kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 

Kop da gel yavrum, ayrııııl!..

Hipodromlarda itiş kakış telaşların girdabında avaz avaz sesler duyulur. Gelmesini istediği ata sanki sesini duyuracakmış, sanki hayvancık duyabilse laftan anlayacakmış gibi nafile yere çırpınır, çığlıklanır yarış severler; "Ayrıııl yavrum! Kop da geeel!.."
Biraz da zorlama bir mantık örgüsüyle Süreyya kıza doping iddialarını düşünüp, ilaçlı-dopingli atlar hikâyelerini anımsayarak, bir de hocası ve kocası olan zatın soyadının 'Kop' oluşundan ilham alarak dizdim bunca satırı.

Sonun başlangıcı

Ama sizi bu tuhaf olaylar zincirinin ilk halkasını tekrar izlemeye, balığın, daha baştan nasıl koktuğuna ilişkin bir eski programıma götüreceğim. Yıllar öncedir. Süreyya ve Hocası Yücel Kop'un ilişkileri henüz duyulmuş ve şok tesiri yaratmıştır. Çünkü antrenör evlidir, çoluk çocuğu vardır, 13 yaşında kendisine teslim edilen bir küçük sporcuyla yıllar sonra sevgili olması toplumu 'derin düşüncelere' sevk etmiştir. İşte tam o sırada dönemin milletvekillerinden Saadet Partili Zeki Çelik durumdan vazife çıkarıp soru önergesi verir mecliste. Ortalık daha da alevlenir, her kafadan sesler çıkar ve bunca olayın önemli kişileri şu fakirin, savaş kardeşinizin A Takımı programında birbirlerini bakın nasıl tırmalar;

Canlı yayın arenası

S.Ay: Sayın seyirciler milli atlet Süreyya Ayhan ile antrenörü Yücel Kop arasındaki ilişkiyi, bir önerge ile meclis gündemine taşıyan SP'li Zeki Çelik, Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Yurdadön ve Yücel Kop'un boşanma aşamasında olduğu eşi Süheyla Kop şu anda canlı yayınımızda. Önce sayın milletvekiline soruyorum;
S.Ay: Zeki Bey niye bu aşka bu kadar karşısınız?
Zeki Çelik (Saadet Parti Ankara Milletvekili): Çünkü sporcu diyor ki; 'Hoca benim hem antrenörüm, hem sevgilim, hem babam.' 13 yaşından beri böyle yaşadıklarını ifade ediyor.
S.Ay: Federasyon Başkanı Mehmet Yurdadön'le bir görüşmeniz oldu mu?
Zeki Çelik: Hayır.

Yedi yıllık kavga

S.Ay: Yani siz bir anlamda Mehmet Yurdadön'ü bu ilişkiyi bilmek, görmek, duymak ve ses çıkarmamakla mı suçluyorsunuz?
Zeki Çelik: Kimsenin özel hayatı bizi ilgilendirmez. Ancak kamu imkânlarının bu işe alet edilmesi noktasında olayı gündeme getiriyoruz. Ancak hangi anne, baba artık bu tür antrenörlere itimat eder? Daha sonra bu antrenörün eşi beni aradı ve 7 yıldır bu mücadeleyi verdiğini söyledi.
S.Ay: Mehmet Yurdadön bunun bir ahlâksızlık olduğunu düşünüyor musunuz?
Mehmet Yurdadön: Ahlâktan ne anlaşıldığına bakmak lazım. 17 yaşından küçükken olsaydı bu olaylar yönetmeliğe göre gereğini yapardık. Ama anayasa 18 yaşından büyük. 'Niye sevgili oluyorsunuz, ilişkiniz var mı' diye sorma hakkım yok.

Yalanlama seansı

S.Ay: Antrenörün eşi Süheyla Hanım sizi de aradı mı?
Mehmet Yurdadön: Hanımefendi beni aradığında çok ciddi tehditlerde bulundu. Sekreterime notlar bırakmış 'onu kovduracağım' filan diye.
S.Ay: Bunlar doğru mu Süheyla Hanım?
Süheyla Kop: Ben Atletizm Federasyonu Başkanı'na cevap vermek istiyorum. Sekreterini aradığımı, ileri geri konuştuğumu söylüyor kesinlikle böyle bir olay yoktur.
Mehmet Yurdadön: Vardır. Çünkü sekreterim yalan söylemez.

Kim yalancı?..

