|
|
|
|
|
|
Gay partisi vaziyetleri
İnsanın başına ne gelirse meraktan gelirmiş ya, e biz de nasibimizi aldık tabii. Söz konusu durum 'Gus' dergisinin partisi. Bilmeyenlere ön bilgi; Gus Avrupa'nın en popüler gay dergilerinden biri. Ve bu dergi tutuyor yeşil vatanıma el atıyor. Önce Çeşme sonra İstanbul. Çeşme'deki parti sönük geçmişmiş. Organizasyonu yapanlar en çok "50 gay gelmesine şaşırmış". Dedim ya merak işte, bastım gittim İstanbul 34.5'daki partiye.
Saat 00:00 itibariyle mekana girişi yaptım. Amanın!! Maç öncesi stat kenarı kahvehane durumu. Tek dişi benim! Elle gelen düğün bayram. Buyurduk, takılacaz. Cool görünmek adına hemen sağ elime sigara, sol elime içki takviyesi. Partinin ilk bir saati ortaokul doğum günü partileri kıvamında. Yüzler gergin ve "Beni buraya kim koydu?" ifadeli. Şimdi açık fikirliyiz, modern gençliğiz ya renk vermeyeceğiz. Abicim yanımdaki abiler kumru maşallah. Dikkatle bakınca moral bozulmaması namümkün. Hani genç kız olarak. Kızlar, benim aziz bekar, sevgili bulamayan arkadaşlarım! Yahu ne kadar hoş erkek varsa ruhuna el fatiha. Misal çok yakışıklı bir erkek vardı, biraz lafladım. Amerika'dan gelmiş. "Aa niye ki?" soruma, "Sevgilimi görmeye, Osman'ı" dedi. Bizimkiler Anadolu Yakası'ndan Avrupa Yakası'na bile geçmezken. Neyse, daha sonra kuşkusuz gay bir arkadaşla kaynaştım. Duy da inanma, İzmir'den sırf parti için gelmiş. Şaka gibi. Ve on beş dakika sonra beni heteroluğuna ikna etmeye çalıştı. Tabii tabii yersen.
Saat 01:00: küçük çaplı bir izdiham yaşanıyor... Biraz hava alalım. Dışarıda hani şu Gus'ın sahibi Frederick ve reklamlarındaki Vincent. Frederick cidden çok sempatik. İstanbul'a ayılmış, bayılmış. "Yahu niye Türkiye'de partiler yapıyorsunuz?" diye sordum. Kızlar yine çok üzgünüm, "Acayip potansiyel var" dedi. "Yaaa öyledir maşallah..." Yüreğimde yara, yüzümde sahte bir gülüş. Ve Vincent... İtiraf ediyorum gördüğüm en ama en yakışıklı erkek. Hemen "Ben gay değilim" açıklamasında bulundu. E Allah sahibine bağışlasın. İngilizce bilmediğinden çeneye ket vurup dans etmeye gittik. Vincent nerede kalabalık orada olunca beni kulise aldılar. Partide dansçılar var. Hepsi Belçika'dan. Hepsi son derece bakımlı ve güzel. Gayler tabii. Birini model sevgilisi fazla bakımlı diye bırakmış. Bizi de çenemizden bırakıyorlar. Tanga giymiş karşı cins görmek, garip duygular yaratmıyor değil. Ama insanoğlu çabuk adapte oluyor. İyisi mi partiye döneyim. Çok gerçekçi yaklaşımla, yurdumun retroseksüel, kıllı erkeğinin mevcudiyetine rastlamayacağımı sanıyordum. Yanılmışım... Gayler kadar, maçomtrak abiler de vardı. Yani gelip gayleri süzmece, ucundan dalga geçmece, ona buna laf etmece. İlerleyen saatlerde kadın- erkek çiftler, nereye geldiklerinden bihaber şoka girip geri kaçanlar, transeksüeller (ki bizde öyle fizik yok), lezbiyenler... Siz rahatsız olmadıkça, sizi didikleyecek kimse yok. Bu da böyle bir eğlence. Bu arada Gus dergisinden edindim. Gerçekten fotoğraflar, tasarım çok iyi ve açık saçık değil. Adam gibi derginin gaycesi. Son olarak size tarafsız bir yorum: 34.5'un tuvalet görevlisinden. "Abi parti nasıl?", "Süper ablam süper!!"
AYŞE ÖZYILMAZEL
|
|
|
|
|
|
|
|
|