren doğan ve şahin gazeteciler dün hükümetin Kıbrıs siyasetini desteklerken, YÖK'ü de iktidara karşı açtığı imam-hatip muharebesinde haklı buluyorlardı.
Hayatta matematik var ama hayatın matematiği yok..

***

Korkut Eken olayı da 'kitaplık' cilvelerle dolu bir gelişme.
Defalarca vurguladığım gibi Eken'e verilen mahkumiyet kararı, bir yargı kararı değil, adeta ideolojik bir örgüt bildirisi niteliğindedir! Çete kurmak iddiasıyla ilgili en küçük bir 'açıklık' yok iken mahkeme olağanüstü bir cömertlikle kanaatini yargıya dönüştürebilmiştir.
Bu, solun en yüzeysel kahramanları ve sinsi bölücülük uzmanları adına Susurluk şamatasından damıtılmış küçük bir zaferdi..
Oysa iddialar korkunçtu.
Susurluk deyince akla siyasetin, asker sivil güvenlik bürokrasisinin ve mafyanın harman olduğu muazzam bir çete yapılanması geliyordu. Örgüt, en tepedeki siyasilerle komutanların bilgisi ve belki de emirleri doğrultusunda yargısız infazlar yapıyor, bölücü örgüte destek verenlerden ya milyonlarca dolarlık haraç alıyor veya öldürüyor, uyuşturucu ticaretini de denetiminde tutuyordu.
Çete iddiası bu..
Böyle bir iddianın tek suçlusu Eken ve cezası da kağıt üzerinde 6 yıl..
Bu manzara siyasi ve hukuki bir kepazeliktir.
O Eken ki, DYP lideri Ağar'a göre devletin bölücü şiddete karşı mücadelesinde kilit görevlilerden biridir. (Daha önce de devletin yanında yer aldıkları halde sonradan cezalandırıldıklarını söyleyen bazı büyük aşiretlerin PKK'ya karşı güvenlik güçleri ile birlikte hareket etmesini Eken'in mert ve inandırıcı kişiliği sağlamış..)
Sonuçta; 'karanlık ve karlı kirlilik' avcısı olarak hukuk devleti aşkıyla yola çıkan iyi niyetli saf aydın ve vatandaşlarla, açık veya örtülü bölücülerin buluştuğu Susurluk karşıtı (!?) cephenin dişleri ancak meteliksiz bir subay emeklisine geçmiştir! Böylece süreç, teröre karşı kahramanca mücadele verdiğine inanılan bir insanı mağdur ederek bazı vatandaşlar için 'siyasi umut' haline getirmiş bulunmaktadır.
Peki, bölücü şiddet patlarsa buradan da yeni bir Erdoğan çıkar mı?
-A eşittir B, B eşittir C, ama A eşit değildir C..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 El bombası ile atom   / 06-08-2004
 Vicdan güvenliği   / 05-08-2004
 Erciyes'ten iri yalan Hürriyet'i   / 03-08-2004
 'Oldum bağırsak veremi'   / 02-08-2004
 Bir demet cilve   / 30-07-2004
 Güle güle oturun efendimiz   / 29-07-2004
 Muhalefet bir ömür, iktidar bir dakika   / 27-07-2004
 İstifa ve istifade   / 26-07-2004
 AB'liler neden yatırıma gelmiyor?   / 23-07-2004
 Göbekten ters aşı   / 22-07-2004
ÖMER ÇELİK
Özgürlük, eşitlik, kardeşlik
Tek bir insanın "ekmeğini...
YAVUZ DONAT
Yap okulunu yaşat adını
Yusuf Ziya Göksu...
Onu...
Boğaz kurtulsun derken Saroz elden gidiyor...
Kafkas petrolünü Kıyıköy'den Saroz'a boru hattı ile indirecek...
Polise meydan dayağı attılar
Maddi hasarlı trafik kazası yapan taraflar, tartışırken kendilerini...
Her iş için 'Ankara'ya git' devri kapanıyor
Her iş için 'Ankara'ya git' devri kapanıyor
Hükümetin TBMM'den geçirdiği ancak bazıları Cumhurbaşkanı Sezer'in...
Öğrencilere 'zorunlu duyarlılık' dersi geliyor
Öğrencilere 'zorunlu duyarlılık' dersi geliyor
İlköğretim öğrencileri huzurevleri, çocuk yuvaları ve hayvan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.