kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
 
Bu film için yazın da sinemaya gidilir!..
Milliyetspor köşeye sıkıştı!..
Sevgi'nin Günlüğü
Yapma Bilgi!..
Tebessüm
Bizim duvar
Sevdiğim laflar

Bu film için yazın da sinemaya gidilir!..

Yazın sinemaya gidilir mi?.. Gidilir.. Bu film için gidilir.. Gidin, görün mutlak.. Nasıl sıcak, nasıl saran, kucaklayan bir dostluk, arkadaşlık, bir sevgi filmi..
G-Mall, benim Ertekin'den sonra üçüncü adresim.. Num Num Cafe'de arkadaşlarımla oturmak, bir şeyler yemek, puromu tüttürmek ve sonra da bir film, herhangi bir film seyretmek yaşamımın keyifli parçalarından biri oldu.. Çeşme ertesi akşam üzeri, Ünal ve Orhan'la kendimizi Num Num'a attık.. Bir yandan şnitzellerimizi yiyoruz, bir yandan, Bonus sinemalarının dünya tatlısı Halkla İlişkiler Müdiresi Nil'den filmler hakkında bilgi alıyoruz.. 6 sinema var, dördünü görmüşüz.. Geri kalan iki filmden biri gerilim.. Ben ona niyetliyim.. Nil ısrarla ötekine yollamaya çalışıyor bizi.. "Çok güzel" diye..
"Nasıl yani" dedik.. "Oyuncuları kim?.." Söyledi.. Hiçbirini tanımıyoruz.. "Filmi anlat peki biraz" dedik..
Efendim bir cüce var.. Bunalımlı.. Bir dul kadın var, bunalımlı.. Bir delikanlı, bir genç kız var.. Onlar da biraz bunalımlı..
"Eee.. Bu yaz gününde bizi niye bunca bunalımın içine itiyorsun?.. Depresyon geçirelim, diye mi?.."
Allem etti Nil, kallem etti.. Kendimizi Hayatın İçinden/ The Station Agent (İstasyon Şefi) filminde buluverdik..
Nasıl itici başladı, nasıl depresif.. Nil'i nasıl hayırla anıyorum kafamdan, gecemizi rezil ettiği için.. Tüm maçoluğum beynime fışkırıyor.. "Kadın aklına uyarsan.."
Sonra.. Sonrası bir masal.. Film nasıl içine almaya başladı bizi.. Hepimizi.. Mest olduk.. Resmen mest olduk.. Sinemadan nasıl keyifli, nasıl mutlu çıktık.. Üçümüz de bayıldık da bayıldık filme.. Sarmaş dolaş olduk Nil'le, teşekkür için.. Vallahi de tallahi de adımımı atmazdım, o böyle zorlamasa.. Ve de bu güzellikten haberim olmazdı.. Onun için yazmaya karar verdim bu yazıyı.. Ben de sizi zorlayayım diye..
Fin, 1 metre 35 santim boyunda bir cüce.. Hayatı boyu insanlar tarafından horlanmış.. Alaya alınmış, taciz edilmiş, onların şaşkın, aşağılayan, tahkir eden bakışlarından kaçmak için insandan kaçar olmuş.. Etrafında ona bakan kimse olmadığı zaman mutlu sadece diyebilirsiniz.. Tek başına, yalnız, hayattan kopuk.. Bir arkadaşından kalan metruk, artık kullanılmayan istasyon binasında yapayalnız yaşamak tam ona göre..
Olivia, çok sevdiği oğlunu kaybetmiş. Minik bir ihmal çocuğu götürmüş.. Kendini affetmiyor.. O da yaşamdan kaçıp, bu uzak, ufak köye yerleşmiş. Evinden sadece alışveriş için çıkıyor. Geri kalanı kendi kendini mahkettiği hapis..
Emily, genç, güzel, ama hamile.. Köyün serserisine aşık olmuş. Ama hamile kalınca, oğlan boşvermiş, ailesi dışlamış onu.. Yalnız ve bunalımda..
Joe, görünüşte "Yaşayan" tek kişi filmde.. Kübalı göçmen.. Dost arıyor, arkadaş arıyor, çırpınıyor ama boşuna.. Onun da hasta babasının kaprisleri ile başı dertte. Babasının yerine sosisli sandviç arabasını çalıştırıyor bir yandan..
Şimdi bu dört insanı kader ayni ortama getiriyor.. Pardon bir de, 10-12 yaşlarında, çirkin, şişman ve de zenci bir kız çocuğu var, arada..
Sonra her biri başka sorunlu, başka bunalımlı insanlar arasında, tüm kaçmalara, reddetmelere, karşı koymalara, direnmelere rağmen, usul usul, adım adım, yavaş yavaş bir dostluk başlıyor.. Bir sevgi ısıtıyor onları.. Sizi.. Sinemayı.. Nasıl, ama nasıl bir hoş oluyorsunuz..
"Bitmesin.. Hiç bitmesin" diyorsunuz.. Bitiyor.. Nerde bitiyor?.. Hiçbir yerde.. Ya da en önemli yerde.. Size kalmış orası..
Film bitiyor, ama sizin sıcaklığınız bitmiyor.. Hala bitmedi bende.. Bu satırları yazarken içimin nasıl sımsıcak olduğunu hissediyorum. Yazıyı bırakmak, çıkmak, sokaklarda koşmak, birilerine sarılmak geliyor içimden..
Müthiş oynuyor herkes.. Ama en fazla da o 1.35'lik boyu ile Peter Dinklage harikalar yaratıyor..
Üç ödül almış ünlü festivallerde.. En iyi oyuncu.. Peter tabii.. En iyi senaryo ve en iyi film müziği..
İstasyon Şefi, küçücük insanların küçücük filmi..
Ama öyle, hem de öyle büyük ki!..

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Cim Bom'un ölümü..   / 08-08-2004
 Bir eskimiş fotoğraf!..   / 07-08-2004
 Suçlu hocası ve kocası Kop   / 07-08-2004
 Antalya'nın talihi bir genç!..   / 06-08-2004
 "Hızlandırılmış" Stadyum Cinayetleri..   / 05-08-2004
 İnsanlar.. Asıl mucize, insanlar..   / 04-08-2004
 Kadının adı (niye) yok?.. Çifte standart (niye) var?..   / 03-08-2004
 Acısını çekerler   / 03-08-2004
 Başın sağolsun Bekir..   / 01-08-2004
 Bu film için yazın da sinemaya gidilir!..   / 31-07-2004
ERDAL ŞAFAK
Siyam ikizlerinin kaderi
Türkiye ve Fransa, adeta tek...
AHMET HAKAN COŞKUN
Yine bölündük!
Önce son bir haftadır ısrarla gündemde...
MEHMET BARLAS
Emre Aköz'ün tarihi yanılgısı üzücüdür
Anlaşılıyor ki,...
REFİK DURBAŞ
Doğayı değil, geleceği tahrip...
National Geographic...
Her zaman kral: 3-1
Her zaman kral: 3-1
Partizan ve Porto galibiyetleriyle formda olduğunu kanıtlayan Cimbom...
Her zaman aslan
Her zaman aslan
Altan'ın nefis golüyle umutlanan Konya ikinci yarının ilk 20...
Başkan işini iyi biliyor!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na da aday adayı olan Pendik...
Baykal: Devlet uyuşturucu baronlarına boyun eğmiş!
Van Raporu'nu açıklayan Baykal, uyuşturucu baronlarının yerel...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.