Yıldırım harekatı

Avrupa Şampiyonası'nda son çeyrek final maçı zorlu bir mücadeleye sahne oldu. Bu turnuvanın kolektif uyumu en yüksek takımı Danimarka, topa fazla sahip olma yüzdesiyle ilk yarı boyunca, oyuna hükmeden taraftı. Sahanın bütününü kullanarak, hücum girişimlerinde bulundular. Ancak üretkenlik sağlayamadılar. Çünkü oyun düzeni bozulan Çek Cumhuriyeti, takım savunmasına özen göstermek mecburiyetinde kaldı. Geride sürekli defans orta saha bütünleşmesiyle alan daralttılar. Bu yüzden Danimarka, pozisyon bulamadı. Buna karşın Çek Cumhuriyeti atak yapmakta dahi zorluk çekti. Çünkü alışılmış orta saha çeşitlemelerini rakibin presi karşısında sergileyemediler. Pivot forvet Koller'le bağlantı kuramadılar.

Baros işi bitirdi
İkinci yarı başında bir duran topta Danimarka defansı, Koller gibi bir futbolcuyu kontrol altına almayı unutunca, Çek Cumhuriyeti beklemediği bir anda skor avantajı yakaladı. Bu şok golle Danimarka oyun disiplininden koptu ve geniş alanı iyi değerlendiren özelliklere sahip Baros arka arka arkaya sahneye çıkarak iki güzel golle bir anda Danimarka'nın işini bitirdi. Futbol enteresan bir oyun, ilk yarı hiçbir şey yapmayan ve sadece savunmada kalan Çek Cumhuriyeti 16 dakikaya 3 gol birden sığdırarak son 25 dakikaya galibiyetin garantisiyle girdi ve fizik gücünü ekonomik kullanarak 90 dakikayı tamamladı. Danimarka'nın ise artık yapacağı hiçbir şey kalmamıştı. Onlar da bu 25 dakikanın bir an önce bitmesini istediler.