Süheyla Kop: Ben mi yalan söylüyorum? İspatla o zaman. Ben seni; 'Yardım et ne olur sayın Federasyon Başkanım' diye cep telefonundan aradım. Toplumun gözünün içine baka baka yalan söylemeyin. Savaş Bey ben kendisini niye tehdit edeyim? Benim ondan ne çıkarım olacak? Aslında Federasyon Başkanı, tarihin en büyük hatasını yaparak ilişkiyi bildiğini söyledi. Bu atletizme vurulan büyük bir darbedir. Demek ki kamunun her şeyini bunlara yataklık olarak kullanmıştır.
Mehmet Yurdadön: Ben Süreyya'nın gönül işleriyle ilgilenmiyorum hanımefendi. Ben Süreyya'nın başarısıyla, Türk Bayrağı'nı dalgalandırabilmesi için olanakları sağlayan kişiyim. Gelelim şu 13 yıl meselesine. 13 yaşında böyle bir şeyin olması mümkün değildir.
Süheyla Kop: Siz 13 yaşından beri onların yanında mıydınız? Ben oradaydım. Sizin göreviniz Federasyon Başkanlığı yapmak, başkalarının aşk ilişkilerini başarılarının arkasına saklayarak korumak değildir. Siz onlara yataklık yaptınız.

Ben o işi bilmem

Mehmet Yurdadön: Hiç onların ne yaptığını bilemem.
Süheyla Kop: Bilmiyorsanız böyle bir açıklama yapma hakkınız yok.
S.Ay: Süheyla Hanım ekleyeceğiniz bir şey var mı?
Süheyla Kop: Bizim örnek bir evliliğimiz vardı. Ta ki bu kızın 1994 yılında bazı olaylara karışmasına kadar. Evimizde önce bir sarsıntı meydana geldi, 1996'dan sonra da bu kızın yüzünden büyük depremler yaşandı. Dört duvar arasında neler yaşandığımı, benim ve çocuklarımın çektiğini Mehmet Yurdadön bilemez. İlişkiyi bildiğini söyleyerek desteklemesi bir Federasyon Başkanı'na yakışmaz. Bir yuvanın gözyaşları üzerine yeni bir yuva kurulmaya çalışılmıştır. Bu kızın babası; 'Kendisini önce Allah'a sonra seninle eşine emanet ediyorum' dedi. Bu bir ahlâksızlıktır. Türk toplumu bunu kabul etmez, ben de etmiyorum.

Yönetmelik 'öööle' diyo!..

Mehmet Yurdadön: Ben yönetmeliklerle milli takımları idare ederim. Kamunun kaynakları antrenörün aşk hayatı için değil, antrenörün, sporcunun başarısı için kullanılmıştır.
S.Ay: Sayın Yurdadön herhalde bu bir canlı yayın tartışma sırasında hallolacak gibi görünmüyor. Allah herkese kolaylık versin...

Yücel Bey üzerine

İşte böyleyken böyle sayın okurlar. Herkes unutur ama arşiv ve tarih asla. Bakalım kim ayrılıp kim kopacak, kim sevinip kim üzülecek bu işin sonunda. Haa bir de Antrenör Yücel Bey hazretleri Süreyya'nın ki yerine başkasının idrarını mı verdi, şu an tam net değil ama, sonunda umarım işin idrardan daha büyüğü(!) çıkmaz...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Burası Irak değilse bu şoför nerede başbakanım?..   / 08-08-2004
 Ver babamı geri uyy Karadeniz!..   / 07-08-2004
 Bülbüllü Mehmet Efendi'nin diyarı!..   / 06-08-2004
 Karşılıklı suçlamalar ve vay gidene!...   / 05-08-2004
 Heey Piiişt! Gel gel, Tuzluk tuzluk!..   / 04-08-2004
 Doktora verdim iyi ettim!..   / 03-08-2004
 Tunceli barajı neden istemiyor?..   / 02-08-2004
 Bir kazanın anatomisi   / 01-08-2004
 Munzur Çayı'nda 12 taş topla, içinden dilek tut   / 31-07-2004
 Dersim'in altı kelek Pertek'e gidek gelek...   / 30-07-2004
ÖMER LÜTFİ METE
Çanakkale ve Milliyet'sizlik özlemi
Milliyet, zorunlu...
SAVAŞ AY
Kop da gel yavrum, ayrııııl!..
Hipodromlarda itiş kakış...
UMUR TALU
İki Çankaya...
Yerinde bir merak... Nevzat Atal'ın...
EMRE AKÖZ
Paranızla rezil olmamanız için birkaç naçizane...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
...Ve Ankara
Amerika'da yedi yıl süren heyecanlı bir...
Hortumla dövüyorlar!
Ebu Garib skandalı daha hafızalardan silinmeden, ABD askerleri...
"24 saat içinde 43 Şii milis öldürüldü"
Irak'ın Necef kentinde Amerikalı askerler ve Şii milisler arasındaki...
Her zaman kral: 3-1
Her zaman kral: 3-1
Partizan ve Porto galibiyetleriyle formda olduğunu kanıtlayan Cimbom...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.